ÇAĞRI - Duyuru - İla ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Tarih: 18.09.2010 12:59
Konu: Yn: RİSALE-İ NAR FİTNE KÜLLİYATI?

Kimden: Mehdi dabbetül-arz 19
Kime: Mehdi dabbetül-arz 19
Tarih: 18.09.2010 12:56 (GMT +2:00)


Konu: Yn: RİSALE-İ NAR FİTNE KÜLLİYATI?



Mehdi'nin yedinci *SAİD NURSİ* Makalesi;

Mehdi diyor ki:

Said Nursi'nin sözleri zengin,manası fakir olan *SÖZLER* kitabını okudum...Ve daha yüzyirmi sayfaya varmadan notunu verdim...Bu adam insanın beynini işlevsiz hale getiriyor...Yani tabiri caizse bir tarla faresi gibi sanırım...Hani bilirsiniz tarla faresi tarlada en taze tohumlara ulaşır ve afiyetle yer ya? sanki bu adamda beyin tarlasına ekilen taze bilgileri yiyiyor ve geriye pisliklerini bırakıp orayı bereketsiz hale getiriyor...Yine anladığım odur ki; nefis ve şeytan ilişkisi ve sebep sonuç ilkeleri takip edilmemiştir...Neredeyse nefis kavramı ile şeytan kavramı birlikte zikredilmemiştir...Oysa ki; bu tasavvufun en belirgin şifresidir ki; ikisi bir araya gelmemişse orda eksik ilim vardır...Bu akıl ile iman'ın birlikte zikredilmesi içinde geçerlidir...Zaten tasavvufun en belirgin özelliği akıl ile imanın birlikte zikredilmesi ve kemale erdirilmesidir...Resul-ü Rahman 'Akıl ve Din birdir...Aklın olmadığı yerde din yoktur...' buyurmuştur...Hz.Ali'de bu konuda 'Eğer akıl dediğiniz şey din eksenine girmiyorsa,o akıl akıl değildir...Eğer din dediğiniz şeyde akıl eksenine girmiyor ise,oda din değildir...' yani anladığımız o ki; akıl ve iman kardeş gibidir...Akıl bu dünyanın imanı ise; iman'da ahiretin aklıdır...Akıl beden ise; iman ruhtur...Akıl insanın varlığı ise; iman onun gölgesi gibidir...Her ikisi reddedilemez haktır...İşte burda Said Nursi zannedersem bu nefis ve şeytan ilşkisinde zaafa düştüğü gibi akıl ve iman konusundada zaafiyetler göstermektedir...Bakın bizim bu tespitlerimizi bir profesörümüz nasıl doğrulamıştır...

Prof.Dr.Alpaslan IŞIKLI diyor ki:

Said Nursi'nin yazdıkları:

Said Nursi'nin yapıtlarının Türkçe harflerle yazılmış olanlarını,doğrusunu isterseniz,öğrencilik yıllarımdan itibaren okuyup anlamaya çalışmışımdır...Fakat,son derece ağdalı,anlaşılmaz,kendine özgü bir üslubu olduğu için zaman zaman acaba bendeki bir eksiklikten mi? kaynaklanıyor diye düşündüğüm olmuştur...O zamanlar,belki daha kolay anlaşılır umuduyla *SÖZLER* isimli risalesini,Fransızca çevirisinden anlamaya da çalıştım...

Tüm bu çabalardan sonra anlaşılmamasının asıl nedeninin,yazdıklarının hacmine oranla anlaşılacak çok az şey yazmış olmasından kaynaklandığı sonucuna vardığımı belirtmeliyim...

Esasen,Said Nursi'ye karşı takdir ve hayranlık duygularıyla dolu olanların da genellikle,bu duyguların nedenlerini açıklamak bakımından,onun ne anlattığı,düşünsel plandaki katkılarının ne olduğu konusunda ikna edici bir gerekçe bulmakta güçlük çektikleri; onun yerine anlaşılmayacak kadar derin görüşler ortaya koyduğu yolundaki bahanelerin arkasına sığındıkları görülür...

Esasen,Nurculukta anlamanın önemi yoktur? ..Zira,inanılmaktadır ki Nurculukta anlamadan da alim olmak mümkündür...

