Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bayram öncesi ev köşe bucak temizlenir, ikramlıklar, konu komşu imece usulü büyük bir özenle hazırlanırdı... Hele bayramlıklar olmazsa olmazımızdı. Sabah erkenden erkekler bayram namazına gider, kadınlar tatlı bir yetiştirme telaşıyla koştururlardı... Biz çocuklar toprak kapı önlerine su çiseler beyler camiden çıkmadan bir güzel süpürürdük... Sokak tertemiz olur, mis gibi toprak kokusu etrafa yayılırdı...
Sanırım bu koku büyülüydü :))) Kokuyu alan gülümserdi...
Yengemle annem hiç anlaşamaz, durmadan kavga ederlerdi...:(((İşin güzel tarafı bayram geldi mi; küçüğün, büyüğün elini öpmesiyle barış anlaşması imzalanır, bütün çekişmelere geçici bir süreliğine son verilirdi... :))) Yaşı bana yakın yeğenimle kapı arkasından onların bayrama mahsus bu barışmalarına ve tatlı tatlı konuşmalarına tanıklık etmenin mutluluğunu yaşardık... :)))
Ya bayram şekerleri... En güzel şekerleri veren eve belli aralıklarla bir kaç defa giderdik...
Ev sahibinin yüzünde muzipçe bir gülümseme, sanki ilk defa kapıyı çalmışız gibi davranır, gene o şekerlerden oflayıp puflamadan ikram ederdi... Büyüklerin hoşgörü borcu.., şeker çocukların hakkıydı...
Hele birde para verdilerse.., bütün arkadaşlara haber verilir, en son kuruşuna kadar hakkımızı alırdık... :)))
Hııı bi de 'evde yokuz' diye seslenen bir kaç kişi de hepimizi gülme krizine sokar, bu durumla eylenerek gene elimiz boş dönmezdik... :)))
Süpürdüğümüz, toprak sokakların kokusu kaybolduğundan beri, bayramlarda gülümsemek azaldı mı ne? ..
O kokuyu duyduğunuz bir bayram diliyorum hepinize...