Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Güzel bilgileriniz için teşekkür ederim.
Ama Bakı sözünün bir anlamı da var- Bakı- bok-boq-bağ (ALLAH) sözlerinden de yaranmıdığı gman edilir. Baki-Boki-Baği anlamında 'ALLAH şehiri' anlamını da veriyor.
Bakı kutsal bir şehir hesap ediliyor ve Bakıda kan tökmek, Bakını zibillemek suç sanılıyor.
Bakıdakı Kız kalesi adlanan kalenin sırları şimdi-şimdi açılıyor. Bu kale hakkında ayrıca yazacağım.
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: aybala1
Alan: (grup üzerinden) Ay_gun.7
Tarih: 05.08.2007 11:45:00
Konu: [azerbaycani-sev..] gözel bakı
----------
Bakü'm Benim
Vahid GASIMOV
Gecenin sessizliğinde, denizin aynasında binlerce rengarenk ışıklarıyla yansıyor büyük şehir. Sabah güneşi doğarken, denizi amfi şeklinde kucaklayan şehrin her köşesine girerek ısıtıyor, aydınlatıyor eski şehrimi. Ve böylece bin yılları aşan ömrü boyunca her sabah uyanıyor tatlı uykudan kadim Bakü.
Gerçekten de Bakü'nün tarihi yıllarca eskiye uzanmakta. Daha V. yüzyılda Apşeron yarımadasının güneyindeki topraklar, yerden yükselen alevleriyle ateşperestlerin dikkatini çekmişti. Tapınaklar yapılmış, ve yıldan yıla ziyaret edilmeye başlamıştı bu kutsal topraklar.
Daha sonra petrol ve doğalgazla zengin olan bu yerler Rus, Arap ve Farsların da dikkatini çekmeye başlamış.
IX. yüzyılda Ruslar’dan korunabilmek için buraya İran şahı Dara, kale yaptırmış, ve bu dönemden itibaren şehrin adı Baku olarak Arap coğrafyacılarının elyazmalarında zikredilmeye başlar. Şehir hakkında en etraflı açıklamaları Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi'nin 'Seyahatname'sinde bulmak mümkündür.
Bakü'nün ismi, onun bütün özelliklerini çağrıştırmaktadır. Ateşperestlere göre, Baku- Ateşli Ada, Hintlilere göre Bagu- Hakikate Doğru, anlamına gelmektedir. Bazı görüşlere göre Bakü- Badu Küba, Farsça Büyük Rüzgarlar şehri sözünden türetilmiştir. Ve nihayetinde, Azerbaycanlılar canlarından çok sevdikleri şehirlerine Bakı (Baki) - ebedi, demektedirler.
Orta Çağlara göz atarsak, bu eski şehrin Şirvan Hanlığı'nın başkenti iken, ülkenin tek limanı olduğundan, ticaret merkezi konumuna gelmiş olduğunu görmekteyiz. Bütün ihracat ve ithalat işlemleri bu şehrin üzerinden gerçekleştiriliyordu. Çin, Türkiye, Rusya ve İran gibi ülkelerden gelen tacirler, getirdik...
................