('Said Nursi,Fethullah Gülen ve *LAİK* sempatizanları' adlı kitabından alınmıştır...)

Atatürk diyor ki:

'Ben gerçeğin aşığıyım! ..O gerçek benim aleyhimde olsa bile...'

Ben sizlere şunu sormak isterim! ..Said Nursi ve Fethullah Gülen acaba Hiroşima ile Nagazaki hakkında insanlık adına ne söylemişlerdir...
_______________________________________________________

Fethullah GÜLEN'in sadık öğrencilerinden biriyle Mehdi hasbihali yaptık? ..Bu arkadaşım sohbetin son kısımlarına geldiğimizde ben kendisine sordum acaba Mehdi kim dir? diye ve kendini tutamayıp içindekini döküverdi:'Ben Mehdi'nin Hocaefendi olduğunu zannediyorum...' Hoca efendi kim dedim? cevap olarak; tabi ki; FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ DEDİ...Ve bende kendimi tutamayıp şöyle dedim...Sana Mehdi'nin aslında kim olduğunu söyleyeyim mi? Oda buyur dedi: Bende vakur bir şekilde cevap verdim ve dedim ki; 'Karşında duruyor...' ve eli ayağına karıştı ne yapacağını bilemez bir şekilde bana kimlerin kitaplarını okumamı tavsiye edersiniz dedi: bende 'İMAM-I RABBANİ'NİN KİTAPLARINI OKU' dedim...Çünki o benim 'YARI YANIMDIR...' Vesselam...
__________________________________

