' Balkan Türkleri, B ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Tarık Cem
Tarih: 02.07.2006 16:28
Konu: Başarı Nedir?

Başarı Nedir?

Başarı Nedir? Önemli Olan Neyi Başarmaktır?
Başarı, Zengin Olmak, Makam Veya Para Kazanmak Mıdır?

Başarı insanı mutlu eder. Her insanın en büyük arzusu kendi alanında bir iş başarmak, kendi yeteneklerini ortaya koymaktır. Bir eser ortaya koymak, bir işi başarmak, bir işe yaramak başlı başına zevkli bir eylemdir. Hiçbir işe yaramamak, varlığını ispatlayamamak demektir. Kendine güvenen, onurlu ve gururlu bir insan, böyle bir beceriksizliğe katlanamaz.
Her insanın bir amacı vardır. Her insanın mutlaka güzel bir amacı olmalıdır.
Başarı, amacını bilmek ve o amaca ulaşmak için bütün yeteneklerini kullanarak çalışmakla elde edilir.
Başarı, hedefe yürümektir.
Yürünen hedef, kişinin hem kendine, hem ailesine, hem de diğer insanlara faydalı olmalıdır. Aksi takdirde insan, bir hedefe ulaşır, fakat mutlu olamaz.
Bizi felâkete götürecek bir hedef ve amaç seçmemeliyiz.
Önemli olan insanın hem kendisine hem de başkalarına faydalı olmasıdır.
Peygamberimiz(sav) , “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” buyurur.
Başkasına zarar vermek, birini öldürmek, bir iş yerini soymak, bir yeri bombalamak da hedef olarak seçilebilir.
Birisini öldürmeyi hedef seçmemeliyiz.
Dünya bankasını soymak da iyi bir insan için amaç olamaz. Vicdanı sağlam, aklı başında, mutlu olmak isteyen insan, kötü bir amaç peşinde koşamaz.
Sağ duyu sahibi ve akıllı bir insan, böyle bir şeyi yapmanın insana mutluluk getirmeyeceğini bilir. Onun için bizi mutluluğa götürecek hedefler seçmeliyiz.
BAŞARI NEDİR?
“Başarı nedir? ” sorusunun cevabı elbette kişiden kişiye değişir.
Bana göre başarı, insanın yapmak ve başarmak istediği güzel bir şeyi yapabilmesi, ulaşmak istediğe güzel bir hedefe varabilmesidir. İstediği hedefe ulaşabilen insan, elde ettiği netice sonunda huzur ve mutluluk duyabiliyorsa başarıya ulaşmış sayılır.
Hem dünya hem de ahiretimizi cennete çevirmek, en önemli amacımız olmalıdır. Bu amaca ulaşmak için de bizi hem dünyada hem de ahirette mutlu edecek bir çalışma yöntemi seçmeliyiz.
Allah’ın ve insanların sevdiği biri olmak, en büyük mutluluk kaynağıdır.
Kimi insanlar başarıyı, büyük bir makama yükselmek, çok para kazanmak, unvan ve şöhret elde etmek zannederler.
Para, mal, şöhret ve makamlar gelip geçicidir. Bunlara ulaşmayı en büyük hedef kabul edenler, hedeflerine ulaştıkları zaman mutlu olmadıklarını görecekler ve hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Önemli işler başarmak için elbette bunlara ihtiyacımız var.
Ama bunlar amaç değil, araçtır.
“Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.”demiş bir düşünür.
Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olarak bilinen Süleyman Peygamber, şöyle demiş:
“Parayı sevenin hiçbir zaman yeteri kadar parası olmaz. Zenginliği seven bir kimse de hiçbir zaman gelirleriyle tatmin olmaz.”
Amerikalı ünlü zengin John Rockefeller’e sormuşlar:
-Ne kadar paran olursa tatmin olursun?
-Biraz daha olsun, yeter.
Halbuki Rockefeller, dünyanın en zengin kişisi idi. Sahip olduğu parayı yeterli görmüyordu.
ZENGİNLER KULÜBÜ
1923 senesinde Şikago’daki bir otelde toplanıp görüş alış verişinde bulunmuşlar. Gücün simgesi durumundaki bu insanlara, o zaman herkes imreniyordu. Amerika bütçesinden daha fazla paraya sahip olan bu insanlar, başkalarının gözünde hedefine ulaşmış kişilerdi.
Zaman, doğru bir çizgi üzerinde gitmez. İyi günlerden sonra kötü günler de gelebilir. Yazdan sonra kışın gelmesi gibi.
Lüks bir otelde toplanan bu zenginlerin sonu feci bir şekilde bitmiş. Zenginler kulübünün üyelerinin başlarına gelenler ilginç.
Başarı Yolculuğu isimli kitabın yazarı John Maxvel, zenginler kulübü üyelerinin sonunu şöyle anlatır:
“En büyük bağımsız çelik şirketinin sahibi Charles Schwab, meteliksiz öldü.
En büyük buğday spekülatörü olan Arthur Cutten, iflas etti ve yurt dışında öldü.
New York borsasının genel müdürü olan Richard Witney, hapse düştü, serbest bırakıldıktan hemen sonra öldü.
Amerikalı bakan Albert Fall, hapse düştü, hastalandı, sonunda evinde ölsün diye affedildi.
Borsa ayısı olarak bilinen Jes Livermore, intihar etti.”
Netice olarak şunu söyleyebiliriz:
Para, mal, mülk, mevki, makam ve şöhret gibi şeyler gelip geçicidir. Ebedî yaşamak isteyen ve cennete gitmek isteyen bir insan için son hedef olamaz.
Yunus Emre ne güzel söyler:
“Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan! ”
O hem kendimize hem de diğer insanlara faydalı olacak güzel hedefler seçmeliyiz.
En son ve en güzel hedefin Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu unutmamalıyız.
Mutluluğu; mal, mülk, para ve parada aramamalıyız. O iyilik yapan, iyi insanların içindedir. Onu dışarıda arayan çölde serap görür.
Başarmak ve mutlu olmak için para, mal, makam gibi araçlara ihtiyacımız olduğunu bilmeli ve hedefe ulaşmak için bu araçlar kullanmalıyız.
Herkes bu araçları elde etmek ister.
İşte başarı yarışı bu noktada başlar. Çok çalışan, başarı tekniklerini iyi bilen kazanır. Hayatın amacını bilen mutlu olur veya en azından imtihanı kazanma ve ebedî mutluluğa hazırlanma ümidiyle yaşar.
“Ey dipdiri meyyit(ölü) , iki el bir baş içindir;
Davransana eller de senin, baş da senindir.”der Mehmet Akif.
Başarılı insanların da iki eli, iki ayağı, bir başı var; sizin de.
Siz neden başarmayasınız? Kendinize güveniniz ve meydana atılınız.
ALİ ERKAN KAVAKLI