Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Cıziri Son
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 28.08.2009 14:56
Konu: slaw u rez

Bekle Beni

I
Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet
bekle beni

Bahar geldiğinde
kırlara çıkacaksın
dizboyu otlar üstünde
koş koşabildiğince
ve sakın yitirme neşeyi

Kırların sessizliğinde
yüreğinin sesini dinle
ve orada benim için
küçücük bir yer ayır
ve bekle beni küçüğüm

Doğa pervasızdır biraz
bakarsın en olmaz yerde
masmavi bir su fışkırır
ve suyun ışıldayan göğsünde
sevincin nilüferleri

Bahar şaşırtmasın seni
sırtüstü uzan bir gölgeye
suların, kuşların sesini dinle
ve bekle beni orada
döneceğim küçüğüm

II

Mapusane türküleri
hüzünlüdür biraz
belki her dinleyişinde
yüreğin burkulmakta
için sızlamaktadır

Ama acılara alışılmaz
birşeyler var değişecek
birşeyler var
değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak

Beş on yıl dediğin
pek kolay geçmeyebilir
üstelik bu savaş
bu kahredici kıyım
bitmeyebilir daha uzun süre

Ama sen sahip çıkarak
yaşama ve sevince
bekle beni küçüğüm
acılar bitecek bir gün
sevgiler çiçek açacak

Mapusane türküleri
hüzünlüyse de biraz
yüreğin burkulmasın
için sızlamasın sakın
ve bekle beni küçüğüm

III

Kış kıyamet bir gün
bakarsın çıkıp gelmişim
varsın azgınlaşsın tipi
ve uğuldayadursun
dışardaki rüzgâr

Sakın şaşırma küçüğüm
üşümüş bir serçe gibi
titremesin ellerin
apansız çıkıp geleceğim
kış kıyamet de olsa bir gün

Uğuldayan bu rüzgâr
bu delice yağan kar
ürkütmesin seni
direnmektir artık
bekleyişin öbür adı

Sen türküler söyle
ve gülümse küçüğüm
çünkü sesinin
ırmağıyla yeşerecek
hasretin bozkırları

Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet
beke beni küçüğüm

(Saklı Kalan)

Ahmet Telli



========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Rozerin*
Alan: (grup üzerinden) ciziri
Tarih: 28.08.2009 14:55:00
Konu: [dersimin-turkusu] MAHKUM VE AKASYA AĞACI
----------
İki insan varmış ki birbirlerini deliler gibi severmiş. Günleri delice sevdalarla dolu dolu gidermiş. O kadar birbirlerine bağlılarmış ki hiç gözlerini kırpmadan birbirleri için kendilerini ölüme atarlarmış.

Her ne olmuşsa bir gün adam bir kişiyi vurmuş ve öldürmüş, bunu üzerine adam ömür boyu mahkum olmuş. Kadın sevdiği erkeğin her ziyaret gününde yanında olurmuş. Mahkum kadının dışarıda tek başına olmasına dayanamıyormuş. Geceleri bunu düşündükçe deliriyormuş. Geçen zamanla beraber mahkum sevdiği bu genç kadına belki çok zor olsa da, içi yana yana demiş ki

‘’ SEVDİĞİM, YARİM, CANIMDAN ÇOK SEVDİĞİM İNSAN BİLİYORUM BELKİ DE KABUL ETMEYECEKSİN AMA BEN SENİN DIŞARIDA TEK BAŞINA OLMANA DAYANAMIYORUM; GENÇSİN, GÜZELSİN BEN BURDAN ÖMÜR BOYUNCA ÇIKAMAYACAĞIM. SENDEN BİR İSTEĞİM VAR ARTIK SEN GELME YANIMA GİT HAYATINI KUR… BİRGÜN ÇIKARSAM EĞER O ŞİRİN EVİMİZE GELECEĞİM, UZAKTAN SEYREDECEĞİM EĞER EVİN ÖNÜDEKİ AKASYA AĞACINA EŞARBINI BAĞLAMIŞSAN BİLECEĞİM Kİ SEN BENİ HALA BEKLİYORSUN VE YANINA GELECEĞİM. EĞER AĞAÇTA EŞARBINI GÖRMEZSEM ÖLENE KADAR SENİ BİR DAHA RAHATSIZ ETMEYECEM’’

Demiş demesine de ne acı çekerekten söylemiş mahkum. Gerçekten de kadın gelmemiş o günden sonra. Bir gün nasıl olmuşsa genel af çıkmış ve mahkumda tahliye olmuş. Acaba beni bekledi mi demiş ve evinin yolunu tutmuş. Gittiğinde uzaktan akasya ağacına bakmış. Bakınca görmüş ki akasya ağacının üzerinde bir eşarp değil yüzlerce eşarp bağlıymış. Kadın sevdiği insanı hiç unutmamış ve hep beklemiş...