Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Sana Sevgilim demek içimden gelmiyo…
Neden şubat ay’ı, neden ondört’ü saati dakikasıda varmı bilmiyorum? Kim icat etti nasıl ortaya çıktı onuda bilmiyorum. Ya ben çok geri kaldım yada zaman çok ileri gitti.
Sevgili deyince;
Uysal eşlerin koltuğuna uzanıpta karnının üzerine koyarak tuşlarıyla oynadığı zamane oyuncağı kumanda denen alete rastgele bastığımızda Kültürümüzün televole seviyesine çıktığı! Zamanlarda duyyorum; Ünlü sanatçı…. sevgili değiştirdi, Şimdi çıtır sevgili Moda, Yeni sevgilisiyle düşman çatlatıp eski sevgilisine nispet yapar gibiydi.
Yok yok ben öyle ünlü felan değilim, olmamda
Bunları duyunca “çağdaş yaşam düzeyine” çıkamadığımı görüyorum, görüyorum ama üzülmüyorumda hatta boş Kalplerin maymuncuk anahtarı olmadığım içinde kendi içimde sessiz bir keyif duyuyorum.
Yıl 2007 şimdi, ne zamanda geçiverdi Onca yıl…
Anlamı değiştirilmiş, içi boşaltılmış cılız bir kelimeden başka bişey kalmayan ‘’Sevgilim’’ sözü seni ifade edemez…
Zaten sen o kelimeye sığmazsın.
Sistemin çılgınca bir açlıkla tüketim toplumu üretme çabalarına inat satırlara yüreğimi bezeyerek sana yazıyorum.
Güneş pencereye güne başlamanın heyecanıyla yüreğindeki yakamozları andıran ışıltılar fırlatırken bütün benliğimle yönelmişim kıblegah nazarıyla sana bakıyorum şimdi… Yıllarca sabah evden çıkarken ardımsıra gönderdiğin bembeyaz duaların karşılığını bir günde nasıl öderim ki…
Sen benim herşeyimsin.
SADECE HERŞEYİM…