Duyguların Adresi Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Yusuf Değirmenci
Alan:   Grup:Duyguların Adresi
Tarih: 08.06.2013 01:26
Konu: Atatürk le kurtuluş destanı 5...Bin dokuz yüz on dokuz

......Değerli dostlar 20 günlük ayrılık bitti şükürler olsun geri dönüp sizerle kavuştum gelirken 26 bölümden oluşan ATATÜRK LE KURTULUŞ DESTANI ile beraber geldim açıklaması hikaye kısmında yazılı olan bu şiirim yenibir denemedir FABL olarak yazılmıştır yani olayları yerlerin tarihlerin dili ile anlatmaya çalıştım
sayfa 1 sıra 5 de beşinci bölümü ile yani Atatürk le kurtuluş destanı 5 le tüm dostlara merhaba diyorum

.......Atatürk le kurtuluş destanı 5...Bin dokuz yüz on dokuz

(bin dokuz yüz on dokuz)

Kan akıtarak can alarak tam dört yıl geçildi
Dört yıl süren bu savaşa dünya savaşı denildi
Müttefik olan Almanlar bu savaşta yenildi
Müttefiklerine de yenilgi bildirildi
Osmanlıya da bu yenilgi kabullendirildi
Yenilgiyi kabullenince alman başbakanı
Yenilmiş sayıldı Osmanlı sultanı
Artık Osmanlı’nın elinde değildi ipler
Sevr denen kasabada anlaşmıştı galipler

Osmanlı topraklarını düşmanlar paylaşmıştı
Düşmanın gemileri kıyılara yanaştı
Boğazda torpidolar tehdit ederken sarayı
İzmir’e çıkarma yapmıştı
Yunan’ın bir alayı

İngilizler İstanbul’u işgal etmişti
Doğu Ermenilere peşkeş çekilmişti
Fransızlar Antep ile Maraş’a yerleşmişti
İtalyanlar istemişlerdi Antalya’yı
Osmanlıya bırakıyorlardı
Bozkır kasabası Ankara’yı

Zaferin körlüğü
Galibiyetin sarhoşluğu
Kazanmanın sağırlığı
İhtirasın tutsaklığı
Kör etmişti düşmanları
Göremediler tarih sahnesindeki
Türk kahramanlıkları
Unuttular hatırlamak istemediler
Türk milletinde ki kahramanları

Osmanlı hasta dediler
Geçmişi göremediler
Çakal sürüsü gibi üşüştüler
Osmanlı sultanından olmazları istediler
Her isteği Osmanlı yapacaktır sandılar
Osmanlı hasta olsa da
Milli irade hasta değildi yanıldılar

Azınlıklar isyana teşvik edildi
Silahlar ve paralar gönderildi
İngilizin teşvikine uydular
Şeyhler şıhlar ağalar kudurdular
Araplar Osmanlıyı arkadan vurdular

Doğuda Ermeniler can aldı kan akıttı
Padişahın korkusuna korkular kattı
Yetmedi içerde de isyanlar başlatıldı
Din dendi sultan dendi
Türk’e Türk düşman edildi

Feda ederken canını Antepli Şahin
Zulme baş vurduğunda düşman
Düşmanla birlik olduğunda hain
Maraş da sütçü imam camide kükredi
Düşman kadınlarımızın namusuna göz dikmişken
Bize namaz kılmak caiz değildir dedi
Düştü Maraşlıların önüne
Fransızlara karşı baş kaldırdı direndi

Ege de efeler dağlara çıktı
Düşmanla savaşılacaktı
Direnişler başlayınca Anadolu da
Dinci çetelerde ayaklandırıldı
Düzce de Kocaelin de ve Bolu da

Düşmanın amacı Türk’ü Türk’e kırdırmaktı
Bu direnci kırmaktı
Sultanı esir almaktı
Her isteği yaptırmaktı
Amaç bu topraklara sahip olmaktı

Silahını bırak dendi kahraman ordulara
Bu teslimiyet dokundu yurtsever subaylara

Kara bulutlar sardı yurdun semalarını
Düşünmedi sultanlar milletin vakarını

Düşman işgal etmişti artık Türk hür değildi
Bin dokuz yüz on dokuz yılına böyle girdi

Yıl bin dokuz yüz on dokuz
Endişeli gözler uykusuz
Düşman donanması tutmuş boğazda kıyıları
Osmanlı sarayına çevirmişti topları
Toprak sarı yaprak sarı dal sarı
Baharında bin dokuz yüz on dokuzun
Yurt severler benizler olmuştu sap sarı

Hala duruyorken toprak da kan kokusu
Sevr denen bir paçavraya imzalar atılmış
Ülke saltanat uğruna satılmış
Dağıtılmıştı Osmanlı ordusu
Kışlalar boşaltılmış

Bu vatanı parsel.parsel paylaşırken aç kurtlar
Birer birer söndürülüyordu umutlar
Düşmanın mahmuzları sokaklarda geziyordu
Her adım bir yurt severin bağrını eziyordu
Osmanlıya hasta adam deniyordu
Son nefesi vermesi bekleniyordu

Bin dokuz yüz on dokuzun un baharında uyanmadı toprak
Açmadı çiçekler ilk baharda
Ağaçlar süslenmedi kahrından dallarını
Bin dokuz yüz on dokuzun baharında
Kan damlıyordu yüreklerden
Alınıyordu silahları
Savaşabilecek bileklerden

Bir şeyler yapmak gerek diyenler verdı
Mutlaka bir şeyler yapılmalıydı
Vatan elden gitmeden savaşılmalıydı
Türk yurdunu üstüne çökmüşken kara bulutlar
Söndü sönecek dendi umutlar
Vahdettin saltanatı için endişeliydi
Düşmanın isteklerini şartsız yerine getirmekteydi
Yadırgadı yurt severler utanç verici halini
Sultan düşmana kaptırmalıydı elini

Trakya perişan
Anadolu şaşkın
İzmir de hasan Tahsin tarafından sıkıldı
Düşmana karşı ilk kurşun.
Yankılanıyordu dağlar
Gönüller hüzün doluydu
Bir umut arıyordu bakışlar
Bin dokuz yüz on dokuzun mayısında esti rüzgar

Akıllarında idi Çanakkale
Silinmemişti uslarından Anafartalar
Unutulmamıştı yiğit gaziler
Unutulmamıştı bu büyük lider
O lider ki alacaktı eline ipleri
Millet ona verecekti yetkileri
Yeniden yazılacaktı Türk’ün kaderi

Şair Yusuf Değirmenci Tc

RESİM SEÇ