Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Zülfikar Karakoç
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 28.01.2010 20:50
Konu: ÜÇ YENİ ŞİİRİMLE DAHA TÜM GRUP ÜYELERİNE İYİ AKŞAMLAR// MERHABALAR

Bacı İle Söyleşi 1

Oyyy! ..
Canımın içi, gülüm.
Vah bana, vahlar bana.

Bu ne kara bir yazgı,
Bu ne büyük,
Tarifsiz bir acı böyle,
Yazıldı anlıma.

Böylemi olacak tı?

O tatlı sesini duymak,
O ay yüzünü görmek,
Yüreğinin güzelliğini tatmak için,
Sana, yanına gelişlerim.

Kaderimde yolumun düşeceğide mi varmış,
Bu yabancısı olduğum,
Şehrin mezarlığına.

Bak sen, şu işe,

Bir mezar taşına,
Ruhuna fatiha diye yazılmış,
Üstüne de adın kazılmış.

Oturup çökmüşüm mezarının başına,
Sarılmışım seni,
Cansız bedenini,
Örten toprağına,

İçin için ağlıyorum sana.

Bacı İle Söyleşi 2

Sen;
Henüz daha;
Üç yıllık yeni evli bir gelin iken,
Kurduğun yuvanda mutluluğunu bulduğunu söylerken,

Doğurmayı düşündüğün yavrunun,
Özlemiyle, hasretiyle ve hayaliyle yaşarken,

Ane’ nin;
Senin canından, kanından ve yüreğinden,
Bir parça olacağını bilip te;

Kucağına alıp saracağı,
Öpüp koklayacağı,
Kurban olam seni verene,
Canım, ciğerim,
Torunum benim deyip seveceği;

Ağabey’ inin;
Ceplerini doldurup, sakladığı,
Çikolata ve şekerlerle,

Senin evinin yolunu tutup,
Evinin kapısına varıp,
Zilini çalıp,

Kapıya koşan, kapıyı ona açan,
Anne koş dayım geldi deyip te,
Seni çağıracak olan yeğenine,

Ceplerinde sakladığı,
Çikolata ve şekerleri çıkarıp,
Sürpriz diye uzatacağı,
O güzel anı hayal ederken,

Ünal’ın, Semra ’nın
Zülfiye Abla’ nın,
Diğer tüm seni canıyla sevenlerinin,
Her birimizin,

Aynı içten duygularla,
O canı, o meleği doğuracağın,
O güzel günü,
Düşlerken ve beklerken,

Yavrusunu Yitirmiş Anne’nin Yüreği

Hadi ben,
Sensiz yokluğunu,
Yaşadığım acı duygularımı,

Bu şiirle;
Bir nebzede olsa,
Sözlere döküp,
Dile getirdim diyelim.

Desene gülüm,
Sorsana ağabeyine,
Ane nasıl?

Bensiz ne ediyor, ne yapıyor?
Ne iş’ le meşgul?

Yokluğuma nasıl katlanıyor?
Şimdi nasıl yaşıyor? Diye,

Peki;
Annesinin güzeli,
Ay yüzlü meleği,

Sen;
O kendisine bir veda dahi edemeden,
O sonsuza gidişinle,
O yokluğunla,

Yüreğine ateş düşürdüğün,
Gün ve gün,
O ateşinle, yokluğunla yaktığın,

Gözyaşlarını her saat,
Senin için döken,

Bedeniyle dirhem dirhem eksilip,
Erim erim eriyen, küçülen,

Yüreği göz göz,
İyi olunmaz yaralar kaplamış,

Bir evin, damının altında,
Her şeyi ile yapayalnız kalmış,
Öz benliğini yitirmiş,

Önce yaşadığı bir ömrü,
Bir yastıkta birlikte paylaşıp,
Eskitip, kocattığı,

Hayat arkadaşını,
Can yoldaşını,

Ardından,
Kısa bir süre sonra da;

Kınalı kuzusunu,
Biricik yavrusunu,
Hayatta ki en büyük varlığını,
Canında ki cananını,

Seni kaybetmiş,
O yüreği;

Anne’nin perperişan halini,
Nasıl anlatıp tarif edeyim ki sana.