Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Arkadaş, var olduğun sürece her türlü kötülüğe karşı duygu, düşünce ve gönlünün kapılarını kapa! Her zaman Hak ölçüleri içinde en iyiyi, en güzeli ve en doğruyu ara! Bütün kinleri, nefretleri, bencillikleri bir el darbesiyle Kaf dağının arkasına fırlat ve sineni sevgiye, insanlığa, mürüvvete aç! Feryat edenlerin imdadına koş, ah-u vah edenlerin acılarını, ıstıraplarını dindir.
Kendini, yıllardan beri yeryüzünü saran karanlıklarla savaşmaya, karanlık noktaları ilim ve irfan meşaleleriyle aydınlatmaya vakfet! Ve ömrün oldukça da inkârla, ilhadla, cehaletle savaşmadan bir lahza geri durma!
Yoluna, Allah’ın gönderdiği ışıklar altında devam et; önünü-arkanı, sağını-solunu, ruhunu-kalbini onlarla aydınlat! Kafa ve vicdanın gerçeğin bilgisinden, gönlünde iman ışıklarından mahrum olursa, kötü düşüncelerden kurtulamaz, inanç, insanlık ve sevgi gibi yüksek değerlere giden yolları bulamazsın...
Acı dahi olsa, doğruluktan, doğru yoldan, dürüst yaşama ve faziletten ayrılma! Hak sevgisine halk alakasına seyahat eden kervanlar, hep bu duraklardan hareketle, bu güzergâhı takiple yollarına devam etmişlerdir.
Küçüklerine sevgi, büyüklerine hürmette kusur etme! Millet fertlerini birbirine bağlayan din birliği, diyanet birliği, vatan birliği, hedef birliği gibi rabıta ve değerlerin sarsılmamasına dikkat et; millet ruhunu aşındıran bütün ters düşüncelere, paradokslara, asimilasyonlara karşı koymasını bil ve özünü korumadan bir lahza geri durma!
Çalışmanın kutsiyetine inan, başkalarının, senin geçimini sağlamak için sana bakma mecburiyetinde oldukları vehmine sakın kapılma! İnsanlığın sana değil, senin insanlığa hizmetle mükellef olduğunu düşün ve bencilliğinin, ancak fedakârlığın o temizleyip arındırıcı ateşinde yanıp kül olduktan sonra birşeye yarayacağına, bir kıymete ulaşacağına inan!
Büyük ümitlerin gerçekleşmesini, arzu edilen mutluluklara ulaşılmasını, Allah’ın iradesine ram olarak yaşadığın sürece elde edebileceğini düşün ve kendi iktidar, imkân, güç ve kuvvetinin yerine hep O’nun o sonsuz Kudret’ine sığın!
Her zaman aşkın, sevginin, vefanın yumuşak iklimine koş, onların yumuşatıcı tesirlerine mutlaka itimat et! Ve Hakk’ın senin mahiyetine koyduğu bu sırlı anahtarlarla en paslı kilitleri dahi açabileceğini asla hatırdan çıkarma!
SIZINTI
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: *****SU*****
Alan: (grup üzerinden) *****SU*****
Tarih: 22.11.2008 22:32:00
Konu: [enbiyalar-serve..] meded EY SULTAN-I RESUL
----------
İlk yaratılan nur O’nun nurudur. O zuhur etmezden evvel gündüzün geceden, baharın da kıştan farkı yoktu. İyilikler, kötülüklerle içiçe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri idi. Varlığın sırrını keşfedip, akla yüksek hedefler gösteren, düşünceye kapılar açıp insanın ebetlere namzet olduğunu âlem-şümul bir dille haykıran O’dur
Bütün yeryüzü, engin denizler, sema ve yıldızlar, O’nun dört bir yana saçtığı nurlar ve gönüllerimizde mayaladığı irfan sayesinde birer mana ve değer kazandılar. O’nun, varlığı didik didik edip önümüze sereceği güne kadar, denizler gulyabaniler diyarı, gökler birer bilmece ve kaos, yıldızlar yanıp sönen çocuk oyuncağı mumlardan ibaretti. O’nun aydınlık dünyasında herşey değişti, renklendi ve çok manalı mücessem birer lafız haline geldi. Şu kara ve kuru toprak, O’nun ötelerden getirip bağrına boşalttığı hayat suyu sayesinde ebediyetin fideliği oldu. Tepeler zümrütten urbalarıyla cennet bayırlarına döndü. Ovalar, bir bir uhrevi güzelliklere büründü. Irmaklar Kevser çağıltılarıyla akmaya başladı. Ve yeryüzü, okunan, manası anlaşılan bir kitap seviyesine yükseldi...
O’nun gölgesi şu fani cihanın üzerine düştüğü andan itibarendir ki, her insanın en büyük problemi olan “yok olma” düşüncesinin öldürücü tesirleri kırıldı; hicranla yanan sinelere dost ikliminin bağ ve bahçesinden ümit kokuları gelmeye başladı. Bütün yaslı çehrelerde tebessümler belirdi ve o güne kadar bir matemhane görünümünde olan yeryüzü, bir bayram, bir şehrayin halini aldı.
Biz hepimiz, O’nun, ruhlarımıza üflediği hayat sayesinde varlığımızı idrak edip, çevremizdeki güzellikleri tanıyabildik; benliğimizdeki cevherleri değerlendirip sonsuza açık arzularımızı s...
................