Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
HOCALI FACİESİNİ
TARİH ERMENİLERE AHFETMEMELİDİR
On beş yıldır ki, Hocalı faciesi boyda derdi çekib kurtaramıyor Azerbaycan! Yazıldıkca derdi bitmiyor Hocalının.
1992 yılının Şubat ayının 25-den 26-na keçen gece Ermenistan silahlı küvvetleri Azerbaycanın Hankendi şehirində yerleşen eski Sovyetler Birliğinin 366-cı motoatıcı alayının heyeti ve teknikasının yardımı ile Azerbaycanın Hocalı şehirini işğal etdi. İşğal zamanı en azı 613 insan, o cümleden, 63 coçuk, 106 kadın, 70 yaşlı insan görünmeğen kaddarlıkla ketle yetirilmişdir. Minlerle adam yaralanmış, yüzlerle adam esir ve rehine alınmış, 200 insan adam itkin düşmüşdür.
Ermeniler tarafından Hocalıda yapılanlar insan adına yaraşmayan bir cinayet, vahşilik, amansızlık idi.
Adamları kütlevi şekilde ketle yetiriyor,
kesden sakat ediyordular
Nağıyev Memmed Ağalar oğlunun söylediklerinden: «Hocalı tört tarafdan toplardan, tanklardan iri çaplı pulemyotlardan ateş ediliyordu. Şehir od tutub yanıyoru. İnsanların bağırtısından, feryatından kulak tutluluyrdu. Gitdikce yaralananların, ölenlerin sayı artıyırdu. Gece saat 2 civarında insanlar karşı vermeğin menasızlığını görüb şehiri terk etmeye başladılar. Bir kaç grup halinde farklı istikametlerde şehirden çıkdık. Bizim grupda 150 adam olardı. Ketik ormanına tarafa hareket ediyor, kurşunlardan yaka kurtarmağa çalışıyorduk. Ermeniler ise insanların çıka bileceği hep yollarda tuzaklar kurmuşdular. Hiç kimseye- hamile kadına, çocuğa, yaşlıya, yaralıya fark edilmeden öldürüryordular. 26 Şubatda sehir saat 6 civarında Ketik ormanı yakınlığında tusakda durmuş ermeniler silahsız, eliyalın insanları avtomat silahlarla ateşe tutdular. Feryad seslerinden kulak tutulurdu».
81 yaşlı Talıbova Ağca Alhan kızının ifadesinden: «Kurşun öyle atılırdı ki, bir adım da yerimek mümkün diğildi. 60 agrabam bir yere toplanmışdı, adamların şehirden çıkmağından habersiz olduğumuzdan zirzemide gizlenmişdik. Sehir saat 7-de zirzemiden çıkdık. Şehirin içi ile Hankendine taraf giden yolda belke 10 gençin başının kesilib üzüldüğünü gördüm. Bir az gitmişdik ki, bizi Azerbaycan dilinde seslediler. Sesleyenlerin ermeni olduğunu biliende her kes bir tarafa kaçdı. Eşimi orada kaybettik. 17 yaşlı Melaheti, gelinim Meleyi, 2 yaşlı Natevanı oradaca öldürdüler. 17 yaşlı Refikeye iki kurşun deydi. Refikenin babası Paşa kayboldu. Torunum Zahirenin eşi Tariyel Semedovu yanımızda güllelediler. Adilin oğlunu, Cemil kişinin oğlu Muğanı, onun eşini, anasını, 15 yaşlı bacısını öldürdüler. Polis işçisi, ahiska türkü Ahmedin başını kesdiler».
A. Talıbovanın eşi- 82 yaşlı Talıbov Rehim Hudaverdi oğlunu da güllelemişler.
62 yaşlı Hümbetov Emir Selim oğlunun dediklerinden: «25-den 26-na keçen gece saat 4 r-de ermeni herbçileri tarafından evimin karşısında rehine alındım. Rehine alınan zaman 15 ermeni herbçisi tarafından möhkem döyüldüm, bayıldım. Cirov saklandığım 25 gün erzinde müntezem döyülmelerin ve işgençelerin tesirinden böyreklerimden ve sağ ayağımdan ağır darbe aldım. Sağ ayak oynaklarıma döverek oynağın sinirlerini iflic edibler, ondan dolayı da artık yeriyemiyorum».
Ağayarova Züleyha Yunis kızı ruhi haste olduğu için sadırı zamanı evden çıka bilmemişdir. Hocalıdan olan Selimov Hekani Seyavuş oğlu evlerinden çkhan zaman konşu heyetde Züleyhanın ermeniler tarafından katle yetirilmesinin şahidi olmuşdur.
