Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Aşk
Bunca gün, ah, bunca gün
görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,
nasıl öderim, neyle öderim?
Uyandı kana susamış
ilkbaharı koruların,
çıkıyor tilkiler inlerinden
çiylerini içiyor yılanlar,
ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
çamlar ve sessizlik arasında,
sorarak kendime nasıl, ne zaman
ödeyeceğim diye şu bahtımı
Bütün gördüklerim içinde
yalnız sensin hep görmek istediğim
dokunduğum her şey içinde
senin tenindir hep dokunmak istediğim:
seviyorum senin portakal kahkahanı
hoşlanıyorum uykudaki görüntünden
Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
bilmiyorum nasıl sever başkaları
eskiden nasıl severlerdi,
yaşıyorum, bakarak, severek seni,
aşk tabiatımdır benim
Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.
Nerde o? Hep bunu soruyorum
kaybolduğunda gözlerin
Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,
yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi
geliyorsun sen, bir esintisin
şeftali ağaçlarından uçan.
Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil
o kadar neden var ki, o kadar az,
böyle olmalı aşk
kuşatan, genel
üzgün, müthiş,
bayraklarda donanmış, yaslı,
yıldızlar gibi çiçek açan,
bir öpüş kadar ölçüsüz.
Pablo Neruda
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: aziyacamur.sitemynet.com
Alan: (grup üzerinden) Cıziri Son
Tarih: 01.12.2009 15:46:00
Konu: [dersimin-turkusu] EMEĞİN SANATI E-DERGİNİN 1 ARALIK TARİHLİ 63. SAYISI YAYINDA
----------
EMEĞİN SANATI DİYOR Kİ:
Gerçek sanat zaten kötü koşullara inat, insanların kaderini değiştirme, daha aydın kafalar ve yürekler yaratma, dünyamızı saran karanlığı yenme çabasıdır. M. GORKİ’ye göre “Sanat iyiyi abartmak, insana düşman olan kötüyü de abartarak buna karşı nefret uyandırmak, hayatın bütün adî kötülüklerini, yavan ve hasis küçüklüğünü yok etmek azmini doğurmak için kötüyü daha da çirkinleştirmek emelindedir.”
Günümüzde sanat; kendi estetik kuralları çerçevesinde yön gösterici olmalıdır. Kısacası, gerçek sanat ve sanatçı, yaşananlara ve yaşatılanlara, her zaman halkın içinde, ve halkla birlikte tavır koymalıdır. Kaçak güreşen, sorunsuz ve sorumsuz sanat çabasını sürdürenlere, sanatsal çıkarlarını holdinglerin çıkarlarıyla buluşturanlara söylenecek fazla sözümüz yok. Edebiyat tarihi, onları kendi kulelerine hapsedecektir.
EMEĞİN SANATI, BARIŞ İÇİN, İNSANA VE EMEĞE SAYGI İÇİN; SERMAYENİN SANATA TAHAKKÜMÜNE, SANATIN İNSANÎLİK NİTELİĞİNİN YOK EDİLMESİNE, TİCARÎLEŞTİRİLMESİNE VE POSTMODERNİST SANAT ANLAYIŞINA KARŞI 'YENİ SOSYALİST GERÇEKÇİLİK' ÇİZGİSİYLE YOLUNA DEVAM EDİYOR
http://emeginsanati2.blogcu.com
* ALİ ZİYA ÇAMUR: 'EMEĞİN SANATI'NDAN 63. MERHABA'
* ADİL OKAY: “Yolcu”
* ADNAN DURMAZ: “Niz...”
* EVİN OKÇUOĞLU: “İkiz Su-Maveraünnehir”
* YAŞAR DOĞAN: « Mars Gowendi »}
* SEVGİNAZ İNAL: “Arada Bir Yerde
* VEDAT KOPARAN: “Yarımlığımdaki Sevdam”
* ERCAN CENGİZ:“Söyle Kimin İçin”
* NACİ KASAPOĞLU:“Hayvan Sevgisi
* ERHAN TIĞLI: “Aydın mısın? ”
* VEYSEL TAŞ: “Kahpe Zaman”
* SALİM ÇALIK: “Kültür-İnsan Ve Tüketim Üzerine Notlar-4”
* TEMEL DEMİRER: “Aşk Ve Sanat[*]”
(Eski adresim...
................