Dersimin Türküsü Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Ercan Cengiz
Alan:   Grup:Dersimin Türküsü
Tarih: 19.05.2009 20:48
Konu: Kaktüs Çiçeği

Kaktüs Çiçeği

-işçinin balyozu değil
günbegün vuran kum fırtınası
eritirdi kayayı-

kaktüsten önce çölü tanıdı kum fırtınası
kayayı bildi, kayanın dilinden kavgayı
ve kumdan kaleler dikmesini öğrendi

rüzgarla kabardı deniz, kabarır, kabarır
kirini mi, yorgunluğunu mu atar ne belli
kıyıdan kıyıya vurur dururdu kendini
bırakıp giden her su damlasıyla
adını yazdırırdı kaktüse, yazdırırdı
bilseydi deniz, bilseydi rüzgar
karanlığı bekleyip
kaktüs çiçeğine ağzını sokup da
öz suyunu içtiğini yarasanın

düştü düşecek bir damla suyla
hayata tutunmak için bir kuş
dikenine katlanırdı kaktüsün
ve kaktüs çiçeği ki
güneşten kaçırdıkça yüzünü
sivrilir uzardı dikeni, sivrilir de uzardı
ve karanlığa açıldıkça
beslediğini bilmezdi yarasayı

çöle vurduğunda dağın suyu
öfkesi kalmıştı dağ yamaçlarında
arkasına serdiği yeşil örtüye
ceylanlar inerdi birer birer
su ki dönüp bakmadan alıp giderdi başını
bilmezdi kollarına tutunanların
yoluna pusu atıldığını

kavgayı izledikçe yüzünü değişen çöl
payıdardı kavrulan her kum tanesinde
bilmezdi, bilemezdi dermanı kesildiğinde
koynuna düşenleri çaresiz

aslan kaplan değildi elbet
kum fırtınasını boşa çıkaran
aslan kaplan değildi
anten kulaklı bir çöl tilkisiydi
yattığı kalktığı yeri belli
oyunu bilir oyuna göre oynardı

Ercan Cengiz