Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Karabağ’ı işgal eden Ermeniler’in zulmünden kaçan Karabağlılar, 1992 yılında beri Azerbaycan’ın Berde, İmişli ve Sabirabat kentlerinde kurulan çadırkentlerde, öğrenci yurtlarında ya da kullanılmayan vagon gibi barakalarda yaşam mücadelesi veriyorlar.
Evleri, bahçeleri yağmalanan Karabağlılar, yerlerinden yurtlarından koparak geldikleri Azerbaycan’da topraklarının kurtarılmasını umutla bekliyorlar.
İmişli kentindeki bir öğrenci yurdunda yarı aç yarı tok yaşamını sürdüren 84 yaşındaki Zarife Aliyeva, topraklarına geri döneceği günü bekleyenler arasında.
Yurdun bir odasında 5 yakını ile kalan Aliyeva, Karabağ’ın Zengelan kentinden Ermeni zulmünden kaçarak 14 yıl önce İmişli’ye geldiğini söyledi.
Zengelan’da Ermeni baskınında bir oğlunun öldürüldüğünü anlatırken göz yaşlarına hakim olamayan Aliyeva, “Ermeni zulmünden kaçarak topraklarımızı terk etmek zorunda kaldık ve buraya yerleştik. Eşimin kalbi vatan hasretine dayanamadı. Ama ben hala topraklarımıza geri dönmenin haliyle yaşıyorum. Ümidimi hiç yitirmedim” diye konuştu.
Türkiye’den yardım bekliyorlar
Fuzili, Cebrail, Agdam, Zengelan ve Kubalı’dan İmişli’ye gelerek bir çadırkente yerleşen 17 bin 200 kişinin durumu da yürek burkuyor. Sonbahar yağmurlarıyla birlikte su birikintileri ve çamurlar arasında çadırlarda kalan Karabağlılar, yaklaşan kışın telaşını yaşıyorlar.
Bir taraftan çadırkentin getirdiği zorluklara direnen kişiler, diğer taraftan topraklarının Ermeniler’den nasıl kurtulacağı konusunda kendi aralarında gün boyu tartışıyorlar.
“Fuzili’de akan sularım vardı, bahçem vardı, meyvelerim vardı, şimdi yok. Onları çok özledim” diyerek vatan hasretini dile getiren Havva Memedoba da, evsiz ve topraklarından ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi.
Ermeniler’in topraklarından çekilmesi durumunda vatanına yalınayak, yürüyerek gideceğini söyleyen Memedova, şöyle konuştu:
“Ermeniler’in sulh yoluyla topraklarımızı terk etmesi mümkün değil. Karabağ’ın Ermeniler’den kurtarılmasına Türkiye yardım etsin. Savaşarak toprakları geri alıp doğma yurdumuza dönmek istiyoruz.”
Avrupalılar’ın, Ermeniler’in Karabağ halkına yaptığı zulmü görmezden geldiğini öne süren çadırkent sakinlerinden Metlep Mısir ise “Avrupa gelsin, gerçeği görsün. Ermeniler, Türk milletinin düşmanı olduğunu açıkça gösteriyor. Türkiye kesinlikle Ermenistan sınır kapısını açmamalı. Avrupa zalim Ermeniler’i koruyor. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” şeklinde konuştu.
Tren vagonlarında yaşayanlar
Sabirabat’ta kullanılamayan tren vagonlarını mesken tutan Karabağlılar, devletin gıda yardımı ve belirli miktarda verdiği maaşla yaşama tutunurken, topraklarına geri dönmenin zamanının geldiğini düşünüyorlar.
Topraklarını kurtarmak için gerekirse canlarını vermeye hazır olduklarını ifade eden Karabağlılar, barış yoluyla alınamayan toprakları savaşarak geri alacaklarını dile getirdiler. Karabağ işgalinin ardından Sabirabat’a gelerek tren vagonlarına yerleşenler arasında o dönemde 1 yaşında olan şehit oğlu Akil İmanov da bulunuyor. Aradan 14 yıl geçmesine rağmen hala vagonda annesi ve kardeşleriyle yaşayan Akil İmanov, şunları söyledi:
“Bu vagonlara bir yaşındayken gelmişim. Babam Karabağda şehit olmuş. 14 yıldır bu vagonlarda yaşıyorum. Artık bıktık bu vagon yaşamaktan. Ya topraklarımızı sulh yolu ile alsınlar ya da savaşalım. Ben cepheye gidip savaşmak istiyorum”
Azerbaycan’ın politikası
Azerbaycan, Ermeni zulmü nedeniyle ülkenin değişik kentlerine yerleşen Karabağlıları, tarımsal koşulların uygun olduğu ve diğer iş imkanları geniş olan yeni yapılacak kasabalara yerleştirilmeyi planlanıyor. Kaçkın ve mecburi göçmenlerin hali hazırda yaşadıkları yerlerde fiziksel ve sosyal altyapı sorunları çözülerek iş yeri imkanlarının açılması ve bu sayede durumlarında iyileştirmeler yapılmasına çalışılıyor. (a.a)