Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
** Tutanaklar ll / eksiltili **
bir gülüşe durmayı öğrettim kalbime
denizi ve maviyi aşırdım sonraları gözlerine
belki haksızlık oldu bu martılara
ama masum bir hırsızım ben
sana aşıladım ne varsa yerde gökte
benden çıksaydın yola düşerken
susuz ve nefessiz ve katıksız
ağır bir işçilik olurdu yani yaşamak
işte bir insan düşün ki
düşün ki hep uçurumu betimler duruşu
senden sonraki aynaya düşende budur yüzümden
dün gidişinin tam bilmem kaçıncı öldürümüydü
uçmayıda öğrendim içmeyide
uzak değilim dalgaya
rakıdan sonra salıncağa biniyorum
göğün tavanına başımı çarpacak denli
hiç sorma dalga gibi sarhoşum yani
aklını kaçırdı bu bulutlar da
yarış atları gibi
gözyaşıyla bir boy ya var ya yok aralarında
Ya da ben mi delirdim
bazen cin de oluyorsun
lambadan fırlayıp fırlayıp kucağıma geliyorsun
sonra müthiş bir ağlama sesi bir hıçkırık
yalnız gözü değil yüzüde akıyor inan insanın
görmelisin ölüm fermanlı bir kuş geçiyor
ve bırakıyor hükmünü suların avuçlarıma
sanki gitme vaktidir o an diyorum
eksiltili yaşamaktansa denize...
21 eylül 2010___istanbul
Ünal Yiğit