Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Ercan Cengiz
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 21.05.2009 14:22
Konu: Mazıdağı Raporu: Katliamın Nedeni Töre ve Arazi Anlaşmazlığı Değil

ANKARA - Sivil toplum örgütlerinin 4 Mayıs’ta Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Zangirt (Bilge) köyünde gerçekleşen katliama ilişkin araştırma-inceleme raporu yayınlandı. Raporda katliamın “namus, töre, arazi anlaşmazlığı” değil, koruculuk sisteminden kaynaklandığı vurgulandı. Raporda koruculuğun kaldırılması ve olaya ilişkin etkili bir soruşturma yapılması istendi.

4 Mayıs’ta gerçekleşen katliamı araştırmak için İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Sevim SALİHOĞLU, Türkiye Barıs Meclisi Sözcüsü Yüksel MUTLU; KESK Kadın Sekreteri Songül MORSÜMBÜL, TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Hülya BİRİKEN, TMMOB Kadın Mühendisler adına Ayşen HADİMİOĞLU, HALKEVLERİ adına Dilşat AKTAŞ ve Ankara Kadın Dayanısma Vakfı adına Gülay AYDIN, Ankara’dan 11 Mayıs’ta Mardin’e giderek incelemelerde bulundu.

Diyarbakır’da bu heyete Bağlar Belediye Baskanı Yüksel Baran, Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın Evi, Bağlar Kadın Kooperatifini temsilen Esra Simsek, Zeynep Demir Akçer, DİKASUM'dan Özlem Özen, EPİDEM'den Rozan Kahraman, SELİS'ten Nuran Duman, Ceren Kadın Eğitim Evinden Keziban Güler, katılmıstır. Mardin’dende Nusaybin Belediye Baskanı Ayse Gökkan ve Derik Belediye Baskanı Çağlar Demirel katıldı.

12 Mayıs günü Zangirt köyüne giden heyet incelemelerde bulunduktan sonra 13 Mayıs’ta geri döndüler. Köyde yaşamını yitirenlerin yakınları, ailelerini yitiren çocuklar için kurulan çadırlardaki psikolog ve diğer görevlilerle görüşen heyet, ayrıca Mazıdağı Belediye Başkanı Hasip Aktaş, Mardin Vali Yardımcısı A. Ferhat Özen ve Mardin Müftüsü ile de görüştü. Heyet ayrıca İldeki Demokratik Toplum Örgütleriyle (KESK Subeler Platformu, Belediye İs, İHD, TTB ve Demokrasi Platformu Temsilcileri) ile de görüşmeler gerçekleştirdi.

TESPİTLER

Heyet incelemeleri sonucu şu tespitlerde bulundu:

-Heyetimiz 47 (3 hamile kadın olmak üzere) kişinin ölümünü bir katliam olarak değerlendirmektedir.

-Katliamın nedeninin, töre, namus, cehalet, arazi anlaşmazlığı v.b sebeplerden olmadığı, tek nedenin Devletin eline silahı verdiği, maaşını ödediği korucular, koruculuk sistemi ve bu sistem ile daha da güçlenen erkek egemenliğidir.

-Kadınlar ve yetim kalan çocuklar açısından olayın çok daha travmatik olduğu heyetimizce gözlemlenmiştir.

-Sosyal görevlilerin bir bölümünün gönüllü olarak orada bulundukları, bunun olumlu olduğunu belirtmek isteriz.

-Katliam sonrası ziyaret ettiğimiz köyde Jandarmanın köyün girişinden başlayarak, çocukların bulunduğu çadırlarının önünde ve taziye yerlerinde silahlarıyla nöbet tuttukları belirlenmiştir.

-Karakol ve köyün arasındaki (köyden karakol görülmektedir) 6-7 dakikalık mesafede olmasına rağmen jandarmanın olaydan 2 saat sonra köye gelmiş oldukları hemen tüm köy halkı tarafından ifade edilmiştir.

-Hayatta kalan kadın ve çocukların bundan sonraki yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli sosyal, psikolojik ve ekonomik desteğin verilmesi gerekmektedir.

