Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
03.05.1958 TERCÜMAN
IRTICA...
Ahmet KABAKLI
Bir memlekette “fikir” olmayinca “fikir hürriyetsizligi”, o da olmayinca softalik, yobazlik meydana gelir. Yaratmiyan, gelismiyen, bir yaraya merhem olmayan her zihniyet geri ve irticaîdir: Yurdun gerçekleri ve ihtiyaçlari karsisinda düsüneceksiniz:
— Maddi ve mânevi yükselmemiz için ne lâzimdir, ne degildir? Halki yoksulluktan, hastaliktan, ahlâksiz, vicdansiz ve terbiyesiz olmaktan ne kurtarabilir? Iste ileri ve inkilâpçi olmanin düsturu... Bilâkis bizi hürriyetsiz, adaletsiz, düzensiz, ahlâksiz bir toplum olmaya yöneltecek fikir ve davranislari muhakeme ediniz: Iste irticain ve kötülügün teshisi...
Fikrin kisirlastigi ve kendini açikça gösteremedigi toplumlarda yobazlik hüküm sürer. Diktatörler yobazlara dayanir. Bütün matbuati ve nesriyati tek fikir halinde hizaya getirmedikçe diktatör rahat edemez. Ileri ve hür toplumlarda (kanuna aykiri olmayan) düsünceler itham ve ceza görmeksizin birbirleri ile vurusur ve bundan “barika-i hakikat“ dogar. “Hareket haline gelmis yobazlik” demek olan irticai önleyebilecek tek silâh fikir ve düsünce terbiyesidir.
Her fikir yeni ve ileri olarak dogar fakat zaman onu geride birakir. Devlet veya âdet baskisi ile onu oldugu gibi ayakta tutmaya çalisirsaniz hür fikri söndürmüs, yobazligi, taassubu desteklemis olursunuz... Bir memlekete maddiyat da lâzimdir mâneviyat da. Millî yükselise din baska sekilde hizmet eder, ilim ve teknik baska sekilde.
— Bunlardan ikisi de gereklidir. Ikisine de muhtaciz. Ikisinin de islâhi ve yücelmesi yolunda elden geleni yapmaliyiz... derseniz yobaz olmayan, iyi terbiye görmüs bir kafaniz var demektir.
Ama bizim beyler böyle mi yapiyor? Hayir, körükörüne bir kuru kavga, fikirsiz, izansiz, gözü bagli bir mücadele sürüp gitmektedir. Bazilari var: “Allah” kelâmindan, “Mevlit” sesinden, cami ve minare silüetinden rahatsiz olurlar. Tanriyi, dini, mukaddes seyleri alenen inkâr etmekten ilerilik (!) hazzi duyuyorlar. Bunlarin karsisinda bir baska yobaz grubu din bezirgânligi ve iman siyaseti yapar. Telefonun, radyonun, sinemanin “haram ve küfür” oldugunu iddia eder. “Çinili banyoda yikanan dinsiz olur”, “kadin murdardir camiye giremez” diye tutturur. Mübarek Kur'ân'i bir fizik kitabi sanip, “âyet”ler arasinda atom ve hidrojen bombasi, feza gemisi aramaya kalkar.
Bu çifte yobazlar karsi karsiya geçmis hür düsüncenin canina kiyacak sekilde kursun atisiyorlar. Araya giren vuruluyor. Size de buyur ediyorlar.
— Ya bizdensin, ya onlardan. Baska türlü olamazsin! Kimi “irticaya tâviz verdin” diyor, kimi “dinden çikip kâfir oldun”.
— Hayir efendim. Ne mürteciyiz, ne de kâfir. Akli selimin bize dönmesi için harcaniyoruz. Ve canimiz tende, elimiz kalemde oldukça hiçbir yana tâviz vermeksizin ugrasacagiz. Bizim ülkü edindigimiz Türkiye'de “Nurcular” risale dagıtmıyacak, vâizler kadın gögüslerini nakışlamıyacak.
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: ayzitt
Alan: (grup üzerinden) ERDEM-2026
Tarih: 31.01.2007 17:52:00
Konu: [azerbaycani-sev..] 'DÜŞMANLIK BİTSİN'
----------
Günlük Bülten - 31 Ocak 2007 Bülten Arşivi
'DÜŞMANLIK BİTSİN'
31 Ocak 2007, Kaynak: Milliyet
Eski Ermenistan başbakanı Armen Darbinyan, hem Ankara ile Erivan arasındaki ilişkilerin düzelmesi hem de özellikle Ermeni tarafının kendisini sorgulaması amacıyla kampanya başlattı. Rus-Ermeni Üniversitesi Rektörü de olan Darbinyan, Milliyet'in sorularını telefonda yanıtlarken, 'Ben ilk adımı attım. İki ülkenin siyasetçilerine, aydınlarına, sivil toplum örgütlerine görev düşüyor. İki halk arasında uzlaşma sağlanması amacıyla elimden geleni yapmaya hazırım' dedi.
Darbinyan, Ermenistan'da tartışma başlatan görüşlerini ilk kez Rus Vedomosti gazetesine yazdığı makalede dile getirdi. Darbinyan, Dink'in cenazesine yüz binlerce kişinin katılmasının Ermenistan'da Türkler hakkındaki önyargıyı yıktığını belirterek, 'Doğrusunu söylemek gerekirse, Türk vatandaşlarının Dink'in düşünceleriyle böylesine samimi bir dayanışmada bulunacaklarını hiçbirimiz beklemiyorduk' dedi.
'Dönüm noktası'
Cinayete gösterilen tepkinin Türkiye'de köklü değişiklikler yaşandığını gösterdiğini belirten Darbinyan, Dink'in cenaze töreninin Türk ve Ermeni halkları arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olması gerektiğini söyledi.
'Türkiye'nin tarihte işlediği suçları kabul etmesi gerektiği' yolundaki Ermeni tezini tekrarlayan Darbinyan'ın asıl yankı yaratan değerlendirmesi ise, 'Düşman Türkler imajının artık tarihi gerçeklerle örtüşmediğini' vurgulaması oldu. Eski başbakan, Erivan'ın Ankara politikasını netleştirmesi gerektiğini belirterek, 'Türkiye'den toprak talebimizin bulunmadığının kesin olarak açıklanması gerekiyor' dedi. Türkiye'nin Ermenistan'la diplomatik ilişki kurmamasının en önemli nedenlerinden biri, Ermeni Anayasası'nda da yer alan toprak talebi.
Türk ve Ermeni yönetimlerine Dink'i ortaklaşa Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterme çağrısında bulunan Darbinyan, 'İki ülke politikacıların görevi, Dink'in elinden düşen bayrağı yeniden kaldırmaktır. Ben, bu konularda iki ülke kamuoyunda tartışma başlamasını diliyorum' dedi.