Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bir nefestir hayat. Sadece kendini arayıp bulman kadar zamanı olan. Bir göz açıp kapama kadardır hayat. Bir gözün bebeğinde kendini görmeye yetecek kadar. Bir sırdır hayat. Sadece senin bildiğin ve başkasıyla da paylaşma şansın olmayan. Paylaştığın şeyler sırrın değil, senin kendini bulmak için girdiğin çabanın izdüşümleridir.
Zaman subjektif bir kavram.
Onun içinde kaybolma şansın yok. Sadece onun içinde aradığın kendinsin.
Kendini bulduğun yerde, zaman senin için anlamını yitirecek ve “AN” halini alacaktır. İşte o an’da zamanı seyretmeyi ve zamana hükmetmeyi öğreneceksin. Hükmettiğin aslında kendin olacaksın. Çünkü sen o zaman denilen şeyin içinden süzülerek ve damıtılmış halde kendini buldun. Kendini bulduğun yerde her şeyi bir görmeye başlayacaksın. Hazlar sana bir şey anlatmayacak, gerçek mutluluğu tatmış olacaksın. İşte orada dünyada cenneti yaşamaya başlayacaksın.
Yüreğinde yanan ateşi görmek, esen fırtınaları dinlemek istersen bir nefes NEY dinle. Göreceksin neyin her sesinde içindeki kor kor yanan alevleri göreceksin. İçinde esen fırtınaların ne kadar kuvvetli olduğunu, seni ulaşman gereken yere ulaştırmak için ne kadar da gayretli olduğunu göreceksin.
Farkındalıktır hayat. Farkında olmadığın şeyleri tekrar tekrar yaşadığın. Her yaşadığında bambaşka girdabın içine düşüp devindiğin. İçinden çıkamadığında “Benim mutluluğum diğer tarafta diyerek kendini teselli ettiğin” Oysa ahh güzel yürek, her şey bu dünya da yaşanacak. Her şey bu dünya da öğrenilecek ve kemalata bu dünya da ereceksin. Bu dünya da mutluluğu tatmadan mutluluk diyarı olan cenneti nasıl algılayacaksın. Farkındalığınla baktığında yaşadığın her şeye, aslında etrafında senin kemalata ermen için kanat çırpan milyonlarca yardımcı bulacaksın. Oysa sen ötelere erteliyorsun bütün beklentilerini.
Mücadeledir hayat. Alnı açık, başı dik yaşayabilmek için. Bütün etiketlerinden sıyrılarak, başkasına etiket yapıştırmadan sadece yalın kalmaktır. Birileri ne der kaygısından uzak, birileri için ve en önemlisi kendin için mücadeledir. Kazandığın her mücadele dağın tepesine seni daha çok yaklaştıracak ve sen gün be gün güneşin ışıklarından daha çok nasipleneceksin. Eğer dağın zirvesindeysen, güneşin batmadığını göreceksin. Güneş dağın bir tarafında batarken diğer tarafına doğmaktadır. Ve sen zirvede hep kuvvetli rüzgarlara kafa tutacak ve hep güneşten nasiplenerek yaşayacaksın.
Sevgidir hayat. Tüm gönüllerde rahmet olmaktır. Gönüllere sağanak sağanak yağmur olup yağmaktır. Her yağdığın yürekte mümbit, yemyeşil, topraklar oluşturmaktır. Gözlerine baktığın insanların yüreğinde güneşi doğdurabilmektir hayat. Kendin olarak yaşamaktır ancak kendine yaşamamaktır hayat. Hayatı tatmak istersen sokakta oynayan çocukların o muhteşem gözlerine bakman yeterlidir. Onlar hep mutludurlar ve onlar beklentisiz severler. Çamurla oynarken mutluluk yaşar onlar. Sende mutlu olmanın göreceli olmadığını, her şeyin seni mutluluğa götüren birer işaret ayet olduğunu anla. Sokaktaki çocuklar çok şey anlatıyor inan.
Özgür olmaktır hayat. Tüm dünyaya kafa tutabilecek kadar asil, iradenle, vicdanınla ve aklında sadece kendin olduğun ve kendi kendine hükmedebildiğin bir hayat. Kimseye hiçbir neden hiçbir şart ve hiçbir cezp edici sözden dolayı iradeni teslim etmemektir hayat. Hayata karşı duruşun iradenle olacak ve irade ettiğin şeyleri yaşayacaksın. İrade ettiğin şeylerin kaderin olduğunu göreceksin. İradeni teslim edersen talip olan, iradene hükmedersen talip olunan olacaksın. Ya sen olacaksın, ya da birinin müsaade ettiği kadarla yaşayacaksın.
Bir noktadır hayat. Tüm yaşadıklarını içine sığdırdığın sadece bir nokta. Adına ölüm dediğin bu nokta aslında senin varoluş kitabındır ve gururla o kitaba sahip çık. Çünkü o kitabı sen doldurdun. O kitapta senin alın terin, gözyaşın, hayallerin, aşkın, sevdan ve mücadelen var. Doldurduğun kitap senin eserin. Onunla gurur duy ve sahiplen. Hayat kendini sahiplenip, “biz” olabilen insanların yaşayabileceği kadar muhteşem bir şeydir.