Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Zafer Çelik
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 20.08.2009 15:13
Konu: Kültürel kimlik ve Görsel dil

Pera Müzesi’nde açılan Octet: New York School of Visual Arts’tan Seçme Yapıtlar başlıklı sergi birçok kültürel kimliği biraraya getiriyor ve sanatsal bir zenginlik yaratıyor

Pera Müzesi’nde açılan ve 4 ekim tarihine kadar görülebilecek olan Octet: New York School of Visual Arts’tan Seçme Yapıtlar sergisi, 62. yılını geride bırakan önemli bir sanat eğitim kurumunda üretilmiş öğrenci, hoca çalışmalarını gözler önüne seriyor. Sayısı 900’ü geçen öğretim görevlisi ve yaklaşık 50 ülkeyi temsil eden 3700 öğrencisiyle, farklı kültürlerden gelen yüzlerce sanatçıyı bünyesinde barındıran School of Visual Arts, farklılıkların etkileyici uyumunu, sanatçılar ve sanatseverler için çağdaş bir sergiyle okunur kılıyor.

Resim, heykel, yerleştirme, fotoğraf ve dijital sanat ürünlerinden oluşan ve 110 yapıtın yer aldığı bu sergi çağdaş görsel sanatları tanımlayan sekiz bölümden oluşuyor: İmge Olarak Sözcük, Post-Pop ve Tabloid, Malzeme Önemlidir, Bedensel ve İlahi, Dünya Oyunları, Anlatı Öncelikleri, İlişkisel Estetik ile Kimlik ve Kimlik Politikaları. Serginin önemsenmesi gereken en önemli içeriği bu sekiz başlığın alt metinlerinde verilmeye çalışılan; değişen dünya, teknoloji çağında eşzamanlılık, algıda metne dönüşen görsel kültürün kaçınılmaz hâkimiyeti ve ırk, din, cinsel kimliğin sindirilebilir yüzeysel biçimi gibi açılımlar oluşturmakta. Hemen belirtmeliyim ki sözcüklerin görsel sanatlarla iç içe geçmesinin kültürlerarası bir tarihi oluşturduğu gerçeği unutulmamalı. Nasıl ki sözel tarihin anlatılagelen aktarımlarını tarihin çeşitli evrelerinde terk ettiysek ya da etmeye uğraştıysak, tersi olarak bir o kadar da yazıtlara dönüşmüş, arkeolojik çözümlemelerle günümüze belge olarak kaydolan ya da görsel illüstrasyonlardan edindiğimiz anlatımların tartışılmaz geçerliliği karşısında, aslında görsel kültürün sanattan öte özel bir anlatım dili olduğu gerçeği ile yüzleşiriz.

Bedensel ve İlahi olan bölümün alt metninde inanç sisteminin kabul edilebilir sembolik değerlerine yer verilmekte.
“Vanitas”tan çakralara, meditasyon uygulamalarına ve ezanlara uzanan bir çizgide kutsala olan bağlılık, tüm uygarlıklarda yankılanagelmiştir. Ruhla, cennet ve cehennemle, şimdiyle ve öbür dünyayla ilgili inançlar, sanatla, felsefeyle ve teolojiyle derin bir tınlaşımı paylaşır. Yaşamın gerçeği olan çürüyen et, çoğu zaman bu tür zamansal belirimleri kabullenmeye hazır bir inayet haline ulaşma girişimiyle karşılanır. Sanatta ruhani olan, din ve mit, etik ikilemlerle ilgili sorunları, buna ek olarak da sonsuz zamana dair yatıştırıcı inançları anlatır.

Serginin görsel sunumunda bu bölümün hemen ardından ruhani alanla örtülü/örtüsüz derin ilişki içinde olan güç ve siyaset sahnesi belirir. Güç ve siyaset yalnızca dinsel olanı değil tüm çağları biçimlendirir, çağımızsa en hafif ifadeyle oldukça çatışmalı bir hale gelmiştir. Ulus-devlet kavramının gözden düşmesi ve alternatif hükümetlerin ortaya çıkmasıyla, küresel sahnede yeni taktik savaş ve barış modelleri görülmeye başlanmıştır. Artık şart olan ekolojik liderlik isteğinden jeopolitik bölge gerilimlerine, ekonomik çöküşlerden zorlayıcı barış planlarına, tarihsel hatalardan nükleer denemelere, günümüz dünya vatandaşları ne tür siyasal baskılar altındadır? Pera Müzesi’nde görülebilecek olan Octet adlı sergi içeriğinde bu soruları da gündeme getirmektedir.