Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Kaygı ve korkularımdan,
buz kesiyorum
Her sabah bitkin, halsiz uyanıyorum.
Gecelerim yastık altında geçiyor.
Bacaklarıma su yürürken kollarım dökülüyor.
Oysa döşüme inen hayat yumrugu, en kalın notadan bagırtır
'çocuklar olmasa, dakka durmam bu pislikte
uzaklarda ev tutar, geçinip giderdim halimce' diye..
Belkide,adamın vurdum duymaz hoyratlıgından
başına yaşıyan kimsesizliginden böyleyim.
Sabahları daireye varınca
kaş göz arası kesen gözlerden
sokakların üstüme üstüme gelmesinden, bıktım bıktım!
Kendimi kötü hissetmekten aklıma pis şeyler geliyor,
Allahım
mutsuzlugumu gittigim her yerde bagırmak istiyorum.
Herkes duysa iyimi olur? Belkide
Öyle gerginim ki, yerli yersiz her şeye gülüyorum.
Dairede şevhette gizli sesler, masama masum dosyalar içinde gelir
Büyük Adalı Selami´den,
Palamut hastası Mevlüt´e kadar,
bilhassa, bok püsüre gülen Erol´un
“Güzelim, senden iyisimi var,
Allah gülen yüzünü soldurmasın“ a
'Amin' diyorum,kırdıgı kalemine bakarak.
Büyük Kız, Üniversiteye gidecek bu sene,
masraflar da büyüyecek
bogazdan kesip biriktirecegimde
“yama tutmuyacaksın Hülya“diyorum kendime
Erkekligine toz kondurmuyan herif
Sıvışmada tek geçiyor
elini, taş altına sokmadan
avcumda saklambaçlı gezer, ay tül perdeyi tutana dek.
Vesveselerim öldürecek beni,
dügün salonunda, yada Resim sergisinde.
Şubat´´tan beri,
her sabah fırlayarak uyanıyorum.
Vayy be, Cuma günü tam 30 yıl oldu
hala bahar gelecek Pencereme!
Büyügü okuldan atmışlar dün, ne yaptıysa
bir kez olsun merak edip, peşine düşmedi bu herif
bu kız kiminle düşer, kiminle kalkar, ne yer ne içer diye.
Yavrum,eve döndügünde aglayarak girdi içeri,
nefesim gitti sandım
kan ter içinde dogrulup
“ şükür rüyaymış“ diye okkalı sövdüm, ilk defa
Ürpertim Zemheri den beter,
Midem, acılarıma kan kusuyor her sefer
ölümüm, belki bu ani sıçramalardan olacak.
Ateş vurgunu,
vadeli,
sıralı ataklarıma gücüm yetmez oldu.
Kızıyorum kendime
'damla Rakı, senden cesaretli pis korkak' diyerek.
Parklarda,Kanepe Kanepe
yalvar yakar, gülen yüzlerden, gözlerden
'bir dost eli' diyorum.
Sagırlaştıran o ses
havada horhor fonunda peşime düştü
Kulaklarımı, yüregimi kapatıyorum.
elinde Anahtar geç vakitte,
kapı dışında şangurt şungurtlu gezen düşüncesize.
Öfkem yollugun üstüne indiginde
isyanım yüregimde acınacak hale geliyor.
Rahat bırak beni, lütfen rica ediyorum!
Deliksiz uyumam lazım bugün,yarın,hergün
üstelik çalışmak zorundayım.
Ekmek,Katık üst başta lazım.
Yarabbi yardım et,
mucize olsun hayatıma dair ne varsa
Bugulu cam ötesinde ne olur bayram olsun,
olsun ki
Güneş´e baka baka hayal kurayım..
Mesela karlı bir gecede, köy yolunda arabam bozulsa
bilmedigim parçalara, aptalca dokunarak tamir etsem
Ya da halay sonundan tutup,tersine hotlasam
Davul, Zurnanın kasnakdaki solugu,
ayaklara ritm verse bayrak üstündeki Elmaya bakarak.
Ne bileyim,uzak doguda Kargo uçagından inip
Shangri la Hoteline ugrasam
uyumadan önce
Tekirdag Gold Servisiyle
buzullardan,Ekvatora
Kanada göllerinde
kutsal inek karnında
sarhoş dolansam diyorum
diyorum da
sanki bilmiyorum
Dünyamın, Bozkırdan ibaret oldugunu
ister köy say, ister Ankara, Konya.
Hayallerim nefes almadan ölürken
Ögle vakti Güneş´im batar
Agustos ta Balkona kar yagar
Cam gerisinde Ustra ellinin ölüm kokan nefesinde
soluksuzun biriyim..
Ne oluyor böyle?
Alt üst oluyorum her gece..
Gülmem bile birine baglandı
Beklentilerim yedi kapı gerisinde küt gibi
Islak ellerim,
büyümüş korkularımı
yaş bezinen bir vakit,silip atsam diyor.
Nefret ediyorum Telefonlardan,
en kuytuda saniyede sorguluyor, nerdesin?
Ferim niye bitkin? Anlamıyorum Kimya dan,
Matematigin bilinmez denklemlerinden.
Sorunum ne? Kalabalık kimsesizligimmi?
Kokusu şehrimi vuran,
Su kenarında Kurtlara yem olan leşim mi?
Lütfen biri bana nasihat edip akıl versin!
Güvenceli işim yok ondan olabilir mi?
Yok, bu öyle yenilir yutulur gibi degil.
Bazen gece boyunca,
kafamın içinde uzun Metrajlı Filmler çekiyorum
Yıllarca Halı altına süpürdüklerimin, körüne inandıklarım adına
ilk sahne Otel odasında,
Komut geliyor,
Kamera!
Yalaka bir erkek
sevginin ardından buketli dolanırken
Sahneye Temizlikçi girer,boş vaatlere tükürerek
çarşaf, havlu, yastıkyüzü ne varsa
toplayıp, Makinaya doldurur
sayıp söverek, titremez eliyle
“hepinizin canı Cehenneme pis varsıllar” deyip
Sifonu çeker..
ikinci Sahne,
Otel odası
Kamera!
Ayaklarım titriyor sahneye girerken
temizlikci yanımda ne kadarda dik!
imreniyorum bende olmayan duruşuna
birden korkularımdan tutup
Gardoraba asıyor tınmayan yüregiyle.
Film bitiyor yavaş yavaş
Gece, perdeden odama inerken
Karıncalar elime koluma konuşurak yürüyor.
'Biriken notların zamanı geldi
geri dönüşümsüz Aktenvernichter e,
Seherin bilinmezinde,
Yarasalar,aptal Planıma diş atarken doldur gitsin' diyorum.
Cüzdana hapsolan korku,kaygı ve endişelerim
koro halinde kirlenmiş Dünyadan bagırıyor..
Aloo, insan varmı orada? ? ?
Haydar Metin