Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
14 Mart 2007, Kaynak: Tercüman
“Ermeni soykırımı” yalanıyla Türkiye’nin karşısına dikilen ülkeler, aslında 1914’te katliama uğrayanların Türkler olduğunu çok da iyi biliyor, tıpkı 1992’deki Hocalı katliamında olduğu gibi
Ermeni’yi maşa yapan devletlerin amacı, bir türlü hazmedemedikleri Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndaki mağlubiyetin intikamını almak, Anadolu’nun tüm zenginliklerine el koymak
ASILSIZ Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye’nin başını ağrıtan emperyalist devletlerin asıl amacı, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda Mehmetçik karşısında uğradıkları ağır hezimetin intikamını almak. Sevr ile ulaşamadıkları, Anadolu’nun yeraltı ve yerüstü zenginliklerini ele geçirme rüyasıyla yaşayan, devletler, Ermeni’yi maşa olarak kullanıp Türkiye’yi zaafa uğratmak.
Ermeniler’in asılsız soykırımı iddiaları, Türkiye’nin dış politikada en çok başını ağrıtan konu. Çok sayıda Avrupa ülkesi, soykırımı yalanını parlamentolarından geçirirken, ABD de asılsız Ermeni iddialarını, Türkiye’ye karşı yıllardır şantaj olarak kullanıyor.
Tıpkı, 26 Şubat 1992’de olduğu gibi, 1914’te de asıl katliam yapan tarafın Ermeniler olduğunu, gazeteci İnci Sökel, belgeleriyle ortaya koyuyor.
İnci Sökel, hazırladığı slayt gösterisinde, Hocalı’da Ermeniler tarafından uygulanan vahşetin fotoğraflarını yayınlayarak şöyle diyor:
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’nde Hocalı Kasabası... Yıl, 1992... 25 Şubat’ı 26’ya bağlayan gece, ayazdı ve dondurucu soğuk vardı. Eski Sovyet İttifakı Silahlı Kuvvetleri’ne ait 366. Alay’ın desteğiyle eli kanlı katiller Ermeni Silahlı Kuvvetleri, savunmasız, masum, sivil, soydaşlarımıza saldırdılar. Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kanunlarına göre, Azerbaycan’ın bütün bölgelerinde, evlerde ne kadar silah varsa av tüfekleri dahi toplatılmıştı. Dağlık Karabağ’da ise bu görev Rus askerlerine verilmiş ve silahlı Ermeni gruplar bu bölgeye yerleştirilmişti... Karşı koyamazlardı, karşı koysalar da silahsızdılar...
1300 Azeri Türk katledildi
Gecenin yarısıydı ansızın saldırmışlardı! .. Ancak kalleşler, gözü dönmüşler, insan olmayanlar, hayvan dahi olmayan yaratıklar yapardı bunu... Hiçbir zaman er meydanında savaşmadılar ki, her zaman sırtımızdan vurdular. Ermeni geleneği bu... Katliamın ilk gecesinde, 8 aile bütün fertleriyle öldürülmüş, 700’den fazla çocuk anne ve babasını kaybetmiştir. Resmi rakam, 613 dese de, görgü tanıkları ve gazeteciler 1300 Türk’ün katledildiğini söylüyor. Ermenilerin bıçağından ve kurşunlarından kurlmayı başaran. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, karlı dağlar ve tipi altında Agdam’a geldiklerinde çoğunun ayakları donmuştu. Hocalı ile Agdam arasında, 12 kilometre boyunca cesetler dizilmişti...”
İşte asıl ırkçılık bu...
İnci Sökel, ayrıntılarıyla anlattığı bu vahşete BM’nin, tüm dünya ülkelerinin sessiz kaldığını belirterek şöyle devam ediyor:
“Hocalı’da yapılanlar Yunan’a, İtalyan’a, İngiliz’e vb. Avrupa halkına olsa ne yaparlardı? Ben söyleyeyim, derhal müdahale ederler ve taş taş üstünde bırakmazlardı... İşte ırkçılık budur... Türklere; ırkçı, kafatasçı diyenlere duyurulur! ..
Sarıkamış’ta 90 bin Türk askerinin ölümüne de Ermeniler’in yol açtığını, 1914’te binlerce Türk’ün, kadın, çocuk, yaşlı hunharca katledildiğini anlatan Sökel, Ermeni yalanının altında yatan gerçeği de şu sözlerle dile getiriyor:
“BM ve Batılı ülkeler, Türklerin soykırım yapmadığını biliyor... Boşuna kendinizi yormayın. Maksat, kuklalar kullanıp, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nın intikamını almak, zengin yerüstü ve yeraltı kaynaklarımıza sahip olmaktır. Azerbaycan dahil, bütün Türk Cumhuriyetleri’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip olmak istiyorlar. Maşa varken ellerini yakmıyorlar...”