Muradova Kendab Rehim kızının söylediklerinden: «Grupumuzda 40 civarında adam vardı. 30-dan artık silahlı ermeni herbçisi bizi haklayıb rusca dediler ki, yere uzanın. Biz yere uzanan kimi ateş etmeğe başladılar. Desteden 10-12 insan salamat kaldı».
Abbasov Kedim Memmedveli oğlu 150 civarında Hocalılı ile birlikde rehine alınmış ve Hankendine getirilmişdir. Hankendi habshanesinde meruz kaldığı işgenceler neticesinde bir ayağı iflic olmuş, hareketden kalmışdır.
Kerimov Ebülfet Reşid oğlu Hankendi hebshanesinde saklandığı zaman ermeniler tarafından döyülerek el barmaklarının ve kabırğalarının çoğu sındırılmışdır. Ona mühtelif namelum terkibli igneler vurulmuşdur. Hazırda o, bayılma ve asab hasteliyine mübtela olmuşdur.
Çocukların yüregini çıkarmışdılar
Heyderov Şahin Zülfükar oğlunun sçylediklerinden: «Ağdam camisinde Seferova Perinin meyidini gördüm. Talış adlı erkek donub ölmüşdü. Bibim Periye baş hissesinden kurşun deymişdi. Tank mermisi ayaklarını tamamen koparmışdı. Oğlu Beşirov Kamal ise mermiden yaralanmışdı. Şubat ayının 29-da meyidleri götürmeye giderken Nahçıvanik köyü yakınlığındakı Karakaya erazisinde en azı 80 meyit gördüm. Meyitler arasında çocuk, kadın ve yaşlılar çok idi. Meyitleri ermeniler tanınmaz derecede fena hala salmışdılar.
Heyderov Kamal Ebdülhüseyn oğlunun dedikleri: Şubat ayının 29-da ben, Kuliyev Celal, Kuliyev Zahid, Kuliyev Zülfü, Kuliyev Bahışla Şelli köyü istikametinden meyidleri almağa gitdik. Orada çoklu kadın ve çocuk meyitleri vardı. Bazi kadın ve erkekler kucaklarındakı çocukla birlikde katle yetirilmişdi. Coçukların bazilerinin meyitleri sıcak idi, yenice ölmüşdüler. Coçukların meyitlerinin yarıb yüreklerini çıkarmışlar. Meyitlerin çoğu kötü hala salınmışdı.
Kardeşim kızı Zöhre Kuliyevanın ayağını mermi tamamen üzmüşdü. Başına deyen kurşundan bildim ki, Zöhreni ermeniler yaralı halda vurmuşdular.
Onlar «Karabağ bizimdir» diyerek şehid oldular
Ermeniler esir alınmış Emirov Tevekkülü kızları 8 yaşlı Nigarın ve 10 yaşlı Hezangülün gözleri karşısında ağaca bağlayıb «Karabağ ermenilerindir» demeyi taleb etmişler. Tevekkül «Hayır, Karabağ bizimdir» dedikde üstüne petrol tökerek evvel ayaklarını, sonra ise tüm bedenini yandırmışlar.
Selimov Araz Bahadur oğlu Hocalını cavunan kahraman oğullardan idi. Son anadek slahını elinden koymadan mükavimet göstermiş, hatta kendine sakladığı son gülleni de düşmene vurmuşdur. Kızı Aygünün gözü karşısında esir alınmış babası Selimov Araz Bahadur oğlunu işgence ile-armatürle döve-döve katle yetirmiş, tört yaşlı Ayegnü ayakyalın karın üzerinde saklamışlar. Arazın eşi Selimova Aide Elekber kızının bildirdiyine göre, ermenilerden alınmış cesedin üzerinde kurşun yarası olmamışdır. Ama vucutunda çoklu armatur izleri olmuş, başı tamam ezilmiş, yüzü tanınmaz hala salınmışdır.
Arazın esir götürülmüş kardeşleri Fahreddin döyüle-döyüle öldürülmüş, Mikayıl ormanda güllelenmiş, babası Bahadur ise şehiri terk ederken katle yetirilmişdir.
