Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Sn Ahmet ULUKAYA'nın 23.09.1990 tarihinde arkadaşları ile yaptığı sohbetlerden alınmıştır.
Gönlümüzdeki aşk, muhabbet, arayış ne kadar çok olursa bu yolda terakkimiz de o nisbetle büyük olur. Yani insanda (manevi) susuzluk olması büyük sermaye. İnsanda bu susuzluk, bu arayış, bu dert, bu acı olmalı.
Niyazi MISRİ Hz. bir şiirnde şöyle diyor:
Derman arardım derdime
Derdim bana derman imiş
İşte bu dert, bu arayış Allah'a ve Resulullah'a(sav) suzuzluk bizi bu yollara soktu.
İnsan madde ile mananın mürekkebidir. İnsanın karnını doyurursun ama manasını doyuramadığın insan muzdariptir, huzursuzdur, ruhen sıkıntılıdır. Tasavvuf adına bu kadar menfi propagandalar olmasına rağmen toplumda varlığını sürdürüyor. Çünkü insanlar buralardan birşeyler buluyor, manayı alıyor, füyüzat-ı ilahiye alıyorlar. İşte insanların buralardan bir şeyler alması tasavvuf hayatının, tarikat hayatının sürmesini temin ediyor.
Bizim aldığımız bu tat ve lezzeti, aldığımız bu manevi gıdayı bizden sonraki nesillere intikal ettirebilmemiz için ihlasla, samimiyetle çalışmak lazım. Yani dışımızı derviş ettiğimiz gibi içimizi de derviş etmemiz gereklidir. Kamil ahlaka, olgun ahlaka ulaşmamız lazım. Tasavvufun ruhu, esası bu.
Ahlaki olgunluğa ulaşmak için bu yollara girmişiz. Resulullah (sav) 'in ahlakı ile ahlaklanmak için bu yollara girmişiz; dava budur. Dava; bu yola girip sen-ben, Kadirilik, Nakşilik davası değildir. Dava; insan olma mücadelesidir.
Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda, mucizelerin islama kazandıramadığı insanları Cenab-ı Peygamber Efendimiz(sav) yüksek ahlakıyla, yüksek seciyeleriyle kazandırmıştır. Öyleyse İslam Rasulullah(sav) 'e uymaktan ibarettir. Kur'an Rasulullah(sav) 'e uymaktan ibarettir.
Rasulullah(sav) 'in ahlakı ile ahlaklanmak için nefisle mücadele etmek gerekmektedir. Yani insan bir takım çilelerden geçecek, bir takım sıkıntılara katlanacak. Bugün, üç günlük dünyayı kazanmak için günde 10 saat,12 saat çalışıyorsun. Bu alemde 60-70 sene kalırsın. Peki, bu sonsuz alemi kazanmak için daha bilinçli çalışmak gerekmiyor mu?
Büyük mutasavvuf Şeyh Şibli Hz. vardır. Bir eserde şöyle diyor bu mubarek evliya: 'Ben çok hocalardan ders gördüm, çok hadis dinledim. İçlerinden bir tek hadis-i şerifi aldım, onunla amel ettim. Benim bugünkü halime, bu makama ulaşmama yetti ' diyor. O hadis mealen şudur kardeşlerim: ' Dünyaya lazım olduğu kadar çalışın, ahirete sonsuz olduğuna göre çalışın. Cehenneme dayanabileceğiniz kadar günah işleyin. Allah-ü Teala'ya muhtaç olduğunuz kadar ibadet edin '