Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Erdem bey burda bir yanlış anlaşılma olmasın benim gruba gönderdiğim yazılardan dolayı, yazınızın tamamını okudum kendimi bu sözleri söyleyenin yerine koyduğumda ağlamamak için kendimi zor tuttum.. elbette bu unutmadık ermeni terörüne verdiğimiz şehitleri, Hrant dinkin bir belgesel programda söylediği şuydu: geçmişte her iki toplumda acılar çekti ve ermenilerin ruslarla birleşerek Türkleri katlettiğini açıkladı ve ermenilerle Türkler arasındaki sorunları ikinci üçüncü şahısların eğil bu iki toplumun çözmesi gerektiğini savunduğunu söylemişti. bu ülke vatandaşları hertürlü teröre verdiği kayıpları unutmamalı fakat ülke halkı dostu düşmanı iyi bilerek kin,nefret ve kaos ortamıda yaratılmamalıdır..
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: ERDEM-2026
Alan: (grup üzerinden) ayzitt
Tarih: 26.01.2007 13:59:00
Konu: [azerbaycani-sev..]! ! ! ....
----------
Sevgilim...
, 24 Ocak 2007 Çarşamba, 15:06
Ölüm denen o yoğun, kör karanlığın kederini, kahredici yalnızlığını ancak
ben gibi ayrılıklara mahkum edilenler bilir...
Sen kahpe kurşunlarıyla son nefesini verdiğin gün ben de dilimi mühürledim...
Baban 'Vatan sağ olsun, bir evladım daha var, o da feda olsun' diye
ağlarken, 7 aylık oğlunu 'emanetin' diye kalan son gücümle sıkı sıkı
sarmıştım da nedense ayaklarım beni taşımıyordu. İki yanımdan koluma
girmişlerdi, o an kalabalık bana çok gelmişti.. Kim bilir kaç kişilerdi..
Kasaba halkının yarısı arkamızdan geliyordu.. En önde giden sen! Üstüne
örtülmüş al bayrağımdan gözlerime kızıl miller çekiliyordu... Son kez
telefonda duyduğum sesin beynimde yankılanıyordu. 'Hepinizi çok özledim...'
'Özledim...' 'Özledim...'
Susmuştum....
Oğlan büyüdü artık, her geçen gün biraz daha sana benziyor... Resimlerden
tanıdığı sana özenerek saçlarını sen gibi tarıyor... O güldüğünde sanki sen
gelip oturuyorsun karşıma... İçim ılık ılık kanıyor ama ne o gün ne ondan
sonra, her sabah uyandığım ıslak yastığımı saymazsak, hiç ağlamadım..
Kavlimiz vardı unutmadım, 'neden' diye hiç sormadım, bir kahpe kurşunla
yıkılmadım, rabbim verdi sabrını ne boyun büktüm, ne senden vazgeçtim..
Her gelen kara haberde, hangi şehrin şehidiyse oranın valisi, kaymakamı,
esnafı, askerler, tanıyanlar, yakınlar...Şimdiye değin ağıtlarla, bayraklarla
uğurladıklarımız kadar olmasa bile yine de kalabalıklar... Televizyon
ekranından geçiyorum, ben de yürüyorum onlarla... Bir kez daha... Bir kez daha...
Bir...
Sevgilim,
Sen de oralardan görebildin mi bilmem, bu günlerde buralarda zamansız bir
kırlangıç fırtınası var... Hangi televizyonu açsam, bir kahramandan söz
ediliyor... Gazeteciymiş.. Ürkek bir güvercin gibiymiş.. İnsanlar gözyaşları
arasında onun ne kadar mert, ne kadar vatansever olduğunu anlatıyor... Gündüz
gözü şehrin tam ortasında vuruvermiş zalimler... Gördüm adamcağızın nasıl
yattığını o soğuk taştan kaldırımda... Üzerine gazete örtmüşler... Ayakkabısı da
yırtıkmış... İçim acıdı...
Sahi sevgilim, operasyona gittiğiniz dağda, gecenin ayazında o karların
arasında vurulduğunda karnın tok muydu? Üşümüş müydü ellerin, esen deli
rüzgar yaşartmış mıydı gözlerini? Bölücü hainlerle çatışırken, sağınızda
solunuzda bombalar patlarken ne geçmişti aklından en son? Bunları bilememek
koyuyor insana, yine de mayınlara verdiğimiz şehitlerimizi düşününce
şükrediyorum.. Hiç değilse sen parçalanmadın, vatan toprağında bütünsün,
vedalaşırken kaskatı elini tutabilmiş, uzun uzun yüzüne bakabilmiş,
mühürlediğim dudaklarımla solgun, soğuk alnından öpebilmiştim...
Diyorlar ki öldürülen gazetecinin adı Hrant Dink'miş, Türkiye Cumhuriyeti
mahkemelerinde Türklüğe hakaretten yargılanmış.. Kibarlık olsun, Türkleri
incitmesin diye Ermeni soykırımı oldu demiyormuş da, Türkiye Ermenilere
karşı suç işlemiştir bu suçu kabul etsin, iki devlet aralarında anlaşsın,
gereken yapılsın diye yazıyormuş, söylüyormuş... Ermenistan da Türkiye'den
toprak istiyormuş... Sen gibi şehit olanların canıyla kazanılan vatanın
birazını 'bize verin' diyormuş...
Günlerdir televizyonlarda bu gazeteci var sevgilim... Günlerdir kırlangıç
fırtınası dinmiyor... Hükümetten birileri önermiş, Hrant Dink Türk bayrağına
sarılsın demişler... Köşe yazarları da 'Şehide ağıt' yazmışlar... Bize vatan
uğruna ölenlerin şehit olduğu öğretilmişti.. Bayrak, vatan uğruna, vatana
hizmet ederken can verene sarılır bilirdik...
Cenaze törenini canlı yayınla verdiler... Hem de Dünyanın her köşesinde... Ben
de senin ve sen gibilerin cenazesini kalabalık sanırdım... Bütün yurt bizle
ağlıyor, terörü...
................