ÇAĞRI - Duyuru - İla ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Ahmet Yağmur
Tarih: 14.01.2010 13:42
Konu: TASAVVUF EHLİNE KISA CEVAPLAR YAZI DİZİSİ (7)

*****

Tasavvuf ehli şunları iddia ediyor ve diyor ki:

Vahdet-i Vücud inancını kast ederek bu inanca göre Muhyittin Arabî Diyor ki: “Tanrı ve Kâinat bir olduğuna göre(!) Firavun bile Allah'a ibadet etmiştir. Bu nedenle de o bile kamil bir Mümindir. Zira taptığı şey de varlığın bir parçası (Bir'in bir unsuru) değil midir? ! Bu nedenle puta tapan bir kişi bile aslında ALLAH’A ibadet etmektedir. Zira o putta Bir'in bir parçasıdır.” Diyor:

Burada Muhyittin Arabi ne demek itiyor ve Vahdeti vücut nedir. Tasavvuf ehlinin “la mevcude illallah” Yani Allah tan başka mevcut yoktur. Sözü ne manaya geliyor. İslam da bu tür bir inanç var mıdır? Bu sorunun cevabını Seyit KILIÇ Kardeşimizin yazdığı VAHDET-İ VÜCUD NEDİR? Adlı kısa Yazısıyla cevaplıyoruz.

CEVAP:
VAHDET-İ VÜCUD NEDİR? Vahdeti vücut bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah'tan başka varlık olmadığına, mevcut olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah'ın parçaları olduğuna inanmaktır. Bu inanış tasavvufun amentüsünün ilk şartıdır. Bu felsefe’nin künhüne vakıf olan mutasavvıflar Lâ ilâhe illallah demeyi terk edip la mevcude illallah diyerek bu amentüyü ikrar ederler.

Allah'tan başka mevcut, varlık olmadığına inanmayı gerektirecek ne bir ayet, ne bir hadis vardır. Allah’ın isimlerinden bahsettiği, bütün varlıkları yok saymak, her nasılsa inançlarına göre varlık olmayan şeylerin yaşadığını ve öldüğünü söylemek, meleklere iman ettim demek fakat onlar varlık değildir, Allah'ın parçalarıdır diyerek her parçayı ilah saymak, cennete ve cehenneme iman ettim demek, sonra onların varlık olmadığını, Allah'ın parçaları olduğunu söylemek, önünde secde edilen putun bile Allah'ın bir parçası olduğu bu sebeple zahirde tapılan put olsa da aslında o secdenin Allah'a yapıldığı gibi saçma ve delilsiz zırvaları uyduranların asıl gayesi İslam dinini tahrif etmek ve müntesiplerini yoldan çıkarmaktır. İşte bu inanışa göre bir tasavvuf şeyhi Allah'ın bir parçası olduğu gibi yolda duran taş, ağaçtaki kuş, kovalanan kedi ve kovalayan köpek ve o köpeği vuran bir zabıta eri dahi (hâşâ) onlara göre Allah'ın parçasıdır ve dolayısıyla onlara Allah demek doğru bir sözdür. İsmi tasavvufçular tarafından veliler listesine alınan müşriklerin “Ben Allah’ım demeleri ve benzeri sözleri sarf etmeleri bu sapık inanışlarından kaynaklanmaktadır. Bu sapkın söylem ve inanışlar üzerinde tevhit ehli olanlar için tevil edecek yol aramaya ve hatta düşünmeye bile gerek yoktur. Çünkü bir Müslüman kabul veya ret etmek için Rasûlullah (s.a.v.) in böyle bir şeyi öğretip öğretmediğine bakması yeterlidir. Hiç ekletmezler ki durum onların dediği gibi olsa, inanan kimdir, inanılan kim? Yaratan kimdir, yaratılan kim? Hüküm koyan kimdir, mükellef kim, mükâfat ve ceza veren kimdir, ödüllendirilen veya cezalandırılan kim? Ateşe koyan kimdir, ateşte yanan kim?

İşte vahdeti vücut gibi bir zırvayı ortaya atan kâfirler İslam ümmetini yüzyıllarca oyalayacak bir işi başarmışlar ve maalesef gözlerinden yaş gelesiye, karınları ağrıyasıya halimize gülmekteler.

Birilerinin aslında küfür olduğunu bildikleri, fakat o bunu söylemişse bir hikmeti vardır kabilinden tevil etmeye çalıştığı, bu cümleler nasıl söylenmişse kastedilen mana odur, çünkü inanç öyledir. Sizin tap-tığınız benim ayağımın altında diyen adam toprağı kastetmiştir, çünkü ona göre çiğnenen, işenen, o toprak Allah'tır (hâşâ) . Böyle olunca birinin çıkıp ben Allah'ım demesi onlara göre gayet tabi bir durumdur, sırf o değil onlara göre kâfir biri dahi bu sözü söylese doğru söylemiş olur çünkü o da Allah'tan bir parçadır! Bu cümleleri vecde, aşka gelince, kendinden geçince söylemenin sebebi nedir derseniz, can pazarı bu kolay değil. Müslümanlar bu sözden pek hoşlanmazlar ve insanın başına kötü şeyler gelebilir. Nitekim tarih bu müşriklerin nasıl taşkınlık ettiğini ve nasıl öldürüldüklerini zapt etmiştir.
(Seyit kılıç)

*****