Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Gittikçe büyüyen göz çukurunda bir zeytin çekirdeğinden bile küçük duran siyah ve dalgın gözleriyle arkadaşlarına baktı, Khengil. Bu kadar küçük bir kalabalığı beklemiyordu doğrusu. Sözlerini hala dinleyecek bir kaç suçlu varmış demek ki bu dünyada. Belli ki henüz yeterince hafıza kaybına uğramamış, yeterince kirlenmemiş, ruhunun son kaleleri işgal edilmemişti.
Sevindi Khengil, öfkesini kusacak cümlelerini henüz dilinin kıvraklığına aktarmadan. Kalabalığın arasındaki cellatın ayakları beyazdı. Onu hemen tanıdığına sevindi. Bir kez daha kurtulma şansı vardı. Gördü çünkü; celattın elleri beyazdı. Bir kaçının karnı şişmiş, göbeği fırlamıştı. Onların gömleklerinin altında kardeşlerinin seslerini duydu bir an. Nasıl da aldanmışlardı zavallılar! Bir midenin içinde öğütülüp bağırsaklarda kilo artmasına sebep olmak talihsizce bir olaydı. Talihsizce olduğu kadar acımasızcaydı aynı zamanda.
Seyrek saçlarında serbestçe gezinen bahar akşamlarının serinliğini hissetti, Khengil. Öfkeliydi. Kalabalığın arasında kurt pustuna sarınmış bir kaç kadın gördü. Lanetlenmiş hikayelerden kalma yüzleri vardı onların. Beklentileri onları doğurgan olmaktan alıkoymuştu. Yaşlanmışlardı, bir sepetin içinde oturuyorlardı.
Khengil, yerinden çıkmış sol kolunu kaldırdı, işaret parmağıyla kalabalığı uyarıp, dinleme moduna çekti. ' Dostlarım! ' dedi.
- Bir kez engelleseydiniz beni, sadece bir kez. Dur, deseydiniz. Her şey farklı olurdu o zaman. Zihnimin akan pınarından bir değirmen taşının döndüğünü bilseydiniz, ekmeğin yüceliği için, tandırın bilgeliği için, ateşin kudreti için, DUR! derdiniz, ama demediniz. Bugün, bendeki bütün saldırganlıkların sebebi budur. bundan kendimi koruyamazken, sizleri nasıl korurum? Bağışlanmayı dilemek için artık çok geç. İnançlarınızı ve ahlakınızı alıp gidin buradan. Yoksa, evinizde üşür, sokağınızda sakar gezersiniz. Doğrularınız bükülür, ruhunuzun parçalar sökülür. Sevdiklerinizin teninde parmak izlerimi görür, kudurursunuz. Sonra elleriniz beyaz olur, ayaklarınız beyaz olur!
Cellat, arkasındaydı Khengil'in. baharın serinliği bir anda kesildi. Sımsıcak bir dokunuş hissetti Khengil, göğe doğru yürüdüğünü görünce....