Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Emeğin Sanatı'ndan Merhaba
1 Eylül Dünya Barış gününü kutlarken gündemimiz gene “savaş” olmaya devam ediyor. Üzerimize yönelik bunca saldırılara karşı sol cenah, bırakın bir araya gelip konuşmayı, belli bir barış günü üzerinde bile birlik sağlayamıyor. Kimisi 1 Eylül’ü, kimisi 21 Eylül’ü kimisi ise 23 Eylül’ü barış günü olarak kutlama kararı olmuş. Dağın içindeki sansar yellenmiş de dağın haberi olmamış.
Sanat cenahında artık kapitalizmin sanat üzerindeki kâra yönelik baskıcı tutumuna karşı eylemler yükseliyor. Dünyada gelişmeye başlayan “Art Manifesto” hareketi kapitalizme karşı olanların seslerini daha da yükseltmeye başladı:
“Devrimci bir sanatçı için hiçbir kişisel sıfatlar yoktur; devrim için sanat, özgürlük için sanat, insanlık için vardır! Devrimci bir sanatçı kendisini sınırlamak isteyen tüm kuralları kırmalıdır. Salt sanat kurallarını değil sadece, aynı zamanda kültürel ve politik kurallar kırmalıdır. Devrimci sanatçı için sanat savurgan bir oyalama değil, kitleleri harekete geçiren bir katalizör olmalıdır. Devrimci bir sanatçı, üst sınıfın emperyalist savaş makinelerine doğrudan karşı durmalı ve özgürlük vizyonları oluşturmalıdır.”
Artık dünyada kitlelerin kalplerinde kapitalizme karşı muhalefet duygusunu pekiştirirken devrimci bir sanata ihtiyacı vardır. Artık üst sınıfın sanat dünyasında eski, banal, bireyci motiflerden başka bir şey yok; devrimci sanatta ise devrim, yaşam, özgürlük sunan esinler vardır. Emperyalist savaşların bazılarını zenginleştirirken, birçok çocuğu nasıl yetim bıraktığını gösteren bir sanata ihtiyaç var bugün. Devrimci sanatçılar, küçük kârlar değil, insanlığa özgürlük istiyorlar. Devrimci bir sanatçı, güzelliği belirsiz tanımlarda, anlam dışı imgelerde arayarak hayatı boş şeylerle geçiremez; onun için güzellik devrimdir.
Kısacası artık devrimci sanatçılar insanlarla birlikte hareket ederek, insanî fikirler, anlam ve içerik ararken, hayatın sokaklarında yaşıyor. Emeğin Sanatı sokaklardan alanlara, alanlardan fabrikalara yürüye yürüye gelişiyor.
http://emeginsanati.blogspot.com/
YAVUZ AKÖZEL: Ördekli Park—IV
ADNAN DURMAZ:Tapınağı Taşıyan İki Sütun Gibi
AZİZ KEMAL HIZIROĞLU: Özgeçmiş
İRFAN SARİ: Emanetin Mavi
OSMAN NAMDAR: Sesler ve Kokulardan Yaratılan Dil: Abdülkadir Bulut Şiiri
OSMAN COŞKUN: Güldüğün Yer Benim Şehrimdir
ÖZER GENÇ: Kelebek Etkisi
ERCAN CENGİZ: Yine Efkarlı Siyah Gül
NECİP TIRPAN: Umut/Eğilmez Başımdır
YAŞAR DOĞAN: Yasadışı (Özgür İnsan)
BÜLENT AYDINEL: Ardımızda Kalanları Alarak
NECİP GÜLEÇER: Olimpihayat
SERKAN ENGİN: Poetik Gerilla Eylemi - I (ÖDÜL DÜZLEMİNDE
ŞİİR ERKİNİ YIKMANIN ANATOMİSİ)
YAVUZ AKÖZEL: Kapitalizmin Kalesi Dostoyevski-V
E-Dergimizin iletişim adresi: [email protected] Ayrıca grubumuza üye olarak, grup adresi yoluyla da bizlerle ilişki kurabilirsiniz: http://gruplar.antoloji.com/emegin-sanati