ATATÜRK'TE SAİD NURSİ'DE BU MİLLETİN ÜZERİNDE ALLAH'IN İKİ BÜYÜK İMTİHANIYDI.ATATÜRK AKL-I KEMALET BOYUTUNDA ''FURKAN'' OLARAK İMTİHANIMIZDI.SAİD NURSİ'DE İMAN-I KEMALET BOYUTUNDA ''FURKAN'' OLARAK İMTİHANIMIZDI.NE ACIDIR Kİ,HEM ATATÜRK BU GERÇEKTEN HABERSİZ HAREKET EDİYORDU.HEMDE SAİD NURSİ BU GERÇEKTEN HABERSİZ HAREKET EDİYORDU.VE HER İKİSİDE BU YÜZDEN BÜYÜK KAYIPLAR VERDİLER.SANKİ ARALARINDA BİLEMEDİĞİMİZ VE SIRRI HAKİKATİNE VAKIF OLAMADIĞIMIZ BİR BERZAH VARDI.İŞTE BİZLER TAMDA BU HAKİKATLERDEN YOLA ÇIKARAK MEHDİ'NİN SIRRI HAKİKATİNE VAKIF OLMUŞ OLUYORUZ.ÖYLE Kİ,BU DURUMDA MEHDİ'NİN ÖZELLİĞİ BU İKİ KEMALETİN BİRLEŞİMİYLE KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR.YANİ ATATÜRK'TE OLAN AKL-I KEMALET ''FURKAN''I İLE SAİD NURSİ'DE BULUNAN İMAN-I KEMALET ''FURKAN''I MEHDİ'DE BİRLEŞEREK GELİYOR KARŞIMIZA.YANİ BUNU HERKESİN ANLAYACAĞI DİLDE YORUMLARSAK,MEHDİ HEM ATATÜRK HEMDE SAİD NURSİ OLMUŞ OLUYOR.SANKİ BİRBİRLERİNE ZITMIŞ GİBİ GÖRÜNEN AKL-I KEMALET VE İMAN-I KEMALET SIRRI HAKİKAT'TE BİR VE BİR'E HİZMET EDER.ASLINDA BU HADİSEYİ KUR'AN'I KERİM BOYUTUNDA İNCELEDİĞİMİZDE AKLIN VE İMAN'IN YOLUNUN BİR OLDUĞUNU ÇOK RAHATLIKLA GÖRECEĞİZ ZATEN.VE NE YAZIK Kİ,ZAHİR'DE AYRILMAKTADIRLAR.HER İKİSİNİN HİZMET ALANLARI AYRI AYRIDIR.ÖRNEĞİN BU İKİ ÖZELLİĞİ HACI BEKTAŞ-I VELİ'DE GÖRMEK MÜMKÜNDÜR.O PİR'DE HEM AKL-I KEMALET VARDI,HEMDE İMAN-I KEMALET! ZATEN ULU PİR OLMASI BU YÜZDENDİR.YANİ BU PİR AKL-I KEMALETİYLE ''İLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR''DER.İMAN-I KEMALETİYLEDE ''ELİNE DİLİNE BELİNE SAHİP OL'' DER.YANİ ELİNE SAHİP OL HARAM'A EL UZATMA,DİLİNE SAHİP OL,BOŞ SÖZ,YALAN,GIYBET VE İFTİRA ETME DER.BELİNE SAHİP OL DER KENDİNE,ÇOCUĞUNA,AVRADINA SAHİP OL DER.VE ŞAYET ZAMAN TÜNELİNİ KULLANARAK HACI BEKTAŞ-I VELİ'Yİ O ÇAĞDAN ALIP ŞU AHİR ZAMAN'IN SONLARINA GETİREBİLECEK OLSAK,ŞÜPHESİZ O MEHDİ OLURDU.ZATEN GELECEK OLANINDA ONDAN FARKI HİÇ OLMAYACAK.ÖZETLE ŞUNU SÖYLÜYORUZ Kİ,MEHDİ HEM ATATÜRK'ÜN AKLI KEMALETİNE,HEMDE SAİD NURSİ'NİN İMAN'I KEMALETİNE SAHİP KİŞİ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKACAKTIR! BİR HACI BEKTAŞ GİBİ,BİR HZ.ÖMER GİBİ,BİR HZ.ALİ GİBİ! ! ! OLACAKTIR.VE ZATEN ONLAR GİBİ OLAMADAN HALİFELİK YAPILAMAZ BU CİHAN'DA.SİZ ŞAYET MEHDİ'Yİ GÖRMEK VE TASAVVUR ETMEK İSTİYORSANIZ,KENDİ ÖZ ALEMİNİZDE ŞÖYLE BİR HAYAL KURGU YAPINIZ.HZ.ÖMER'LE HZ.ALİ'Yİ iMAM-I RABBANİ İLE PİR SULTAN'I VE SON OLARAK SAİD NURSİ İLE ATATÜRK'ÜN KARAKTERİSTİK OLARAK ÖNCE AKL-I KEMALETLERİNİ VE İMAN-I KEMALETLERİNİ,SONRA'DA SİMALARINI BİRLEŞTİRİP BİR RESİM KOYMAYA ÇALIŞIN ORTAYA VE ŞAYET BUNU BAŞARIRSANIZ,HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN Kİ,MEHDİ KARŞINIZDA DURUYOR OLACAKTIR. GERÇEĞE HÛ...
_______________________________________________

Mehdi şöyle dedi:

Ne zaman Bediüzzaman Said Nursi'den ve onun sözde Kur'an tefsiri kabul edilen Risale-i Nurlardan bahsedilse benim hemen aklıma Bakara suresi:79.ayet-i kerimesi gelir...Ve hiç kimse bu adamın İmam-ı Gazali'nin,Muhyiddin İbnu'l Arabi'nin,Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin,ve son olarakta yüksek marifet sahibi İmam-ı Rabbani'nin kötü birer taklitçisi olduğunu anlıyamaz...Doğrusu ben bu yüksek marifetle bunları çok rahatlıkla anlamaktayım...'

Ve Hazret-i Mehdi'nin bahsettiği malum ayet-i kerimeyi sizlerle paylaşıyoruz...Allah hepimize hidayet nasip etsin...

Bakara suresi:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

79. Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, 'İşte bu, Allah katındandır! ' derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! ..(Sadakallahül Azim...)

