Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Unutma, Sen Dostumdun Benim
Sen dostumdun benim
Gözyaşlarını güneşe astığım,
Sesinde türküler çığırırım her akşam
Yeni notalar eklerim hasretine
Unutma, sen dostumdun benim,
Ayrılıklar yaşadım
Biri diğerinden daha uzun olan bir ömür üstüne
Sabahlar anımsıyorum
Uykusuz gecelerin sonun da umutla karşıladığım,
Unutma, sen dostumdun benim,
Ayrılık otları bitmemişti henüz
Ve sevgimiz örtbas ederken hatalarımızı
Güvenli Limanlarımız vardı, gözyaşı fırtınalarından saklandığımız
Unutma, dostumdun benim,
Uçurumlarına hiç düşmedik yalnızlığın,
Kapatılmayan yaralarımızda birlikte düştük çukurlara
Omuz omuza çıktık
Omuz omuza ölümü astık, gelecek olan umut duraklarına
Unutma, dostumdun benim
En son, o en çok inandığımız zamanlarda
Sırtımızı güvenle birbirimize dayadığımız da hani
Ayak izlerimizi zeytin ağacının dallarına asmıştık
Ayın o muhteşem görüntüsü büyülemişken bizi
İlk yalanın o acı, kapanmayan süeti düşüverdi gözlerine
Unutma dostumdun benim
Yalan söylemeye ihtiyacı olmayandın
Tüm hatalarına rağmen yanında olduğumdun
Tüm hatalarıma rağmen yanımda olacak olanımdın
Düştüğümüz çukurlarda omzuna rastlandığım
Son nefesime kadar yanında olmaktan vazgeçmeyeceğimdin
Unutma, dostumdun benim
Her şeyi kirletmeden hani
Bir adın kalırken avuçlarımdaki sende
Asılı kaldı çığlıklarım, yalanlarının gölgesine
İlk önce, ilk yalan geldi
Sonra diğerleri..
Karıştı kanına yalanların zehir’i, en çok beni yok ettiğin
Unutma, dostumdun benim
Şimdi yüreğimi hangi kavgaya açsam
Hangi yalana gözlerimi kapatsam
Tek bir söz gelir kilitlenmiş dişlerimin arasına
Tek bir gülüş asılı kalır zeytin ağacının dalına
Unutma dostumdun benim
Olduğun yerde ölümü kucaklayacağım
Tek sözü ile ölümlere gidip
Tek sözü ile ölümlerden alacağım,
Unutma, dostumdun benim
Uzak bir masalın unutulmuş kahramanlarıydık oysa
Kötü kalpli büyücülerimiz,
Saltanat düşkünü politikacılarımız vardı
Yarının kaygısı ile ağrıyan başımız
Yoksul soframız hesapsızca paylaştığımız
Katık diye sunmuyor muyduk düşlerimizi
Düşüncelerimizle aydınlanıyordu masamız
Dayatmalarımız kadar inançlı
Aldanışlarımız kadar genç
Hatalarımız kadar insandık
Unutma dostumdun benim
Önce masalları kirlettiler, susturdular anlatıcıları
Yerlerine softaları işe almıştı tanrı,
Görev değişimi var dedi sırıtan dişleri ile bir şarlatan
Gerçeğin yerine yalanı koydu nemrutun biri
Diz çökün biat edin dedi sözüme
Dizlerinin üstünde yükseliyordu cüssen
Oysa, dostumdun benim
Tetiği çeken eldi çöküşün
Unutma dostumdun benim
Kıyamadığımdın…
Sana(02.07.08)
Gülsüm Yeşilyurt
sadece benzerlik vardı şiirleri karıştırıdım yaw: :)) kusrua bakmayın..
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: rozena
Alan: (grup üzerinden) çocuk gülümsemesi
Tarih: 31.05.2009 22:20:00
Konu: [dersimin-turkusu] AHMET TELLİ..den
----------
UNUTMA DOSTUMSUN
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!