' Balkan Türkleri, B ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Cebbar Korkmaz
Tarih: 03.10.2006 16:58
Konu: Heygidi sarıkamş heeey

Haygidi sarıkamış heeey

Metrelerce karlar altında
Yoksulluğun
Sefaletin dergahı
Sarıkamış

Lapa lapa yağan kara
Aldırmadan
Yalın ayak yarı çıplak
Askeriye çöplükleri üzerinde
Ekmek kırıntıları için
Kavga eden
Çocukların sarı kamışı
Zemheri ayının
Dondurucu soğuğunda
Tek göz odada
Soğuktan titreyerek
Okuyup adam olmaya çalışan
Hasan öğretmenin
Sarıkamış'ı
Ve sabahın alaca karanlığında
Tünelden korku mabedinden
Çıkarcasına
İstasyona gelen kara trenin
Düdük sesiyle irkilerek
Sağa sola kaçışan
Yolcuların sarı kamışı
Tren hatlarına dökülen
Kömür tanelerini
Toplamaya uğraşan
Yarısı çürümüş
Teneke sobalarda
Yakıp ısınmaya çalışan
Halamın oğulları
Ahmet'in Mehmet'in
Sarıkamış'ı

HEY GİDİ SARIKAMIŞ HEY

Şehir görmemişlerin
Görkemli şehri
Rüzgarın uğultusuyla
Çamları şarkı söyleyen
Yeşil çamlarına karların
Beyaz gelinlik giydirdiği
Karı meşhur
Yoksulluğu sefaleti bilinmeyen
Ağaların beylerin
Eğlence merkezi
Yoksulların sığınağı
Halamın dayılarımın
Sarıkamış'ı
Tek göz odalı dükkanlarında
Köylü kızlarının
İncik boncuk beğendiği
Köylü delikanlıların
Müstamel giyindiği
Kamçı sesi çıkaran rüzgarı
Zil sesli kızaklarıyla
Kaşları bıyıkları buz tutmuş
Kızakçıların Sarıkamış'ı

HEY GİDİ SARIKAMIŞ HEY

Polisi heybetli
Nezarethaneleri korkunç
Devlet erkanı
İmtiyazlı Sarıkamış
Bir eli cebinde
Bir eli kemerinde olan
Şehvet düşkünü
Namussuzların hizmetkarı
Bedenini üç kuruşa peşkeş çeken
Yetimlerin Sarıkamış'ı
Yıllar sonra bile hatırladığımda
Sefaleti gözlerimi yaşartan
Anılarımın şehri
Benim Sarıkamış'ım
Ben Sarıkamış'ı böyle gördüm böyle yaşadım
HEYYY GİDİ SARIKAMIŞ HEYYYYYYYYYYYYY
MP.3.TE kendi sesimden azeri türkümü dinliye bilirsiniz