MEHDİ DEVAM ETTİ VE ŞÖYLE SÖYLEDİ:

\'SÖZDE BEDİÜZZAMAN OLDUĞU SÖYLENEN SAİD NURSİ (KÜRDİ) VE SÖZDE HATEMÜ\'L EVLİYA OLDUĞU SÖYLENEN ÖMER ÖNGÜT OLMAK ÜZERE HER İKİSİ ASLINDA HAZRET-İ AHMED FARUKİ SERHENDİ İMAM-I RABBANİ MÜCEDDİD-İ ELF-İ SANİ KUDDİSE SİRREHÜL AZİZ\'İN BASİT ASALAKLARIDIR...VE SÖZDE ZAMANIN MÜCDEHİDİ OLDUĞU SÖYLENEN FETHULLAH GÜLEN VE HARUN YAHYA MÜSTEAR İSMİYLE ZİKREDİLEN ADNAN OKTAR OLMAK ÜZERE HER İKİSİDE ASLINDA SAİD NURSİNİN PİS PARAZİTLERİDİRLER... MÜJDELİ HABERLE BİLDİRİLDİ Kİ; MEHDİ FARUKA MERHAMET EDER...BU FARUĞUN KİM OLDUĞU KONUSUNDA MEHDİ DÜŞÜNMÜŞ ÖNCE BU KİMSENİN PROF.DR.FARUK BEŞER OLDUĞU SANILMIŞ FAKAT İLİMDE DERİNLEŞİP MESELE DAHA DERİNLERE İNİNCE BU KİMSENİN ASLINSA (SILA) İSMİ İLE HADİSLE MÜJDELENMİŞ OLAN HAZRET-İ AHMED FARUKİ OLDUĞU MEHDİ TARAFINDAN KESİN OLARAK SAPTANMIŞTIR...

asii_melek (rumuz)

ya sen kendini mehdimi sanıyosun? saçmalamayı bırak artık lütfen.mehdi; kelime olarak arapça he-de-ye kökünden ismi mef'ul olup hidayete ermiş; hidayet bulmuş kişi anlamını taşır.ama sen gördüğüm kadarıyla hidayete ermek yerine dalalete düşmüşsün.said nursi çok büyük bir zattır.Kendini Kuran hizmetine adamıştır.we zaten divan-ı salihinde ona kitap yazmak görewi werilmiştir.Mehdinin ismi faruk olması konusunda bişe diyemem çünkü; künyesi Ebü'l Faruktur..Mehdi konusunda sana daha çok şey söylemek isterdim; düştüğün bu durumdan kurtul diye.ne yazıkki şimdilik sadece bunları söyleyebilirim.ama sen mehdi deilsin..RABBİM tezzamanda sana hidayet kapılarını açsın..we töwbe kapıları kapanmadan töwbe etmeyi nasip etsin inşallah..yoksa ALLAH korusun bu sapık fikrinle kaybedenlerden olacaksın..Bende bir İmamı Rabbani ewladı olarak hidayete kawuşmanı tüm kalbimle diliyorum..

**ENE*L-MEHDİ** (rumuz)

Mehdi merak etti...! ! ! ...Diyor ki; bu kızı sevdim...Benim hakkımda daha başka neler söyleyebilirmiş acaba...Ama ben ona nasıl hidayete erdiğimi 'kendini tanıtmak için yazdığı not' bölümünde yazdıklarımı okusun ve bana bühtan etmesin diyorum...Ve bu vesileyle birde bize biat ederse hiçde fena olmaz...En azından ilk biat edenler sırasında yer alır, buda kendisine bir iffet ve haysiyet kazandırır...Allah iyiliğini ve güzelliğini artırsın...İffetini ve haysiyetini ona bağışlasın...Amin Sadakallahül Azim...

asii_melek (rumuz)

