Azerbaycanı sevenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Re
Alan:   Grup:Azerbaycanı sevenler
Tarih: 30.03.2009 22:07
Konu: 31 Mart Soykırım Günümüz...

1918 yılının Mart soykırımı, tarihimizin en kanlı sayfalarındandır. Bolşevik- komünist bayrağı altında birleşmiş Ermeni çeteleri, Bakü’de, Nahcivan’da, Kuba’da, Kusar’da, Şamahı’da, Lenkeran’da halkımıza çok büyük zulümler yapmışlardır. Tarih araştırmacılarının değerlendirmelerine göre sadece 29-31 Mart günleri arasında Bakü’de 20 binden fazla vatandaşımız katledilmiştir. Kıyımın yapılmasının başlıca sebebi Azerbaycan’ın bağımsızlığının karşısının alınması, Bakı’nın mühim iktisadi ve siyasi önemi ile bağlıydı. Rusya için Bakı mühim ehemmiyet taşırdı. Bu, V.İ.Lenin’in “Bakı petrol, ışıq ve enerjidir” sözlerinden de aydın görünür. Amma ermenilerin de kendi amaçları olmamış değildi. Stepan Şaumyan’ın aşağıdakı fikirleri Mart kıyımının yapılmasının iç yüzünü açıyor: “Bizim süvari desteye ilk silahlı hücum cehtinden bahane gibi istifade edip, bütün cephe boyu hücuma geçtik. Bizim 6 bin nefere kadar silahlı kuvvemiz vardı. Aynı zamanda Daşnaksütyun’un da 3-4 bine yakın milli desteleri vardı.

Onların iştiraki iç savaşa milli kıyım karakteri verdi ve bundan kaçınmak mümkün değildi. Biz buna şuurlu olarak gittik. Eğer onlar Bakü’de zafer kazansaydılar, şehir Azerbaycan’ın başkenti elan edilirdi”. Martın 30-da akşam saat 5-de Bakü’de ilk ateşler açıldı. Şehir Daşnaksütyun ve Ermeni Milli Şurası ve ermeni kilisesi Bakı Sovyeti’ni savundu. Ermeni askerlerigibi Bakü’deki Ermeni aydınları da Bakü Sovyeti tarafından dövüşe katıldılar. Kitlesel kıyımlar süresinde Azerbaycan Türklerine ait sosyal binalar, milli simgeler ve kültür ocakları dağıtıldı. “Açık söz”, “Kaspi” gazetelerinin binaları, kendi faaliyetini bütün Güney Kafkas’a yayan, Azerbaycan Türklerinin sosyal hayatında mühim rol oynayan, maddi ve manevi yardımlarıyla meşhur olan Müslüman Hayriye Cemiyeti’nin yerleştiği “İsmailiyye” binası yakıldı, mescitler bombalandı. Meşhur Tazepir mescidinin minareleri tahrip oldu. Tazepir mescidine sığınarak, buraya penah getirmiş 500 neferin cesedi bu ibadetgahdan bulundu. Nisan’ın 2-de gece yarıya kadar devam eden Müslüman soykırımında binlerle Azerbaycanlı Türk öldürüldü. Ermeni - Bolşevik cellatları çocuklara, ihtiyarlara bile aman vermiyordular. Saç-saça bağlanan Türk kadınları çıplak şekilde caddelerde gezdirilirdi. Bele alçaklığı yalnız menfur Ermenilerden beklemek olardı. Bakü kıyımında helak olanların sayı hakkında çeşitli fikirler mevcuttur. Fakat getirilen bütün rakamlar Mart kıyımının ne kadar dehşetli katliam olduğunu bir daha tasdik ediyor. Mesela, İngiliz arşivlerini öğrenen Türk tarihçisi Salahi Sonyel bu neticeye gelmiş ki, 1918 yılının Mart ayında 8-12 bin Azerbaycan Türkü katledilip. ABŞ tarihçileri C. ve K. Mackartiler de 1918 yılında Martın 30′ undan Nisanın 1′ inedek Bakü’de Ermenilerin 8 binden 12 bine kadar Müslüman öldürdüğünü ve kentin Türk ahalisinin yarısının kaçtığını yazıyorlar. ABŞ istihbarat kaynaklarına göre, o zaman 60 bin Azerbaycan Türkü kaçkına çevrilmişti. İngiliz yazar Peter Hopkirk “Bitmeyen Oyun” adlı kitabında yazıyor ki, İngilizler Almanların ve Türklerin Hindistan’a geden yolunu mutlak kesmek, Ermeniler Doğuda ve Batıda zengin Azerbaycan topraklarına sahip olmak, Ruslar ise zengin Bakü petrolüne sahip çıkmak istiyordular. Mart hadiselerinin tahlili gösteriyor ki, Müslümanlara karşı mücadelede siyasi mensubiyet gözetmeksizin tüm Ermeniler birleşmişti. Şöyle ki, M art kıyımı dini ve etnik mensubiyete göre bir halkın kitlesel soykırıma maruz kalması idi. 1918 yılının Mart ayında Bakü’de yapılanlar Azerbaycan halkının tarihinde en büyük soykırım oldu. Bu kırgın ve sürgün politikası, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun, “Kafkas İslam Ordusu” adıyla, 1918 Mayıs’ında Azerbaycan’a gelmesiyle durduruldu.Yaklaşık dört ay süren bir askeri harekâtla tedhiş sona erdirildi. Sahip olduğu zengin petrol yatakları sebebiyle Rusların göz koyduğu Bakü, Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin başkenti ilan edildi. Bugünkü Azerbaycan’ın siyasi sınırları da o tarihte çizildi. Ancak, 1920 yılında tüm Kafkas bölgesi, Sovyetler Birliği’nin yönetimi altına girdi.Ermeniler bu dönemde de etkin konumlarını sürdürdüler