ÇAĞRI - Duyuru - İla ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Ahmet Yağmur
Tarih: 12.01.2010 11:31
Konu: TASAVVUF EHLİNE KISA CEVAPLAR YAZI DİZİSİ (5)

*****

Tasavvuf ehli şunları iddia ediyor ve diyor ki:
Tasavvufun Menşei Hz. Peygamber dayanmaktadır. Onun döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. (Yani Hz. Peygamber Döneminde Tasavvuf kelimesi olmasa bile tasavvufun kendisi vardı: Diyorlar.

Cevap:
Tasavvuf kelimesinin Hz. Peygamberden sonra yaklaşık iki yüzyıl sonra İslam ümmeti içine sokulduğunu tasavvuf ehlide kabul etmektedir. Ancak Tasavvuf ehli tasavvufun inanç ve yaşayış olarak Hz. Peygamberin ve Ashabının hayatında olduğunu iddia etmektedir. Tasavvuf ehlinin bu iddiasına göre madem Hz Peygamber zamanında Tasavvuf vardı o zaman Tasavvuf ehlinin inançlarından olan şu kavramların Kuran, Sünnet, Hz. Peygamberin ve Ashabının hayatında bulunması gerekir. Bu kavramlara birkaç örnek verirsek:
TASAVVUFTAKİ BAZI İNANÇ VE İBADETLER: Vahdet-i vücud, Vahdet-i Şuhut, Gavs, Gavsul azam, Kutup, Aktap, Pir, Ricalü'l-ğayb, Makamlar ve rütbeler, Hakikat-ı Muhammedi ye, Fena ve dereceleri, İstiğase, Tevessül, Rabıta, Gavs ve ondan istimdat, Ölülerin tasarrufları ve onlardan istimdat, Dinlerin birliği, Tasavvufun divanı, Şeyhlerin saltanatı ve müritlerin köleliği, Şeriat-tarikat-hakikat, marifet ayırımı, Ğaybı bilme ve kalpleri okuma, Tarikat sistemi, Tasavvufun gizli yolla gelmesi ve gizli tebliğe dayandırılması… vb.
Oysa bu kavramlar ne Kur an da ne Sünnette nede sahabenin hayatında bulamazsınız. Çünkü bu kavramların tamamı İslam Ümmetinin içine sokulan bidat ve hurafelerdir. Bunlar Tasavvuf fırkasının batıl inançlarıdır. Bu hurafeleri Kur an da, Sünnet de Peygamberin ve ashabının hayatında bulmanız mümkün değildir.

Hz. Peygamberin ve Ashabının hayatında İslam vardı. Bu dindeki bazı inanç ve ibadetlerde şunlardır:

İSLAM DAKİ BAZI İNANÇ VE İBADETLER; İmanın esasları, Kelime-i Şahadet, Namaz, Zekât, Oruç, Hac, İstiğfar, Tevbe, Cihad, Emribil mağruf nehyi anil münker, Zikir, Dua, Dünyaya gönül bağlamama, Havf ve reca, İhsan ve ihlas, Şeytana uymama, Heva ve hevese uymama, Ölümü ve ahireti düşünme, Fedakârlık, Sevgi Yardımlaşma, Doğruluk, Açıkta ve gizlilikte Allah korkusu, İsraftan kaçınma, Emanet, Şükür Ve bütün nafileler. Bu inanç ve ibadetlerin kaynağı ise Kur an ve Sahih sünnettir. Peygamberin ve Sahabesinin hayatında işte bunlar vardı, Tasavvuf ehlinin uydurdukları bidat ve hurafeler yoktur. Onlar tasavvufçu/tarikatçı değillerdi. Onlar Allah’ın gönderdiği tek din olan İslam’a tabi Müslümanlardı.

Ayrıca Hz. Peygamber ve ashabı tasavvuf ahlakı değil Kur an ahlakı ya da İslam ahlakını yaşadılar. İslam Tasavvuftaki ölünün yıkayıcısına teslim olması gibi bir anlayışı veya tasavvufun telkin ettiği koyun ahlakını şiddetle ret etmektedir. İslam haksızlığa, zulme, ahlaksızlığa karşı eliyle, diliyle, en azından kalbiyle muhalefeti/mücadeleyi/cihadı emreder. Oysa tasavvufun telkin ettiği hoşgörü ve diyalog ahlakının temelinde gelene ağam gidene paşam anlayışı vardır. Kâfire hoşgörü, küfre hoşgörü telkin edilir, Ancak tasavvufçuların hoşgörü ahlak anlayışları Kuran ve Sünnet ehli Müslümanlar söz konusu olunca bir anda savundukları ahlak anlayışları yok olup gider, İşte bu sebeptendir ki Kâfir Birleşmiş milletler ve işbirlikçileri Mevlana yılları, Yunus yılları ilan ediyorlar. İslam ümmetini koyun sürüsü durumuna sokmak için tasavvuf anlayışını yaymaya çaba sarf ediyorlar. Bu konumda olan kişi veya toplulukları desteliyorlar, en azından önlerine engeller çıkarmıyorlar.


*****