Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
*****
Tasavvuf ehli şunları iddia ediyor ve diyor ki:
İlm-i tasavvufu, tasavvuf erbabı anlayabilir. O yüzden tasavvuf Büyüklerinin bazı sözleri islam şeriatına göre küfür gibi gözükse de aslında bunlar küfür değildir. Bunlar vecd halinde, cezbe halinde ve Allah aşkı işle söylendiği için bu sözler küfür sayılmaz. Diyorlar.
Cevap:
Allah’ın Rasulü ve sahabesi Allah’a herkesten daha yakın olmasına rağmen onlar hiçbir zaman tasavvuf ehli gibi Allah aşkından, Allah’ı zikretmekten dolayı akıllarını kaybetmemişler, sarhoşluk yaşamamışlardır. Onlardan hiçbir zaman tasavvuf önderlerinden duyduğumuz küfür sözlerde rivayet edilmemiştir.
İslam sarhoşluk veren her şeyi yasaklamıştır. İnsanı sarhoş eden ister içki, ister uyuşturucu, ister güneş altında beklemek, ister aç kalmak, ister çile odalarında vakit doldurmak sebebiyle sarhoşluk veya akıl kaybolmasına sebep olan her şeyi yasaklamıştır. İnsan ne dediğini bilene kadar namaza bile yaklaşması yasak edilmiştir.
Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de yolculukta olmanız hariç gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.(Nisa Suresi: 43)
Tasavvuf büyükleri ise Allah’a, Kitaba, Peygambere ağza alınmayacak küfür ve iftiralar atan söyler söylerler bu insanların peşlerinden giden cahiller bu sözleri Allah aşkından, vecde gelmelerinden dolayı söylediklerini savunurlar. İslam’a çok açık muhalif küfür ve şirk olan sözlerini ‘’Hikmettir, Bâtıni manadır, Biz anlayamayız... Vb. ‘’gibi sözlerle tevil etmeye kalkıyorlar. Bu tasavvuf büyükleri bir an olsun aklını kaybettiler de bu sözleri söylediklerini kabul etsek bile akılları başlarına gelince bu sözlerine tövbe ettiklerini hiç dudunuz mu asla hatta bu pervasız müşrik herifler bu sözlerini kitaplara yazmışlar buna karşı çıkan İslam âlimlerini de çeşitli ithamlarla rencide etmişlerdir. Tasavvuf yoluna bağlı cahillere sormak lazım. Bu büyüklerinizin akılları başlarına hiç mi gelmemiş. Bu adamlar aklını yitirmiş birer deli iseler bu delileri savunmak size mi düşüyor. Birde bu akılsız delilerin peşlerine gidiyorsunuz. YUH SİZLERE NASILDA BÜYÜLENİYORSUNUZ.
Bu Tasavvuf ehline sokaktan geçen bir sarhoş ana avrat küfretse Bâtıni mana, vecd hali gibi sözleri asla kabul etmezler. Bu sarhoşu en azından iyi bir döverler. Allah’a Peygambere iftira eden küfür sözlerle saldıran hatta Allah olduklarını iddia eden, Allah’ı kadın suretinde gördüğünü söyleyen, Allah eşittir Muhammed diyen, Allah benin cübbemin altıda diyen, Allah kadın suretinde geldi beni eğlendirdi diyen, Öyle bir denize girdim ki Peygamberler kıyısında kaldı diyen, Allah hidayeti rahmeti benim vasıtamla dağıtıyor… Vb. diyerek Allah’a iftira atan ve Peygambere çeşitli iftiralar atarak şirkin en büyüğünü yapan Tasavvuf büyüklerini savunmakta onların peşinden gitmekteler. Soruyorum size Mekke müşriklerinin küfrümü daha büyük yoksa bu adamların sözleri ve yazdıkları mı daha büyük küfürdür.
Ey Tasavvufun Mürşitleri/Müşrikleri ve Müritleri/Kör, Sağır, Dilsiz Tabileri Yarın çok geç olmadan büyülendiğiniz bu batıl yoldan dönün ve Müslümanlar olun ki izzet şeref ve kurtuluş sizlerin olsun. Eğer küfrünüzde inat edecek iseniz şu ayetlere kulak verin. Sizleri nasıl bir akıbetin beklediğini düşünün.
Yüzlerinin ateşte evirilip çevrileceği gün, derler ki: 'Eyvahlar bize, keşke Allah'a itaat etseydik ve Resul’e itaat etseydik.(Ahzab Suresi: 66)
Ve dediler ki: 'Rabbimiz, gerçekten biz, (sadetena) efendilerimize ve (kebirena) büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular. (Ahzab Suresi: 67)
Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et.'(Ahzab Suresi: 68)
Öyle ki (o gün) kendilerine tabi olunanlar, kendilerine tabi olanlardan uzaklaşıp-kaçmışlardır. (Artık) Onlar azabı görmüşlerdir ve aralarındaki bütün bağlar (ve ilişkiler) de parçalanıp-kopmuştur.(Bakara Suresi: 166)
(O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: 'Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak (şimdi) onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır) dık.' Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak değildirler) (Bakara Suresi: 167)
Hidayet yolunu seçip ona tabi olanlara Allah’ın selamı olsun.
“Kim doğru yolu bulursa, o doğru yolu ancak kendi faydasına bulmuş olur. Kim de sapıklık ederse o da yalnız kendi aleyhine sapmış olur…” (İsra Suresi; 15)
Atalarının, Efendilerinin ve Üstatlarının batıl yollarını terk edip, Hak sözü dileyip ona tabi olanlara selam olsun
'Sözü dinleyip de en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akledenlerin ta kendisidir.'(Zümer Suresi; 18)