Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
rica ederim efendim. duyarliliginiz icin asıl siz sagolun.
hayirli akşamlar...saygilar
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: udi rudi
Alan: Grup: Azerbaycanı sevenler
Tarih: 08.06.2009 22:40:00
Konu: Yn: [azerbaycani-sev..] Qasım Bey Zakir
----------
sağolasın, bu kıymetli insanları bize tanıttığın için çok teşekkür ederim.
hayırlı akşamlar.
RH
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: QARABAĞ BİZİMDİR...
Alan: (grup üzerinden) udi rudi
Tarih: 08.06.2009 22:31:00
Konu: [azerbaycani-sev..] Qasım Bey Zakir
---
Vâgifle başlayan halkçı şiirin XIX yüzyıldaki en büyük temsilcisidir. Azerbaycan şiirinin dil açısından millîleştirilmesinde önemli hizmetler vermiştir. 1784'te Karabağ Hanlığı'nm merkezi Şuşa'da doğdu. Babası Ali Bey, Karabağ'm sayılan asilzâdelerindendi. Üçüncü dedesi Hüseyneli Ağa ise Karabağ Hanlığı'nm kurucusu Penah Han'ın öz kardeşiydi. Bu açıdan da şiirlerinde Zâkir mahlasını kullanan şairin asıl soyadı Cevanşir olmuştur.
Zâkir hakkında ilk araştırmalardan birinin müellifi Firudin bey Köçerli, Babası Ahmet Bey'in anılarına dayanarak şairi şöyle tasvir ediyordu: 'o zat-i şerif hoşsuret ve hoşsima, ağ bedenli, uca kâmetli zeif'ül-büniyye bir vücud imiş, Göyçek, ağıllı ve göy renge mâü gözleri var imiş. Si-masından, hareket ve sükenasmdan asar-i necabet ve reşadet görünermiş. Danışığı fesih, sövti dilkeş olmağa göre çoxlarmı özüne mail edermiş ve o danışanda ona kulak asmamak olmazmış. Biraz tünd-mecaz olduğu üçün terpenişinde dexi çabukluk gö-rünermiş. İnsaf ve mürüvvetden hariç sözler ve işler şairi teb-i halından çıkarıb onun keyz ve dik-ketine sebeb olarmış. Ama açığı tez sönüb tövbe ve istiğfar edermiş. Âdeti halında hoşhülk, helim, re-himli, mürüvvetli bir adam imiş' (F.Köçerli. 'Azerbaycan Edebiyatı', c. I, Bakı, 1978, s. 359)
İlk tahsilini Şuşa medresesinde almış, burada Fars dilini tâlim etmiş, bu dilde yazmış, Firdevsî, Hayyam, Hakanı, Nizamî, Sa'dî, Rûmî gibi büyük şairlerin eserlerini mükemmel öğrenmişti. 'Hındıristan' adlı köyün sahibi olan Zâkir yazın Şuşa'da oturur, yılın diğer mevsimleriniyse bu köyde geçirir, bey olmasına rağmen köylülerle bir arada tarlada çalışmaktan bile çekinmezdi.
Şiirlerinden, kısa bir süre, Karabağ beyleri ile...
................