Asabı İkram Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Mehmet Yağcı
Alan:   Grup:Asabı İkram
Tarih: 27.04.2011 11:17
Konu: BİLMEDİĞİN ÇOK ŞEY VAR?

Bilmediğim Çok Şey Var
Ahmet Ay

Bilemediğim çok şey var.
Bilemediğim, kuşatamadığım... Sahip olamadığım... Ve asla bilemeyeceğim.
Sen de onlardan birisin. Cevabı bence 'meçhul' manzum sorularımdan biri... Ve seni de bilemeyeceğim. Sanırım seni 'sana' sormaya da hiç cesaret edemeyeceğim. Bir 'sorunun' var olduğunu kabul ediyorum. Ya da en azından seninle benim aramda bir 'sorun'un var olduğunu... Ancak ne bu belli belirsiz sorunun üstündeki tozları silip, onu belirginleştirip kendime muhatap bir 'soru' kılmaya cesaretim var, ne de cevabını alıp yoluma devam edesim... Bu yüzden hiç heveslenme! Sen neysen, nasıl bir problemsen onunla yaşamaya devam edeceğim... Hiç geçmeyeceksin, hiç bitmeyeceksin...
Ama kara sevdalı da sanma sakın beni.
'Ben ne şebem ne şebperestem...'
Ben hiçbir zaman kontrolümü kalbime bırakmadım. Her zaman aklımın ellerinde, güvendeydim. Asla kalbimi hayatımın gayesi bilmedim. Hele aşkı, asla rüyalarıma misafir etmedim. Ben ne kadar kalacağına karar veremediğim misafiri sevmem çünkü. Kalpse öyle bir konaktır ki, kontrol edilmez. Sahibinin gücü yetmez ki, misafirini kovsun. Hatta fıtraten sahibi olmak, gerçekten sahibi olmak demek bile değildir kalp için. İnan ki, kimse kalbinin gerçek sahibi değildir. Kalbin sahibi sadece Allah'tır.
Şimdi diyorsun ki, ben bunun kalbine girdim, aklını çeldim, hayatında bir iz bıraktım... Hiç de silinmez...
Doğrudur...
Lakin bununla neden övünüyorsun?
Sen gelmeseydin de, çizmeseydin de, yakmasaydın da, düşmeseydin de, boyamasaydın da bu resim bende oluşacaktı. Sen sadece bir sebeptin, sebeplerden sadece bir sebeptin... Kalbi yaratan, aşkı yaratan, seni yaratan, beni yaratan, gözümü yaratan, suretleri yaratan, suretini yaratan, kulağımı yaratan, sesini yaratan, cazibeyi yaratan, cazibedarı yaratan, kalbi kilitli yaratıp sonra da 'sen' gibi anahtarı yaratan aynı Allah, farkında değil misin?
Mecnun'u yaratan, Leyla'yı yaratan, Aslı'yı ve de Kerem'i yaratan aynı Allah...
Kerem olmasaydı, başkası severdi Aslı'yı... Leyla olmasaydı, Mecnun başkasını bulurdu.
İnanmaz mısın?
Âleme bak. Bir insan mı yaratılmış aşk üzerine... Sen görmedin mi baharda yeşeren ağaçları? Aşk ile ötüşen, uçuşan kuşları... Görmedim deme... Ama doğru... Bir şekilde görmedin. Çünkü benim gözlerimle görmeliydin... Ah... Bence onların bahardaki uyanışları ancak aşkla açıklanabilir. Hele çatlayan tohumlar, kayaları delen kökler, ağaç yüklenen tohumlar... Nereden geliyor bu güç? Nereden geliyor bu dayanıklılık? Nereden geliyor bu sebat? Aşktan... Taşı delen kök, Ferhat'tan geri midir? Çölde aylarca susuz kalıp, yaşını koruyabilen kaktüs Mecnun'dan öte midir? Ateşe atılan pervane, Kerem'den geride sayılabilir mi? Çünkü Maşukları emrediyor onlara bunu... 'Diril' diyor, diriliyorlar... 'Yeşillen' diyor yeşilleniyorlar.
Hem ne yapsalar, aşk ile yapıyorlar. Âşık gibi yapıyorlar. Suya 'Don ve genişlen' diyor sahibi... O yumuşacık su bir genişliyor, bir donuyor! Çeliğin içine konsa, dayanmıyor, parçalıyor... Bu nasıl oluyor? Bana fizikten, kuramlardan, kanunlardan, sistemlerden bahsetme... Hipotezlerin, teorilerin sende kalsın... Kanun dediğin, eli kılıçlı cellât mıdır ki, hükmüne korkuyla uyulsun... Hem var mıdır, yok mudur? Hem varsa, nasıl vardır ki, nesnesi görülmez... Tesirinden başkası hissedilmez. Bu nasıl vardır ki, yoktur? Bu nasıl yoktur ki, vardır?
Biliyorum, buna da kızıyorsun...
Her sözcüğü, her fiili, her olayı O'na bağlıyorum. Doğrudur... O'na bağlıyorum, çünkü O'na bayılıyorum... Lakin sanma ki hata yapıyorum, sağlama bağlıyorum. Şu fırtınalı, karmakarışık dünyada sağlam bir kulp arayan O'nu bulmalı... Kendisini de, kalbini de O'na bağlamalı... Söylesene ey aşkın pazarında canını böyle rahatça satan, O'ndan başka gerçek fiyatını veren kaç alıcın var? Sana çok fiyat biçen var, doğru... Fakat hakkını hakikaten veren var mı? Yalan mı?
Kimisine birkaç dakikalık bir zevksin, kimisine birkaç dakikalık bir suretsin... Kimisi için eğlencesin, kimisi için hizmetçisin. Kimisi seni sadece 'güzel'ken sever. Kimisi sadece 'güler'ken... Bazısı sadece gençken müptelandır. Bazısı dinçken... Kısacası, hepsi sana değil, sendeki menfaatine âşıktır... Yalnızca O var, seni bunlar için sevmeyen... Bir sana istediğin fiyatı verecek O'dur. Hem her an cevap verecek. Hem her istediğini verecek. Hem aşka değecek. Hem nihayet derece güzel... Hem sonsuz... Her yönüyle sonsuz...
Senin aşkın sonsuzsa, O'nun varlığı sonsuz, hazinesi sonsuz, güzelliği sonsuz...
Söyle, senin değerin bir insana satılacak kadar mı ucuz?

Ahmet Ay

RESİM SEÇ