Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Airbus A330-300, saat 18.30
sekiz sıralı koltuklarda
dörtyüz gergin, heyecanlı yüz
Düsseldorf´tan,
Atatürk Havalimanına uçuyor.
Koltuk arkalarında özel montajlı tabletler
Radyo, Sinema, eglence ve oyunlarla dolu.
Ben Türk filmlerini seviyorum,
komedi filmlerini,
bilhassa Kemal Sunal´lı olanları
Neden dersen,belki yerimede sövdügü içindir.
Yanımda kırk yaşında var yok dar giyimli bayan
Galiba, tablet kullanmamış olmalı ki
kumanda dügmelerine rastegele basıyor
Maho Aga´ya gülüyor yan gözle.
Zaman ne zor geçiyor,
oysa 15 dakika oldu kalkalı.
Motorlar, izinli bölgesine zorluyor kendini
Türbülanslar, arada devaza yıgınını öyle sarsıyor ki
Pilot,kaldırımtaşı üstünden geçiyor sanırsın.
Yolculugu ilkler, korkak gözlerle kabini hızlıca tarıyor
Motorlar 35 bin fite vardıgında
kemer ikaz ışıkları sönü sönmez
ayak yoluna gidip gelenler
tanıdık sima arıyor, koltuk koltuk tebesümle.
Ve dünyanın üstünde ayrı bir yerde
sosyal iliskimiz, öbek öbek,altlı üstlü
eksi 60 derecedeki bulutlar olacak diyor, Güler hanım.
Her yer ne çok sakin
Kar beyaz Mavilikler üstünden koşarak geçiyoruz sanki.
Içim kıpır kıpır,
her bulut üstüne, göz bebeklerimle evler dikiyorum,
Gecekonduma inat bir hızda.
Caddeler kuruyorum küme küme
Musluklar 30 yıl garantili Hansa´dan.
Gelincikler,
masa ve sandalyama, kokular dagıtıyor nefes nefes.
Bir bulut ötede,
Tarihe damga vuranlar gülen yüzleriyle
Güneşe bakan odanın Sediri üstündeler.
Mesela, Lenin Mao´ya hararetli elleriyle,
Kırdan şehire yürümenin,günümüze uymayacagını anlatırken
Stalin, Enver hocaya,
neden 3 dünya teorisini ret ettigini soruyor.
Marks Yagmurla,
Engels Karla sohbeti koyulaştırırken.
Hitler, Eva´yla sarayında dolularla kavga ediyor
neden Komunistlere
karabasan gibi inmediklerini soruyor bagırarak!
Bense içerde sıcak koltugumda
küçük oval cama degen kümülüslere
Mevsime uyan her şeyi sevdigimi haykırıyorum.
Bahardan sonbahara
Kışa yakışan beyazı,
uykuya yatan agaçları,
Mikrop kıran ayazı..
Gökyüzü öylesine uçsuz bucaksız ki
Ozona yakın boşlukta
koca kanatlı kuşa hayret edenlerden bazıları
Koltugunda Patlıcanlı Makarna,
Tavuk Söte yerken,
gök yüzünde ucmanın
“ Allahın bir hikmeti“ demeyi
bilhassa duyuracak şekilde mırıldanıyor.
Gözüm birden bulutlara takıldı,
ortalık yavaş yavaş nemleniyor.
Damla olsam diyorum,sonraki yagmurda
Unterbacher See ye inip
Ördek ve Kugu sürülerine, dogaya dokunsam.
Parkın bereketli ferahlıgında
Keup Strasse nin acılı Adanasına
Bisikletli gençler bir agızdan bagırıyor
“Rakının yanında şalgam suyuda isteriz”
Pilotlar havanın agırlıgında
“Sayın yolcular hepimizin bildigi gibi
12 Ocak 2016 Istanbul Sultanahmet Meydanı’nda
19 Mart 2016 Istanbul İstiklal Caddesi’nde
7 Haziran 2016 Istanbul Fatih Vezneciler’de
ve bugün yani 28 Haziran 2016 da
birazdan inecegimiz yerde patlamalar oldu.
Ölen ve yaralanlar var.
Başımız sagolsun“ demezse, uyanamazdım.
Neler oluyor?
ne anlatıp duruyorum öyle boş boş.
Bantlarda yüzlerce Valiz kayıpken.
Kapı gerisinde şah,
bir halkı, mat etmenin peşinde
itin biri, yalana göz kırparak
kehren orada burada üzgünü oynuyor.
Ay ışıgında acılar yine üstümüze aglayacak
Ve bense tırı vırı hikayelerle,
hayal aleminde kanat süzüyorum.
Oysa Kalbi elinde sulu kirpikler,
bulut evlerinde
Yagmuru tutan bay sakala uçup
bir araya gelememeyi damla damla şikayet edecekler.
Hele,
zincirinden başka kaybedecekleri olmayanlar
neden üç Maymunu oynar,
özellikle bunu soracaklar..
COMANDANTE CHE GUEVARA
Elleri,
Inönü ve Seyit Başçavuşun omzunda
Ulusuna hüzünlü Maviliklerden,
yeniden seslenmeyi görev bilen
Sarı Saçlı yı,
asker disipliniyle, saygı ve ciddiyetle dinliyor.
“ Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,vazifeye atılmak için,içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! “
Birileri öldürülürken,
ve sagır ve ahraz ve körlerde hayat
hep lay lomlu devam edermiş.
Duydugum kadarıyla,
Yagmur ve Kar, bu maymun sürülerini,
çamur çaylak içinde sürükleyip
derya dibinde mırık edene dek yagacakmış..
Haydar Metin
Çamur içindeki Maymunlar - 28.06.2016