okudum yazılarını.ya her insanda manewi yönden bazı olaylar olabilir.bende kalkıp burda yaşadıklarımı anlatsam; nefsimi yükseltip derecemi alçaltmış olurum.seninki hidayet değil; emin ol ki; dalalet.sen mehdiliği bırak onun yardımcıları bi newi ewladları olacak derecede dahi deilsin.bi insan hakkında kesin hüküm wermem; çünkü kimin ne derece imana sahip oldunu bilemem.ama senin hakkında weriyorum.neden mi? çünkü sen said-nursi efendi hakkında yanlış yorum yapıosun we onun hizmetine laf atıosun.diosunya sözde KURAN TEFSİRİ RİSALEİ NUR die.o risaleler sayedinde kaç kişi imana hidayete erdiğini biliomusun sen? gerçekten yüreğin imanla aşkla dolsaydı KURAN HİZMETKARLARINA böle yaklaşmasdın.bu arada ben nurcu deilim; sadece böle büyük üstazlara laf atıldında sessiz kalmaktan utandım için konuşuorum.ya düşüncelerini okudukça içim parçalanıo inanki; lütfen abicim yanlış yoldasın.sana samimi bi kalple söylüyorum; töwbe et.çok geç olmadan töwbe et lütfen.ben kendi yolum dawam sayesinde iffet haysiyet we daha nice güzellik kazandım.ben doru yoldayım.RABBİM sıratı müstekımdan ayırmasın inşallah.we sanada sıratı müstakımda olmayı nasip etsin..amin..

**ENE*L-MEHDİ** (rumuz)

Asi meleğim! .. yazılanları okudum...İnan ki seni yine sevdim...Ama aramızda ki,bir farkı ortaya koyalım...Birincisi bendeniz alevi ve bektaşi kökten gelen melami burcuna mensup tasavvufçuyum...Bizde sırrı hakikat zuhur etmiştir...Dört kapı kırk makam esasına göre Yunusumuz der ki; 'Dördüncüsü hakikattir,eren herşeyi bula,bayram ola gündüzü kadir ola gecesi...' bu gerçek erenliğin son aşamada ki; ilm-i halidir...Said Nursi bu dereceye varamamış ve zındanlarda hz.Yusufçuluğu oynamıştır...Oysa ki hz.Yusufun akibeti ortadadır...En nihayetinde annesi babası ve kardeşleri kendisinin makamına secde etmiştir...Yunusumuzun bahseddiği sonuçdur bu...Bu benim Rabbiciğimin hikmet ve hakikatlerinden bir demettir...Said Nursi zamanının en önde gelen okumuşlarındandır...Ama herşey okumakla bitmiyor...Furkan ehli olmak gerek! ! yani inançta ve yaşamda,akılda ve imanda hakla batılı bir güzel paylamak gerek...Sen benden korkmuşsun...Sözlerimden etkilenmişsin...Ve abiciğim diyorsun...Beni öcü gibi şeytan gibi görüyorsun...Hayır ben tam tersine Rabbiciğimin bir tanesiyim...O beni şeytanın sonunu getirmek için gönderdi...O melunun zamanı doluyor...Onun iktidarı dünyada ehil olmayan adamları başa getirmiş...Resul-u Rahman (savs) diyor ki:'Ne zaman ki ehil olmayanlar başa gelir,o zaman kıyameti bekle...' Resulün burda ki kıyametten bahsettiği uzun vadede büyük kıyamet ve kısa vadede Mehdi'nin zuhurudur...Zira Resul-ü Rahmana sormuşlar; 'Mehdi ne zaman zuhur eder...' Resulullah (savs) 'Onun zuhuru kıyamet gibi olacaktır...Nasıl ki; kıyametin saati Rabbimizin katında gizlidir...Mehdi'nin zuhur vaktide onda gizlidir...' buyurmuştur...Ve ek olarak şunu söylemiştir; 'O hiçkimsenin bilmediği bir duruma kılavuzlandığı için ona Mehdi denmiştir...' Yani hepsini toplarsak Mehdi Allah'ın Meleklerinden bile gizlediği bir zattır...Onlara şöyle söyledi; 'Sizin bilmediğiniz şeyler var...' Benim şimdilik yazacaklarım bu kadar kendini üzme...Benim kalbimide burkuyorsun...Ben sizi saptırmaya değil şeytanın kullarını saptırmaya geldim...Son olarak seni teskin etmek için söylüyorum...Benim Said Nursi için son sözüm Allah hayırlı hizmetlerini kabul etsin olacaktır...Yalnız şuda varki; Bizim anladığımıza göre Said Nursi ve talebeleri yüzünden bu Cumhuriyyet gerek dini gerek siyasi açıdan ne yazık ki geri kalmıştır...Ama şu var ki; Said Nursi'nin yerinde İmam-ı Rabbani olsaydı...Hiç şüphen olmasın ki; Mustafa Kemalle anlaşır ve birlikte çok işlere imza atarlardı ve belki bugün ki rejim laik değilde demokratik islam devleti olabilirdi...Bizler tasavvufçu olarak en uygun bunu görürüz...Ama ne yazık ki,Said Nursi ve talebeleri bu ülke için islamın inkişafı için ve en önemlisi tasavvufun yeni nesile intikal etmesi için büyük bir engel olmuştur...Vesselam...Mehdi bunları söyledi...
___________________________________________

