Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Kapalıçarşıda bağlandığım parçam,
Taksim yokuşunda boğaz manzaram.
Sultanahmet götürürken tarihe,
Dikili taş şahit verdiğimiz sözlere.
Karaköy'e var hele Galata el eder,
Beyoğlu'na çıkmazsan intizar eder.
Taksim'dir buluşturur sevenleri,
Ey İstanbul; sevdamızın şehri.
Emirgan’da tarih kokan çınarlar,
İstinye’de kol kola geçen zamanlar,
Kızkulesi bir hoş olur gün batanda,
Seni haykırır İstanbul her anda.
Rumeli Hisarı'na şöyle bir uğrasam,
Bebekte hasretine nokta koysam.
Varsın Etiler ters bakarmış bana,
İstanbul bir yana, dünya bir yana.
Gülhane Parkı yeşilin kaç tonu,
Fatihe'e uğramadan olur mu.
Çamlıca'da bir çay bin nefes,
Seni anar İstanbul tek ses.
Eyüp uğratır kendine kaç kez,
Huzuru bulur kapısında herkes.
Ordan uzanırız sarmaş dolaş Pierre loti’ye,
İstanbul'u baş başa seyredelim diye.
Bakırköy,Zeytinburnu, Sahil Yolu,
Her bir yanı senin sevgin dolu,
Sevdanı kalbime koyan sedadır,
İstanbul gönlümdeki nazlı yardır.
Bin dörtyüz elliüç kez haykırsam sana,
Yine de anlatamam seni, sana.
Lalede İstanbul, gülde sen,
İstanbul benim, Fatihi sen.
Hareminde bir hüzün, bir efkar,
Bilirim ki yine acı bir ayrılık var.
Haydarpaşa nazlı kendi derdinde,
İstanbul ve sen yine tüter gözümde.
Eminönü kalbime seni düşüren,
Güzelliği kıskandıracak türden,
Vapurun düdüğü, tramvayın sesi,
Seni anlatır İstanbul, dertli dertli.
Toprağında sen varsın, taşında sen,
Gerdanlığı sensin, yeditepesi sen.
Sende doğdum yaşıyorum sen,
Ben İstanbulum, İstanbulum sen.