Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Almira
Az sonra doğacak bir bebek gibi olmalıydık
Adı koyulacaktı besbelli.
Aşksa aşk, kavaysa kavga.
Nicedir halimiz bilinir
Neyse o,
Okunmalıydı işte kulağına çarşı pazar esnafın…
ölümü
kundaklayarak saran bir annenin vatanında,
aynı beşikte sallanan ikiz bebekler gibi kalmalıydık
Kardeşliği bozuldu diye çocukluğun,Büyüdükçe... biz,
aynı gökyüzünde,ayrı topraklar örtmemeliydik üstümüze.
ayrı düştük diye biz.. acıktıkça büyüdü bak dünya,
biz,biz…
biz baktıkça devleşti aynalar.
sıska bir hayvan leşine bakar gibi baktık aynalara,
büyülendi,uzadıkça uzadı ömrü kargaların. Oysa
dökülür tuğraları kötü sırların,dokunsan,
kırılır en baskın kara çizgiler.
mezarlıklar ötesi düşlerin izinde,
ölü bir rayberin gölgesi gibi kalamazdık artık,
biz yıldız tozu gibi düşmeliydik saçlarına kız kulesinin.
Düşmeliydik yollara
siz yokken
Marmara da bir balıkçı ağıyla tutmalıydık halici,şairler
bir martı yamacına, olası bütün şarkılarsa sizde akşamlamalıydı
biliyorduk
yalnızca cadde üstü bir kaldırıma yağdı kar. Ve
ölüm,ısmarlama bir cinayetle vardı agosa
Biliriz işte,sizsiz
açık denizlere açılamayacak kadar nazlıydı bu şehir,
ve sizsiz sevecekti yarin yanağını Anadolu…
Bekleme yar, bekleme… diyecekti belki de bir şair.
eski bir İrani diliyle çoğalacaktı ateşteki toz,küldeki dua…
Bildik siciliyle,
Yine vatandaş kalacaktı bizim Nazım,
bir gün ama illa bir gün
Mercan gözlü bir balık gibi inmeliydik denizlere…
Alarga demeliydi deniz,usulca dinmeliydi yüreğimiz
Ustası bir başka sevmeliydi çırağını
Almira diye seslenmeliydi çocuklar
Almira diyerek gökyüzüne,sevdada da, kavgada da
Ustalaşmalıydı çıraklar