Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Elif Yeşildeniz
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 21.07.2009 23:22
Konu: Bu Sabah....

Kaç gündür yine yüreğimin etrafinda dolaşıp duruyordum...Kaç gündür yüreğime bir şeyler söylemem gerektiğini hissediyor ancak, ne söyleyecegimi bilemiyordum.
Kafka,'eli kalem tutan biri acı çekerken çektigi acıyı yazılı hale nasıl getirebiliyor? aklım bir türlü ermiyor'' diyor.

Hem acı çekeceksin, hem de çektiğin acıyı aynı anda nesnelleştirecek; yazılı hale getireceksin! ..

Acını yazılı hale getirecek, herkese gösterecek ve işte böyle bir acı çekiyorum diyeceksin...

Kendine söyleyememişken daha, kime ne söyleyecek, nasıl yazılı hale getirecek, 'işte böyle bir acı çekiyorum' diye, kime ne gösterecek, neyi, nasıl anlatacaksın?

Kendine anlatamamışken daha kime ne anlatacaksın...?

Bilemiyor, bunun yol açtığı huzursuzlukla yönsüz ve yörüngesiz kalmış bir uçak gibi boşlukta sallanıp duruyordum...

Geçen gün kardeşim kadar yakınım birinden bir email aldım.

Email, '' O'nun ölüm haberini aldım' diye başlıyor ve şöyle devam ediyordu;

O benim öteki 'yarım'dı..

Toprağa düştüğü bana 5 gün önce açıklandı. Yaşamımda birçok acı yaşadım. O'nun acısı tüm acıların en derin olanıydı. Uzun bir süre birlikte aynı sahalarda kaldık. `Keşke`lere yer bırakmadan paylaşabileceğimiz her şeyi paylaştık. Şehit Beritan ile Derweş u Edule'yi özgürlük aşkımızın temel ölçüleri olarak aldık.
Ucuz her türlü yaklaşımı ve anlayışı ihanet ve alçaklık olarak gördük. Aşkı anlamlandırmanın, yüceltmenin yolu kavgadan geçiyordu.

Aşkımızı topraktan, halktan, sudan, gülden, özgürlükten, kavgadan kopuk ele almadık. Aşkı yaratma mücadelesinde özgürleşmemizi sağlamak zorundaydık. Bunun savaşımını verdik. O sözleşmemize son nefesine dek bağlı ve sadık kaldı.
Sıra bende.. Yüküm kat kat ağırlaştı. O'nun sevdasını, yarım kalan özlem ve hayallerini gercekleştirip yaşamsal kılmak en başta benim görevimdir. O`nu mücadele yaşamımda son nefesime dek yaşama, yaşatmak, ona layık ve bağlı olmak temel yaşam gerekçemdir.
O'nu uğruna bedel olduğu halkın taşırmak zorundayım. Nasıl vuruldugunu bilmiyorum, ama nasıl yaşadığını iyi biliyorum...O'nun yaşamını bir esere dönüştürmek benim en büyük sorumluluğumdur..''

Böyle diyor, beni derin acılara boğuyor, yorgun ve yaralı yüreğimi acının keskin ucuyla kanatıp duruyordu...

Hem toprağa düşen O nazlı canının hem de teselliye ihtiyacı olan kardeşim kadar yakınım olan arkadaşımın acısını en yoğun haliyle yaşamak amacıyla bir kez daha yaralı ve yorgun yüreğime gitmek istiyor, bu amaçla yüreğimin etrafında dolaşıp duruyordum.

Kaç gündür yüreğime neyi, nasıl anlatacağımı düşünüyor, bir yol bulmaya çalışıyor, bunun huzursuzluğuyla kıvranıp duruyordum.

Bu sabah acımı daha fazla içimde tutamayacağımı anladım...
gözlerimi kapattım, kendimi hayatın dışına attım ve var gücümle yüreğime haykırdım...

Acımı içimdeki boşluğa avaz avaz bağırdım...

Bu sabah, yalnız kalmış acıların gölgesinde bir gül gibi kuruyan, zeytin karası gözlerindeki yaşam genç yaşında elinden alınan, özgürlük ateşinde yanarak sonsuzluğa karışan nazlı bir canı andım.

O'nun adını ve aşkını yaralı ve yorgun yüreğime sakladım...
Bu sabah yarım kalmış bir aşk için kesik kesik ağladım...