Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
ASAM
ERMENİ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
INSTITUTE FOR ARMENIAN RESEARCH
--------------------
GÜNLÜK BÜLTEN - DAILY BULLETIN
Brought To You By Institute For Armenian Research With Cooperation Of Turkish Forum
Ermeni Arastirmalari Enstitusu Arastirmalari Ve Turkish Forum Isbirligi Ile Size Sunulmusdur
--------------------
27 Ağustos 2007 - Sayı: 730 / 27 August 2007 - Issue: 730
SEE BELOW FOR ENGLISH NEWS
--------------------
Günlük Bülten: Özel Sayı
Önemli bir olay için bu Özel Bülten'i yayınlıyoruz.
ABD'de etkin Musevi kuruluşlarından olan Karalamacılığa Karşı Birlik tutum değiştirerek Ermeni soykırım iddialarını kabul etmiştir. Birliğin bu konuda Ermeni diasporasından ziyade ABD'deki Yahudilerin, hiç olmazsa bir kısmının, etkisi altında hareket ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu olayın esasen bir süredir bazı güçleri bulunan Türkiye-İsrail ilişkilerini olumsuz etkilemeye başladığı görülmektedir. ABD Temsilciler Meclisi’ndeki 106 sayılı tasarı kısa zamanda kabul edilirse Türk kamuoyunun bundan, söz konusu Birliği sorumlu tutması bunun da Türkiye-İsrail ilişkilerine zarar vermesi olasıdır. Bunun önlenmesi için Karalamacılığa Karşı Birliğin tutumunu yeniden gözden geçirmesi önemlidir.
Diğer yandan Birliğin, Türk ve Ermenilerin aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için bir ortak komisyon kurmalarına taraftar olduğunu bildirmesi ve bu çerçevede Nobel Ödülü almış bazı bilim adamlarının yaptığı çağrıya temas etmesi olumlu görülmektedir.
Enstitümüz tarafından Birliğe bu konuda gönderilmiş olan mektubun metni aşağıdadır.
Sayın Foxman,
21 Ağustos 2007 tarihinde, Karalamacılığa Karşı Birlik adına 1915 olaylarının soykırımla eşdeğer olduğu yönünde bir açıklamada yapmış ancak Birliğin bu konuda uzun süredir benimsediği tutumunu hangi nedenlerle değiştirmiş olduğunu bildirmemiş bulunmaktasınız.
İleri sürdüğünüz iddianın gerçekliğini kanıtlamadan yapılmış bulunan bu açıklamanın tarihsel gerçekleri yansıttığını söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, Birliğin tutum değişikliğinin, ortak amacımız olan karalamacılığı önlemeye hizmet etmesi gayet şüphelidir.
Bernard Lewis, Stanford Shaw, Pierre Oberling, Roderic Davison, J.C. Hurewitz ve Justin McCarthy de dahil Osmanlı tarihi alanında uzmanlaşmış bir çok seçkin bilim adamının söz konusu olayların soykırım olarak kabul edilmesine karşı çıkmış olduklarını hatırlatmak isterim. Bu nedenle 1915 olaylarının soykırım olarak nitelenmesi çok tartışmalı bir konu olup söz konusu olaylar, bir çok yönden olduğu gibi, bu yönden de Holokosta göre büyük bir fark arz etmektedir.
1915 olaylarının soykırım olduğu iddiaları kanıtlanmamışken, bu yönde açıklamalarda bulunmak, tarihsel gerçeklere itibar eden bir yaklaşımdan çok, alışagelmiş önyargılı bir tutumu yansıtmaktadır. Bu nedenle Karalamacılığa Karşı Birlik adına, 1915 olaylarının soykırım ile eşdeğer olduğu yönünde yapılan açıklamanın gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Şüphesiz, 1915 olaylarının soykırım olduğu görüşünün hiç sorgulanmadan kabul edilmesi, bu sorunun kapsamlı ve tarafsız bir şekilde tartışılmasını engelleyecektir. Bu bakımdan, ABD Temsilciler Meclisindeki karar tasarısının kabul edilmesinin Türkler ile Ermeniler arasında uzlaşma sağlanmasına hizmet etmeyeceği ve Türkiye, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerini de olumsuz yönde etkileyeceği hakkındaki görüşüne katılıyorum.
Ancak, böyle bir karar tasarısının Kongre'den geçmesinin, Türkiye'deki Musevi cemaatini tehlikeye atacağı fikrinizi paylaşmıyorum. Türkler ile Museviler arasındaki tarihi bağlar çok köklüdür. Türkiye'deki Musevi cemaatine mensup olan kişiler Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın vatandaşlarıdır. Genelde refah içinde yaşamını sürdüren bu cemaat, din özgürlüğü de dâhil, tüm özgürlüklerden yararlanmaktadır. Ayrıca Musevi cemaatinin kurumları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının koruması altındadır.
1915 olaylarının nasıl nitelenmesi gerektiği hususundaki görüş ayrılıklarının giderilmesi ile bu meselenin gerçek yüzünün anlaşılması, gerçekçi ve samimi tartışmaların ve kısıtlamalara tabi olmayan bilimsel araştırmaların teşvik edilmesiyle gerçekleşebilir. Bilindiği gibi bu nedenle Türkiye, 2005 yılının Nisan ayında Türk, Ermeni ve üçüncü taraf ülkelerin arşivlerini kullanmak suretiyle, 1915 olaylarını araştırmak amacıyla ortak bir tarih komisyonu kurulması için Ermenistan'a resmi bir öneride bulunmuştur.
Ne yazık ki, Ermenistan bu teklife bugüne kadar olumlu bir yanıt vermemiştir. Bu önerinin kabul edilmesinin Türkler ile Ermeniler arasında uzlaşma sağlanmasına hizmet edeceğine kuvvetle inanıyorum. Bu nedenle 23 Ağustos tarihli açıklamanızı memnuniyetle karşılıyor ve bu alanda ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriyorum.
Ayrıca, Enstitümüzün girişimleri sonucunda 86 Türk bilim adamı, yazar ile diplomatın, 'Nobel Ödüllü Bilim Adamlarının Türk ve Ermeni ulusları arasında hoşgörü, temas ve işbirliği çağrısı'na olumlu yanıt vermiş olduğunu bildirmek isterim. Bu girişimin hayata geçirilmesi ve geliştirilmesi için Elie Wiesel Vakıf'ından yanıt beklemekteyiz.
Saygılarımla,
Ömer Engin Lütem
E. Büyükelçi
ASAM Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Başkanı