Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bir zamanlar yazilarini yazmak üzere okyanus sahiline giden bir bilge kişi varmiş. Çalişmaya başlamadan önce sabahlari kumsalda yürüyüş yaparmiş. Bir gün ileride, uzaklarda, dans eder gibi hareketler yaparak kendisine doğru gelen bir insan silüeti fark etmiş. Başlayan günü dans ederek karşilayan biri olabileceğini düşünmüş. Ancak yaklaştikça silüetin bir genç adam olduğunu görmüş. Genç adam, birkaç adimda bir, yerden bir şeyler aliyor ve okyanusa firlatiyormuş. Sormuş ona bilge kişi:'Günaydin delikanli. Hayrola, ne yapiyorsun böyle?
'Genç adam cevap vermiş: 'Okyanusa deniz yildizi atiyorum.'
'Sanirim şöyle sormaliydim' demiş bilge kişi; 'Neden okyanusa deniz yıldizi atiyorsun? '
'Görmüyor musunuz, güneş yükseliyor ve sular çekiliyor. Onlari suya atmazsan ölecekler.'
'Ama delikanli, baksana, kilometrelerce kumsal var ve baştan aşaği deniz yıldiziyla dolu. Sen bir kaç tane atmişsin ne fark eder ki? '
Genç adam kibarca dinledikten sonra eğilerek bir deniz yıldizi daha almiş, dalgalanan okyanusa doğru firlatmiş ve; 'Bakin' demiş bilge kişiye, 'Bunun için çok şey fark etti.'
Bilge kişi genç adamin cevabindan pek bir şey anlamamiş. Yazisinin başina geçmek üzere kulübesine dönmüş. Gün boyunca bir şeyler yazmaya çalişirken genç adamin yaptiği bir türlü gözünün önünden gitmemiş. Koca bilim adami, o yazar, o büyük şair, o bilge kişi, gencin davranişinin özünü kavrayamamiş. Geceyi de sıkintili, yari uyanik, ayni şeyleri düşünerek geçirmiş. Gözüne uyku girmeyeceğini anlayip sabaha karşi daha gün ağarmadan kalktiğinda gencin yaptiğini bir anda kavrayivermiş ve bunu anlamakta geciktiğinden dolayi da mahcubiyet hissetmiş. Güneş görünmeye başlar başlamaz sahile inmiş ve genci bularak bütün sabahi onunla okyanusa deniz yildizi atarak geçirmiş.
Evrende bir seyirci olmayi ve olup biteni izlemeyi değil, bir oyuncu olmayi ve fark yaratmayi seçmek ve bunun için küçük de olsa, tüm sorunlari halletmese de aktif olarak bir şeyler yapmak! işte felsefe bu. Felsefeniz olsun ve ona göre yapin, bir şeyler yapin, fark edecek :)
saygılarımla...
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Cebbar korkmaz
Alan: (grup üzerinden) Ferasin Hakkari
Tarih: 30.04.2010 17:58:00
Konu: [dersimin-turkusu] Yn: Dersim'liye (Dilbéra Dérsimî)
----------
Fevkalede anlamlı bir eser yüreğine sağlık saygılarımla
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Gürkal Gençay 1
Alan: Grup: Dersimin Türküsü
Tarih: 30.04.2010 15:03:00
Konu: Dersim'liye (Dilbéra Dérsimî)
---
(kendi içre ölümsüzlüğün rah'ına revan olmuş melâmi'yim; / ki bu derviş; yürüdüğün her adımda, ayaklarına secde eden ş'ol bağın hâkir bağbanıdır...// sana kulluğu, özgürlük bilerek geldim bâb'ına.../ adın besmelem, / sözün musafımdır...)
butimar kanadında salât ile dem tutan gündüzler,
dantel gibi salınan
ve kutsal bir perhizle korunan gecelere
koşar kanat uçtular.
ve yaralı bir sabah çaktılar siret û dam’ıma
tecdil-î omzuma deryayı şerha şerha astılar.
o; cennete kapı açan ensar’ın yamacında,
ve de genç sevdaların yanıbaşında,
sen ise; yaşlı gövdene hışm ile hedeflenmiş namlular ucundasın dediler.
korkularının ötesinde büyüyen hayâl ile kaim
ve lâkin, gadab ile daim bir zorlu âşk idi;
bilirdim,
ve kentin avcunu göğe açan suyun rah’ı inkâr etmişti beni;
bilirdim.
“şecaat ile direndin yâ koca rind” dediler
ve hezimetler ile denendin;
hiçbir kervan yolda kalmamıştı oysa,
ki kapandı kapısı tevhid-i mabedin/ yıkıldı burçlar
şimdi umuda kanat yaralıdır
şahikaları ebr ile kucaklayan dağlar,
göstermiyor yüzünü, bedbaht bağında açan o ‘son gül’
ve şarkısından tanıdığın müteellim kuşlar.
yani, kıyısındayken sevmelerin,
“bir hayâl içinde boğularak tüken! ..”
“azab ile kahrol! ..” için şerh û izhar eylediler...
oysa, ne mahmur ne de mâmur uykular yoktu benim için,
fevt û...
................