Faik Şahmalı oğlu Elmemmedov ikinci kurs telebesi idi. Tehsilini yarımçık koyub Hocalını korumağa gelmişdi. Faikle birlikde esir saklanılan Hocalı sakinleri bildirirler ki, ermeniler ondan «Karabağ ermenilerindir» demeyi taleb ederken sinesini açarak «Öldürürsünüz, öldürün! Karabağ bizimdir, bizim de olacak! » demişdir. Genceye ermenilerin taleb ettikleri gibi «Kirovabad» ve «Karabağ ermenilerindir» demediyi için Faiki dövmüş, sonra güllelemişler.
Neredesiniz? !
Azerbaycan Cümhuriyeti Esir ve kaybolmuş, rehine olarak alınmış vatandaşlarla alakadar Devlet Komissiyasının raporuna göre, kaybomuş Azerbaycan vatandaşlarından 783-ü ermeniler tarafından esir ve rehine olarak alınmışdır. Fakat bu insanların taleyine dair bilgileri ermeni tarafı bu günedek gizletmekdedir. Taleyi namelum kalan hemen esir ve rehinelerin içerisinde hocalılar da var.
Hüseynova Mehriban Allahverdi kızı üç azyaşlı coçuğu- 1987 yıl tavellüblü Receb Elhan oğlu, 1988 yıl tavellüdlü Sebine Elhan kızı, 1992 yıl tavellüdlü Mehsel Elhan oğlu ile birlikde ormanda rehine alınmışdır. Esirlikden geri alınmış Mayıl Mehemmedeli oğlu Memmedov onları İrevan istintak habshanesında gördüğünü söylüyor. Fakat ermeni tarafı Mehribanın ve coçuklarını gizletmekdedir.
Kerimov İnkilab Şahmalı oğlu ve Esedov Yalçın Asif oğlu diger Hocalı sakinleri ile birlikde rehine alınmış ve namelum istikamete götürülmüşler. 28.02.1992-ci il tarihde diger rehineler geri alınmışdır. Kerimov İntikam ve Esedov Yalçın ise geri verilmemişler ve onların sonrakı taleyi hakkında ise hiç bir bilgi yokdur.
Hocalı şehirinin işğalı zamanı rehine alınarak ermenilerin yaşadığı Asgeran ilçesinin Dehraz köyündeki fermada saklanılan azerbaycanlı esir ve rehinelerin içerisinden aşağıda adları kayd olunan 13 genç seçilerek namelum istikamete götürülmüşdür:
Usubov Eliyar Kamran oğlu, Usubov Elşad Kamran oğlu, Usubov Zakir Kamran oğlu, Hasanov Rövşen Kaçay oğlu, Karayev Yusufali Süleyman oğlu, Paşayev Aladdin Behlul oğlu, Usubov Seyavuş Ramiz oğlu, Bağırov Elşen Hasan oğlu, Memmedov Şahin Talış oğlu, Eliyev Ülfyet İman oğlu, Cabbarov Azad Pirkulu oğlu, Hüseynov Vükar Hilal oğlu, Zeynalov Tofik Aslan oğlu.
Bu şahslerin sonrakı taleyine dair bilgini ermeni tarafı bugunedek gizlediyor.
1988 yıl tavellüdlü Caferov Samir Tacir oğlu anası Memmedova Şövket İbad kızı, büyükannesi Memmedova Seltenet Zülal kızı, teyzesi Memmedova Letife İbad kızı, teyzesinin coçukları Selim ve Sebuhi Cavanşir oğlu Aliyevler ile birlikde rehine alınmışdır. Bu şahslerin rehine alınması faktörü Uluslararsı Aff Teşkilatının Esir ve kaybolmuş, rehine alınmış vatandaşlarla alakedar Devlet Komissiyasına gönderdiği 12.08.1993-cü il tarihli mektubunda da kayd edilmişdir. Fakat ermeni tarafı bu şahsler hakkında bilgileri gizletmekdedir.
XX asr beşeriyyet tarihinde en kanlı devrlerden biridir. Hocalı ise bu kanla yazılmış tarihin daş yaddaşıdır. Burada baş verenler yalnız bir şehirin nufusuna, bir halka karşı diğil, hep insanlığa karşı yönelmiş cinayetlerdir. Belekdeki bebekleri, yaşlıları, sakatları katle yetirmek, rehine almak, onlara ağlasığmaz işgençeler vermek ve bunlardan onur duymak... hiçbir normal aklın kabul edeceği bir amel diğildir ve affedilmemelidir!
Hocalıda ve Azerbaycanın işğal olunmuş diger arazilerinde günahsız insanlara karşı yapılmış bu cinayetleri için ermeniler cevap vermeli olacaklar!
Aygün Hasanoğlu