Sen Said-i Kürdi'nin bahsettiği Mehdi misin yoksa?

[quote name='maraba' date='Oct 17 2007, 10:10 PM' post='615091']
Sayın mehdi,

Sen Said-i Kürdi'nin bahsettiği mehdimisin yoksa?
[/quote]

Yahudi bir mütedeyyin diyor ki; 'Mesih'in geleceği güne,sonuna kadar inanıyorum...' dikkat ederseniz Mesih deniyor? ..İsa Mesih değil...Çünkü onlara göre hala Mesih gelmedi ve onun için gelişi bekleniyor...Şimdi bizim ehl-i sünnet alimlerine gelincede bir Mehdi gelecek deniyor? ..ama hangisi...Ve dikkat buyurun bunlarında beklediği Mehdi ilk kez gelecek...Ve onlara göre Onikinci İmam Muhammed el Mehdi değil başka birisi gelecek...Bakın bilenler bilir biz bu ümmetin üçe bölündüğünü bir kısmının Yahudileştiğini bunların biz ehl-i sünnetiz diyen şeriatçı sünniler...Bir kısmının Hıristiyanlaştığını bunlarında kendilerine İmamiyye veya Caferiyye dediğini...Ve bir kısmınında kendilerine biz naci güruh-u naciyiz diyip yetmişüç milleti hoş gören Aleviler olduğunu ve bunların en doğru olanlarının Aleviler olduğunu zikretmiştik...Şimdi bu bizim Yahudileşmiş sünnilerimizde tıpkı yahudilerin bir Mesih beklemesi gibi bir Mehdi bekliyorlar ama onlar gibi yanılıyorlar...Nasıl ki; Deccal sahte Mesih olarak Yahudilerin karşısına dikilecekse bunların karşısınada Ömer Öngüt'ler,Fethullah Gülen'ler ve Harun Yahya'lar dikilmiş...Bizler bunların ayrıca Süfyaniler olduğunu sanıyoruz...Belkide diğer adıyla sahte Mehdi'ler olabilir...En doğrusunu Allah bilir...Said Nursi'de ne yazık ki; işte bu kategoriye giriyor...Ehl-i sünnet'ten benim bildiğim kadarıyla bir kişi Mehdi'nin Onikinci İmam Muhammed el Mehdi olduğunu en zirve iman-ı kemaletle bilmiştir; oda Feridüddin-i Attar'dır...Ve ona yakın olanda İmam-ı Rabbani'dir...Feridüddin-i Attar Mehdi'yi şöyle tarif eder; 'Yeryüzünde yüzbin evliya; isterler Allah'tan Mehdi'yi; ya İlahi Mehdi'yi gaybetten çıkar; ta ki ola cihanda adalet aşikar...' İmam-ı Rabbani'de şöyle yaklaşmıştır; 'Ben baktım ki; İsa aleyhisselam'ın bir ayağı Ali'nin başında; bir ayağı Mehdi'nin başında'dır...' Şimdi Feridüddin-i Attar burda gaybetten bahsettiği için Mehdi'nin gaybette olduğunu biliyor ve bu gaybetin tıpkı İsa MESİH'İN göğe çekilmesine inanış gibi olduğundan gerçeği anlamış olduğunu kabul ediyoruz...İmam-ı Rabbani'ye gelince oda en azından Oniki İmam'ların başını ve sonunu görebildiği için hoş görüyoruz...Biraz daha nasibi olsaydı arada kalan on imamıda görecekti? ..Çünkü Oniki İmam bizim anladığımız hakikate göre İsa Mesih tıpkı bir ekmek misali oniki dilim olması gibi nuru Oniki imamda dağıl mıştır...İmamiyye'ye gelince onlarda tıpkı hıristiyanların beklediği bir Mesih'i bekler gibi bekliyorlar...Ve nasıl ki; hıristiyanlar gerçek Mesih'in müslüman olarak gelişine şaşacak ise; bu bizim imamiyye'de Mehdi'nin alevilerin içerisinden çıkmasına öyle şaşıracaktır...En doğrusunu Allah bilir...Şimdi bu arkadaşımızın ciddi sorusuna gelince hayır ben Said Kürdi'nin müjdelediği değil? ..Pir Sultan'ın ve diğer ulu ozanların müjdelediği Mehdi Sahib-i zaman'ım...Umarım cevabımız sizi tatmin etmiştir...Mehdi böyle söyledi...