-Bundan sonraki sürecin daha doğru ilerlemesi için bir koordinasyon kurulunun kurulması ve bu koordinasyonda Valilik bünyesinde, Belediye Başkanları, Sivil Toplum Örgütleri ve olayın yaşandığı köy temsilcilerinin de bulunması gerekmektedir.

AYDINLATILMASI GEREKEN NOKTALAR

Heyet araştırma sonucu aydınlatılması gereken noktaları şöyle sıraladı:

-Olayın yaşandığı tarihin hemen sonrası İç İsleri Bakanının neden bu olayı “töre ve namus” cinayeti olarak değerlendirildiğinin açıklanması gerekmektedir.

-Güvenlik güçlerinin katliamdan 2 saat sonra köye gelmelerinin açıklanması gerekmektedir.

- İddia edildiği gibi rant ilişkilerinde Devletin sorumluluğunun ne olduğunun araştırılarak kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.

-Köyden geçtiği iddia edilen BOTAŞ Petrol Boru Hattının korucular ve güvenlik görevlileri arasında ranta dönüştüğü, bu durumun bölge halkında genel bir kanaat oluşturduğu ve bu iddianın araştırılarak kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.

-Uyuşturucu kaçakçılığı yönünde ciddi iddiaların olduğu ve bu iddiaların araştırılması gerekmektedir.

-Bilge köyü karakol komutan esinin aynı köyde öğretmen olduğu ve olaydan birkaç gün önce ayağının burkulduğu gerekçesiyle rapor alıp köy dışına çıkması ilgi çekicidir. Hastalık nedeniyle rapor alan bir kişinin bulunduğu yerde kalması gerekmektedir. Bu iddia araştırılmış mıdır?

KATLİAMIN NEDENİ TÖRE VE ARAZİ ANLAŞMAZLIĞI DEĞİL

Heyet sonuç olarak katliamın “namus, töre, arazi anlaşmazlığı”ndan kaynaklı olmadığı kanaatine ulaştı.

Raporda şu kanaat oluşturuldu: “Heyetimiz bu katliamın, namus, töre, arazi anlaşmazlığı olmadığı kanaatindedir. Yaşanan bu katliamı tarif edecek bir sözcük bulmamaktayız. Kadınlar olarak, uzun senelerdir süren çatışmaların Kürt sorunun çözümsüzlüğünün yarattığı tahribat, şiddet iklimini derinleştirmektedir.

KORUCULUK SİSTEMİNİN BİR ÜRÜNÜ

Koruculuk sistemi bir sistemin ürünüdür, paramiliter güçler yasa dışı ilişkiler ve rant ilişkileri içine girerek ellerindeki silahları masum insanlara, kadınlara ve çocuklara karsı kullanmaktalar. Bazen de her iki taraf korucu olmasına rağmen, Bilge köyünde olduğu gibi kendi içlerinde de katliam gerçekleştirmişlerdir. Olay esnasında ve tanıkların iddialarında ortaya çıkan, hiç kimseyi sağ bırakmamak amacı güdüldüğü yönündedir. Ayrıca, dün açıklanan ve Bilge köyünde bulunan cephanelik, kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.”

Dolayısıyla koruculuğun derhal kaldırılması gerektiğinin kaydedildiği raporda katliamın tüm boyutları ile ortaya çıkarılması için etkin soruşturma talep edildi.

Raporda şöyle denildi: “Kadınların militarist politikalarla mağduriyeti bir kat daha artırılmaktadır. Çocuklar, doğdukları günden itibaren babalarının ellerinde silahlar görmekte, güç ve iktidarın silahlarla pekiştirildiğine, kadınlara ve çocuklara karsı uygulanan şiddetin meşruiyetine defalarca tanıklık etmektedirler. Kadınlar militarist politikaların kurbanlarıdır. Çocuklara doğdukları günden itibaren babalarının ellerinde silahlar görmekte, bunu kanıksamakta ve şiddete bir alışkanlık yaratılmaktadır. Katliam bir sürecin ortaya çıkarttığı bir sonuçtur bu sonuca getiren sürecin gözlemlenerek, etkili bir soruşturma yapılarak, kamuoyuna açıklanması önemlidir... Çatışma süreçlerinde kadına yönelik şiddetin arttığını biliyoruz, bu nedenle de Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü toplumsal barısın sağlanması için önemli bir adım olacaktır.