Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bir varmış, bir yokmuş, develer tellal, pireler berber iken, demokrasinin beşiği zangır zungur sallanır iken, bu ülkenin aklıevvelleri akıl yolunda bir arpa boyu bile yol almamış iken, tarihin tekerrürü zannettiğimiz şeyin aslında tarihin yalama olmasından başka bir şey olmadığı ortaya çıkmış iken, yaşamayıp televizyon seyreden, fikretmeyip çene çalan, fikrini beyan etmeyip anketlere cevap yetiştiren, topluluk olamayıp istatistik olan, tepesine her vurulduğunda ekmeğini uzatan, tepesine her vurulduğunda feleğini şaşıran, bir türlü adam olmayan, olamayan, kırk yıl binâ okuyan, bir kırk yıl daha binâ okuyan, bir kırk yıl daha muhtemelen binâ okuyacak olan, gazete manşetleriyle vaziyet alan,
öfkelerini uzaktan kumanda aletlerine döken, meraklarını değersizlere yönelten, değerlerini zaten merak etmeyen, zurnanın zırt dediği yerde apışıp kalan, geçmişini klişelere mahkum eden, bugünlerini klişelere teslim eden, muhtemel ki geleceğini de klişelerle heba edecek olan, kolay dolmuşa binen, kolay dolduruşa gelen, yanlış durakta inen, acıklı film deniyorsa gidip ağlayan, komik deniyorsa gülen, eğlenceliyse okuyan, ciddi bir şeyse sıkıcı deyip okumayan, resimli gazete seven, resimlerine bakıp gazetesinden kaytaran, kış günü beyaz giyen, yaz günü siyah giyen, maçosu ayakkabısının arkasına basan, züppesi bağcıklarını bağlamayıp yollara seren, okullusu zorunlu kravatını göbeğine bağlayan, günlerin anlam ve önemlerini şiirler boyunca hönküre hönküre cihana dinleten, duygu akşamları bohçalayıp bin kişi terleyen bir salonda üç kuruşluk tekerlemelere zırıl zırıl ağlaşan, höyt deyince esas duruşa geçen, aynı siyasetçiye kırk yıl kazıklanan, az öfkelendirilerek yine bir kırk yıl kazıklandırılabilecek olan, zamanın kıymetini bilmeyen, canının kıymetini bilmeyen, neden, nasıl, kim, asla sormayan, ne denirse yapan, bir şey denmezse asla yapmayan,
anarşistliği kırmızıda geçmekten ibaret, cesareti evinin salonunda ayrı bir gayrimenkul, dağarcığı akşamki dizinin repliklerinden ibaret, adam gibi iki kelime edemeden akşama kadar telefonla konuşan, bir halta yaramaz hayatını değiştirmek için ömür boyu kılı kıpırdamayan, cep telefonunu ayda bir değiştiren, çocuğunu mektepli bir yarış atı olarak yetiştiren, sonra bu memleketten adam çıkmaz yavesiyle geviş getiren, elinde değnek olanın tam zamanlı yalakası olan, elinde değnek varsa insanlıktan nasipsiz olan, beş süper inşaatlık malzeme versen gene yamuk yumuk bir apartkondudan fazlasını yapamayan, nakaratını şikayete ayırmış, konuşmak gerekince susan, susmak gerekince çenesi hiç kapanmayan, görünce önünü ilikleyip gidince arkasından konuşan,
her taşın altında çapanoğlu arayan, özüne karşı güvensizlik dolambacı, hedef koymaya gelince tombalacı, hesap yapmayı bilmez, küçük hesap ilacı, uzatsan içine oturur bu acı, kafiyeler tükenir durmaz bu bozuk plak, ne zaman ikinci vitese taksak, gıcırdamaya başlar aklın altındaki zemin, sözün içindeki anlam, patlamaya hazır lastik, kendini tutamayan fren, çişini tutamayan bir acayip düzen! ..
Şimdi biz, koskoca bir millet, bir sürü adam ve kadın, işte sözümüz, işte irademiz, işte tercihimiz, işte değerlerimiz, işte geçmişimiz, işte geleceğimiz, işte haysiyetimiz, işte reytinglerimiz, kafamızı kaldırmayı, alaycı bir ifadeyle bizi kemiren sırrı kaçmış aynalara bakmayı ne zaman öğreneceğiz?
Ben gündemden bir şey bulup yazmayı hiç öğrenemeyeceğim birader!