Kur'an oldu delilimiz
Sırrı hakikattir yolumuz
İmam-ı Cafer'dir Ulumuz
Mürüvvet kerem erenler...

Kabe'nin yapısı bina yapısı
İman etse asilerin hepisi
Beş vakit okunur Ayet-el Kürsi
Ya Muhammed sana imdada geldim...

Muhammed dinidir bizim dinimiz
Cibril-i Emindir hem rehberimiz
Tarikat altından geçer yolumuz
Biz müminiz mürşidimiz Ali’dir

Yolundan azmışlar imana gelin
Gelin bu mekandan bir haber alın
Mehdi alçaktadır birlikte kalın
Zakir oldum zikrederim Ali'yi...

Yeryüzünü kızıl taçlar bürüye
Münafık olanın bağrı eriye
Sahib-i zaman'ın emri yürüye
Mehdi kim? olduğu bilinmelidir...

Hasan-ül Askeri Mehdi çıkınca
İsa Peygamberi vezir tutunca
Doksanbin er Horasandan kopunca
Oniki İmam'a yardım okurum...

PİR SULTAN'ım eydür Dede Dehman
Kendine cevretme andan gel heman
İstanbul şehrinde ol Sahib-i zaman
Tac-ı devlet ile sallanmalıdır.

Zikr-i Hakikatimizdir...
______________________
Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah...
Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...

========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Mehdi dabbetül-arz 19
Alan: Grup: ' Fethullah Gülen '
Tarih: 14.09.2010 15:13:00
Konu: RİSALE-İ NAR FİTNE KÜLLİYATI?

RİSALE-İ NAR FİTNE KÜLLİYATI:((bu külliyat? güya iyi birşeyler anlatıyor muş gibi heryerde dağıtılıyor gazetelerde reklam yapılıyor fitne fesat kardeşler memleketimizi kuşatıyor? bu külliyatta sadece kürtsaitin antikemalist davası vardır? bilmeyenlerde sanki zannederki mevlananın mesnevisi gibi bir kitap? hayır bu vesveseden ibarettir? mevlana diyor ki:barışa dair ne varsa biz ordayız? savaşa dair ne varsa biz orda yokuz? ama kürtsait ne diyor:ben 20 yıl kemalizmle savaştım ve bu savaşa devam edeceğim? birileri için kemalizm birşey ifade etmeye bilir? biz canlar için aydınlık olan devrim cinler için karanlık olabilir? onların aydınlık zannettiğide bizce karanlık diye algılanabilir? kürtsaid alevilerede akıl veriyor? ve şu hadisi bilmiyor: benim ehlibeytime birşey öğretmeye kalkmayın onların ilimi sizleri kuşatır? kürtsait nerde 12 imamlardan bahsetmiş ve ehlibeytin içtihatına atıfta bulunmuştur ki bizim içimizdeki bazı beyinsizler bunun vesvesesine kulak vermiştir? bu risale-i nar fitne külliyatını herhangi yayın kuruluşu basıyorsa ve hangi gazete ve dergi reklamını yapıyorsa ve hangi tv ve tadyo bunun vesvese vuvuzelalığını yapıyorsa biz onları mehdi şerif seyyid ve ehlibeyt makamlarımızdan lanetliyoruz?))