Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Günümüzün gerçeği haksızlığa uğrayan bir çok kişinin duygularına tercüman olmaya çalıştım.
SEYİR
Dalmışım bir seyre ki,
Yıllar su gibi akıp geçiyor önümden,
Her anı açılıp,
Sanki perde perde özet veriyor ömrümden,
Şahitsin,
Pişmanlıktan eser yok bu kadar seneden,
Anlamadım,
Neden sorgudayım bir suçsuzluk yüzünden,
Kimsenin yanında kalmaz,
Masumun hakkını adalet paklar,
Elbet gelir sonu,
Hiç olmazsa haksızdan tarih hesap sorar,
Korku bilmem, ondan ötürü;
Ne de olsa arkamda vicdanım var,
Biz Gazi’nin askerleriyiz,
Damarlarımızdaki kan “İstiklal” diye akar,
Gâvur sarmış gene,
Milletimin başına arsız oyunu,
Bilmez ki, varlığımız Ona da vermişti,
Yıllarca umudu,
Hiç sormayın,
Hatırlayamaz tarihten gelen dostluğunu,
Müstahaktır!
Artık daimi onursuzluğun mahkûmu,
Ecdat hesabını sorar,
Boşuna mı akıtıldı o kadar kan?
Onların torunuyuz,
Her zaman verilmeye hazırdır bizdeki can,
Kalleş oyununu bozacaktır,
Kahramanca bu topraklara ayak basan,
Hiç ümitlenme,
Kolay mı kazanıldı sandın bu vatan?
Gaflet dile gelmiş;
“Ateş düştüğü yeri yakar” derken,
Ülkem, birlik olmuş,
Bu çapsız hainliğe karşı gelirken,
Hukuk zamana boyun eğmiş,
Masumluğumuz konusunda ümit verirken,
Gönlüm, eli kolu bağlı ve biçare,
Hüzünlü beklerken…
Bakmayın halime,
Sincan’dan seyir bir başkadır,
Suçun yok, bilen çok,
Sanma ki haklı bir cezadır,
Üzülme dostum! hepsi bir gün geçecek,
Sana acı hatıradır,
Zamana bırak kendini,
Göreceksin, en güzel ilaçtır.
Şiir ve Sunum: Murat AKTAŞ