Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Şefik Tiryaki
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 27.08.2010 21:07
Konu: yol......................

uzun bir aradan sonra tüm gönül dostlarıma kısa bir süreliğinede olsa merhaba diyorum.
herkese sağlık ve afiyet dileklerimle saygı ve selamlar
ve sizlerle olmadığım zamanlardaki karalamalarımdan birini beğeni ve taktirlerinize sunuyorum
hayırlı akşamlar

YOL

(Yol görünmüşse durmaz, yolcudur gider Abbas,
Ne ardında yas tanır, nede ufuklarda pas)

Karanlık geceye tüllenen afak,
Bin bir zehir ile iksir yoğurur.
Âlem kadar geniş, noktadan ufak,
Geleceği meçhul bir yol doğurur.

Bir ucu karanlık, bir ucu boşta,
Süzülür, şafaktan yılan misali.
Her kıvrımdan öte boşluğa koş ta,
Her meçhulde mumla ara visali.

Her kıvrımı şevkle geçerim amma,
Her adımda başka kıvrım bulurum.
Her kıvrım bir düğüm, bitmez muamma,
Her kıvrımda bekler, başka uçurum.

Her kıvrım yarına bin azap solur,
Dama savrulurken dünün pabucu.
Güneş emanettir, gün yalan olur,
En son bir geceye saplanır ucu.

Yağız at sırtında zaman her hece,
Dünya denen yerse; kuşaksız eğer,
Koştur bilinmeze gündüz ve gece
Başladığın yerdir, varacağın yer.

Bakarsın doğduğum gibi üryanım,
Şahlandığı gibi küllenir şule.
Bir yanım gülerde ağlar bir yanım,
Yol batarken yavaş yavaş meçhule.

Gerçekte aslına boyanmak gibi
Başlangıçmış asıl bitti sanılan
Başka bir bahara uyanmak gibi
Özünde sonbahar diye anılan

Bin yıl bahar olsa yine sonu kış
Son güz’ü görmeden anlamaz beşer
Değişmez kudretin vurduğu nakış
Tohumlar toprağa hazanda düşer

Ömür bir papatya bir fal çiçeği
Kopan her yaprakta, yaklaşmakta han
Öğrendim ki, o muazzam gerçeği
Hayat yolu büklüm büklüm imtihan

Suyun damla damla güle yarışı
Kendi özündeki derin susuzluk
Her damlanın yok oluşa varışı
İlmek ilmek, kıvrım kıvrım sonsuzluk

Dere kenarında bin yıllık söğüt
Gölgenden gelip te geçenler hani
Ebedi kalsa da bir keskin öğüt
Yinede bırakıp göçenler fani

Dönüver de bir bak giden zamana
Kopuk kopuk bir film, çizik bir plak
Anlarsın maddenin üstünde mana
Giderken, geldiğin gibi çırçıplak

Geriye dönmez mi bu yoldan giden
Bu hanın yerlisi yok mu ey hancı
Tanıdık bir sima görülmez neden
Giden misafirdir gelen yabancı

Şefik Tiryaki