Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
SEYRANÎ
Kayseri’nin Develi ilçesi Everek Köyü’nde 1800’de dünyaya geldi. Bir imamın oğlu. Önce babasından ders aldı. İki yıl kadar medreseye devam etti. Develi o dönemde âşıkların uğrak yeriydi. Seyranî de genç yaşta saza ve şiire ilgi duydu. Kısa sürede olgun ve usta bir âşık oldu. İstanbul’a gitti. Âşıkların toplandığı semai kahvelerinde düzenlenen atışmalara katıldı. Bu atışmalarda devlet büyüklerini sert dille eleştirmeye başlayınca başı derde girdi. Develi’ye dönmek zorunda kaldı. Daha sonra Halep’e gidip geldi. Halep’ten dönüşünde kendisini içkiye verdiği ve sıkıntılı günler yaşadığı söylenir. Şiirlerinde haksızlığa, yolsuzluğa ve her türlü kötülüğe karşı çıkar. Rüşveti, adaletsizliği, cahilliği hiç çekinmeden eleştirir. Devlet böyüklerine yönelttiği taşlamalarda da cesurdur. Hece ölçülü şiirlerinin yanısıra aruzla yazılmış şiirleri de vardır. Heceli şiirlerinde yalın bir Türkçe kullanır. Çoğu koşma türündeki bu kusursuz şiirler, Develi ağzının özelliklerini yansıtır. Şiirlerinde yaşadığı çağı, gezip gördüğü yerleri bütün güzellik ve çirkinlikleriyle ortaya koyar. Fuzulî, Yunus Emre, Karacaoğlan, Aşık Ömer ve Gevherî’den etkilenmiştir. Yaşadığı dönemin cönk ve dergilerinde yer alan şiirlerini ilk kez Everekli Müftüzade Ahmet Hazım (Ulusoy) toplamış ve Sahihât-ı Seyranî adıyla yayınlamıştır. 1866’da öldüğü kabul edilen, Seyranî’nin şiirleri, kendisinden daha az ünlü olan çağdaşı Ispartalı Seyranî’nin şiirleriyle karışmıştır.
AŞKIN DERDİNE DÜŞELİ
Aşkın derdine düşeli
Mecnunum dağlar gezerim
Katram kaynayıp coşalı
Sel oldum çağlar gezerim
Pîr esiğin bildim Kabe
Hatası var ise tövbe
Derd ile erdim Eyyüb’e
Yaramı bağlar gezerim
Kimi baydır kimi geda
Cümlesine yâran Hüda
Yusuf’umdan düştüm cüda
Yakub’um ağlar gezerim
Seyrani aşkın tur’unda
Tecelli gördüm nurunda
Gerçeklerin huzurunda
Çürüğüm sağlar gezerim
BANA YOSMA BAKIŞIN VAR
Ey sevdiğim artık yeter
Bana yosma bakışın var
Ateşlerden daha beter
Aşıkları yakışın var
Erdin güzellik çağına
Bağladın zülfün bağına
Bizi hüsnün ayağına
Nal mıh gibi çakışın var
Sağlıktır her işin başı
Sabırdır ekmeği aşı
Aferin ey gözüm yaşı
Yâr yoluna akışın var
Güzel senin hüsnün sebep
Olup gören eyler talep
Cennetten mi çıktın acep
Tavus gibi nakışın var
Güzellerin çok gencisin
Seyrani’ye birincisin
Aşk ipine zevk incisin
Güzel delip takışın var
AĞLAMAKTIR HALİM BENİM
Şu kimsesiz sahralarda
Diken oldu gülüm benim
Gizli gizli tenhalarda
Ağlamaktır halim benim
Gülü dikene katalı
Diken elime batalı
Yâr beni yardan atalı
Bükülmüştür belim benim
Arı geçmez çiçeğinden
Çiçek geçmez biteğinden
Erenlerin eteğinden
Kesme rabbim elim benim
Yedim acı teresinden
İçtim kanli şırasından
Seyrani gam deresinden
Cûs eyledi selim benim
KAYNAK:edebiyattürknet.
Ali ALTINLI