Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Süleyman Köse
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 22.07.2009 02:23
Konu: ***

Satırlarımı son kez yüreğine eğip sana yazıyorum.
Yoksun işte. Cümlelerim bile değişti sensizliğin vurgun saatlerinde.
Herşey anlamsız, herşey kapkaranlık. Seninle gülümseyen satırlarım
bak şimdi yokluğunda karamsarılığa büründü 'Hayatımın hiç bir karesinde
sevgi olmamıştı. Sevgi zannetmiştim yalanları, umut zannetmiştim karanlıkları.
Hep severken terkedildim, hep gülümserken acıya yenildim. Belki de sevilmeyi
haketmedim ben. Belki de hiçbir zaman sevginin sofrasında gülüşlerimle
nefes alamayacağım.'

Sensizliğin vurduğu dalgaların arasında ılık nefesini bekliyorum.
Telefonlarım hala sessiz, yüreğim ise sensiz. Bıraktığın yerdeyim.
Çok mu senden istediklerim? Çok mu seni uzaklarda bekleyip bir yudum
nefesini beklemelerim çok mu? Haklısın. Ben sevgiyi hiç haketmedim..
Hiçbir zaman da haketmeyeceğim.

Şimdi bu yazıyı okuyupta çok karamsarsın deme bana.
Sensizlikte çektiğim acıları bilemezsin.
Sanma senin yokluğundan kanayan yaralarımın sancı değil çektiklerim.
Dört duvar yalnızlığı arasında nefes alan yüreğimin çığlıklarıdır hissediklerim.
Hani senin düşlerinde gökyüzüne kanatlanmayı öğretecektin bana?
Hani gözlerimin renginden gökyüzünü ' mutluluğa ' boyamayı öğretecektin?
Şimdi yalnızlığa demlenmiş yokluğunla başbaşayım. Sevgiyi haketmeyen
yüreğimle sesinden gelecek ılık rüzgarları bekliyorum odamda. Yokluğun
kanıyor içimde, yetimliğin ağlıyor gözbebeklerimde....

Birkaç gün sonra doğum günüm. Haklısın dünyanın en mutlu insanı benim.
Yanılıyorsun, dört duvar yalnızlığında üşüyorum. Artık dışarıya bile çıkmıyor.
Herşey seni hatırlatıyor. Dört duvar yalnızlığında yokluğunu soluyorum.
Çok mu istediklerim senden? Çok mu sana dair beklentilerim....?

Düşlerinde ellerini tutmaktan öte ne istedim senden. Karanlıklarıma bir avuç
güneşinle gelmeni, gecenin avuçlarında uyumaktansa avuç içlerinin arasına
kıvrılıp bir cocuk gibi senin yanında gülümsemeyi istedim hep. Gelmeyeceğini
bile bile bir yudum sevgini diledim. Çok mu istediklerim? Artık kelimeler anlamsız,
çaresizliğim ise yapayalnız. Şimdi beni bıraktığın yerde hala seni bekliyorum.
Çok şey istemiyorum senden. Yüreğime yüreğinle dokunmak, ılık nefesinden düşüp
gülüşlerinden avuçlarına yuvarlanmak..Sadece gözlerinde demlenmiş umutları
sesinden duymak, kirpiklerinde ıslanmış gözyaşlarınla kanayan yokluğunu yıkamak.
Söyle hadi senden istediklerim çok mu sevgili?

Senden hiçbir zaman yollarıma serilecek bir ömür istemedim. Ya da
duygularıma sunulacak bir beden diledim senden. Asla senin yüreğinde
bir yudum sevgi damlası istedim. Dilinde ıslanan bir kelime, iki dudağından
havaya kanatlanmış bir nefes olmayı diledim ben. Biliyorum hiçbir zaman
ellerimiz birbirini tutmayacak. Yüreklerimiz hep hasretin avuçlarında ' imkansızlığı '
yaşayacak. Lakin karanlıkların içindeyim. Ne olur nefesinden bir yudum ' hayat '
yolla. Seni soluyayım havayı solur gibi. Zifiri gecenin içinde kaybolmak üzereyim.
Yokluğun kanarken ne olur bir avuç güneşinle karanlıklarıma gel. Karanlıkların
içinde sonbaharda solan bir yaprak gibi düşmek istemiyorum kuru toprağa.
Anla sevgili; gözlerinde saklı aydınlığına ihtiyacım var benim..

Eğer gelmeyeceksen sevgili; bırak tövbeleri yarım kalmış günahlarını ser
bedenime. Sevgiyi haketmeyen kalbim bari bir işe yarayıp küllerimden yalnızlık
gülleri yeşersin yalnızlığın gölgelerinde. Bir yudum sevginle düşlerime
gelmeyeceksen; bırak ta sensizliğin içinde avuç içlerinden kanatlanayım
sonsuzluğun satırlarına. Bir avuç güneşinle karanlıklarımı ezmeyeceksen;
bırak dilinde ıslanacak son dua, gözbebeklerinde akan son damla olup
toprağa ben sarılayım. Ben ellerimi uzattım yüreğine; nefesinden ya
yokluğunu yolla yalnızlığa sarılayım ya da gözlerini yolla delice yüreğine soluyayım..

' Karanlıklarıma yokluğunun hançerinin düşmesine izin verme;
gözlerinde saklı bir avuç güneşle gel yalnızlığın gölgelerine.'