Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
erdem bey sizinle aynı fikirdeyim dünyada en güçlü olan haklı olandır der atalarımız, lakin dünyanın düzenine baktığımızda emperyalizimin soluğunu ensemizde duyuyoruz. bunu en büyük nedenide birlik olmayışımızdan. örneğin 1828 deki anlaşmayla Azerbaycan ikiye bölündüğünde beylikler birlik kuramamıştı bu ayrılık zayıflatmıştı şuan ülkemizdede benzeri bir sorun yaşıyoruz ırk dil din mezhep ayrılıkları tetikleniyor bunların karşısında durmak zamanıdır...
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: ERDEM-2026
Alan: Grup: Azerbaycanı sevenler
Tarih: 14.01.2007 16:13:00
Konu: Yn: [azerbaycani-sev..] Günaydın, sayın dostlar!
----------
Zaman; Güç bende bende istediğim gibi dünyayı yokederim çılgınlığı çağını yaşamaktayken işte tam burda 'Ben varım benim olduğum yerde adalet ve haysiyet, onur ve vakar olur Benim olduğum yerde Hak güçlünün değil Haklınındır' sedasını gök kubbede haykırıp çınlatacak bir Milletin mensubu olmanın sorumluluğuyla Türkiye-Azerbaycan bir bedenin iki kolu gibidir biri olmadan diğerinin gücü yarım demektir...
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: Ay_gun.7
Alan: (grup üzerinden) ERDEM-2026
Tarih: 14.01.2007 12:22:00
Konu: [azerbaycani-sev..] Günaydın, sayın dostlar!
---
Zor durumlarda bana yardımçı olmuş bir hikayeti sizlere gönderdim.
Diyorlar ki, bir tacır gitdiği ülkede kan ter içinde bır kulun (kölenin) toprakda çalışdığını görüyor. Ona yüregi yanıyor. Yaklaşarak ekmek ve su veriyor. Kul teşekkür ederken yürek ağrısı ile diyor
Dünyanın işine bak. Bu yakışıklı boyla bu kadar ezab çekiyorsun. Gün altında yanıyorsun.
Kul gülümser ve der ‘Bu da keçır’.
Tacır o ülkeye bir kaç yıldan sonra geliyor ve işidiyor ki, hemen kul toprakdan altun bulmuş ve zengin olmuş. Onun yanına gidiyor. Kul onu iyi karşılıyor. Şerefine ziyafet veriyor. Tacir onun eski halını yada salıyor, şimdiki halından memnun olduğunu bildiriyor. Tacir yine gülümsüyor ve diyor: ‘Bu da keçir’
Tacir bir yıldan sonura hemen ülkeye gelirken onun artık ülkenin şahı olduğunu biliyor. Yene görüşürler. Tacir onun için çok cevindiğini anlatıyor ve ‘Kim düşünerdi ki, tanrı seni bir kuldan bir şahlığa kadar yükseldecek’ diyor. Kul ise yine ‘Bu da keçir’ diye cevap veriyor.
Yıllar keçenden sonura tacir hemen ülkeye gelirken şahın öldüğünü işidiyor. Onun mezarını ziyaret ediyor. ‘Cn nasıl bir heyat yaşadın! ’ diyerek ağlıyor. Kafasını kaldırırken şahın mear daşı uzerinde bu sözlerin yazıldığını görüyor ‘Bu da keçir’.
‘Ay adam, bunun sonurası da varmı? Keçecek bir şey de kaldı mı? ’ diyerek başını sallıyor ve gidiyor. Bir kaç yıldan sonura tacir hemen ülkeye geliyor ve kulun mezarını ziyaret etmek istiyor. Gelirken ne görüyor... Sel gelmiş, hep mezarlığı yuyub götürmüş. Kulun mezarından da bir şey kalmamış... (‘Kelile ve Dimne’ den, ya ‘Kabusname’den olmalı)
Aygun Hasanoglu.