Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 07.02.2012 14:00
Konu: Yn: [dersimin-turkusu] merhaba

Tam unutmuşken, her şey bitmişken
Neden karşıma çıktın?
Katlanıyordum, söylemiyordum,
Kalan son yarımdın.

Yokluğuna alıştım tam derken yine karşıma çıkıyorsun. Oysa ne kadar çabalıyorum yokluğuna alışmak için.Ama sen..Bir selamınla bunca çabamı yok etmeyi başarıyorsun..

Her şey istediğin gibi
Çok mutluydum sen yokken
Sevmeyi unutmuşken
Geldin de ne fark etti ki?

Gitmelerin hep aynı acıyı yaşatıyor. Ama deli yüreğim yine de alışamıyor gitmelerine.Yokluğunla yaşamak acı ama sen varsın içinde diye canımı yakmıyor gidişin kadar.

Yorulmuyor deli gönlün.Nasılsa ben senle de sensiz de senle yaşıyorum..Sende olduğumu biliyorsun..Ve bu yüzden gitmelerin ve geri dönüşlerin hiç bitmiyor..

Yüreğim sana akarken sel misali önüne set kurmandan yoruldum. Ya kal bende ya da git… Neyim sen için? Sadece bekleyeninim değil mi?
Sen sevmek nedir bilmiyorsun…!

Deli bir yüreğin var acı çektirmeyi sevgi diye nitelendiriyorsun. Ve peşinden koşuyorsun…

Ama bu kez bitti… Yoruldu yüreğim. Gelişine hayır diyebilecek kadar.

Ve sen artık anılarımda kalacaksın her ölüm gibi…
Evet bu kez alışmıyorum…Öldürdüm seni kalbimde.Bak acıda çekmiyorum.Göz yaşım bile kalmadı arkandan hoşçakal diyecek..

Bu gelişinde seni bekleyen bir ßen olmayacak..Ve sen yaşayacaksın benim yaşadığım acıları bir bir…
Bu son sözümdü adını son anışımdı…

Hoşçakal yüreğimin tahtından inen..

========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Seval Akkuş 2
Alan: (grup üzerinden) Aşk İnsanı Kız Kulesinde Terk Eder
Tarih: 07.02.2012 13:59:00
Konu: [dersimin-turkusu] merhaba
----------


''İllaki Yaşamak''
yıllar var ki
zindanları yaşıyordu....
kesilmişti mümkünü çaresi
karabasanlar çöküyordu uykularına
ter kan içinde uyanıyor
göğsüne düşen kınalı,
örgülü saçlarını okşuyordu
dalıp dalıp gidiyordu
elinden alınmış hayatına
uysal bir kedi gibi
sessiz sakin
kaç mevsim geçmişti ömründen
kılıçtan keskin ayazlarıyla
korkuyordu,üşüyordu,yalnızdı
ruhu ağır geliyordu çoğu kez bedenine
mum ışığının titrek cılız
ışığına takıldı gözleri
uzandı yatağına derin bir iç çekişle
iki büklüm
duvara yansıyan
gölgesini izledi bir süre
ölümü düşündü
ölüm kurtuluş muydu yoksa
içten içe kaynayan
bir yanardağ gibiydi yüreği
boğuluyordu
kendi mutsuzluğunda
bir çuval taş olsaydı dedi
kendi kendine
sırtımdaki kederim
atıp kurtulsaydım keşke
soluğunu gögsüne hapsedip
yumdu gözlerini usulca
bir damla gözyaşı süzüldü
kederin yüzüne düşürdüğü çizgilerden
yaşlar düşerken
işlemeli çeyizlik yastığına
uyudu...
çocuklarının bir tutam saçı duruyordu
soğumuş yumuk avuçlarında...
ve açtı gözlerini baktı avuçlarına
yaşamak için illa bir sebep var dedi
uyudu yine...


Seval Akkuş