Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
gül idi
yeşeren ikliminde Ekim’in
gül idi
açan ortasında çağ yangınlarının
gül idi
dirilten Ararat’a gömülü düşü
gül idi
sarı-kırmızı-yeşil bir gül
oysa tükenmeye yüz tutmuştu soyu çiçeklerin
yıl 80 idi
ve kıyıcılar çekmişti ağulu kılıcını kınından
girmişti kırım çiçeklerin yurduna
gelincikler, papatyalar, karanfiller…
vuruşa vuruşa çekiliyorlardı ıssız koyaklara doğru
öldüler vuruşanlar, kalmadılar öldükleriyle
beyazdan geçilmeyen sokaklarına kentin
iniyorlardı ovalardan bulanarak kana uçurum çocukları
toplayıp ölü çiçekleri tek tek
gömüyorlardı gizlisine yüreklerinin
geçmesin diye tohum pençesine kıyıcıların
yıl 90 idi
ve kanlı bir utkunun yeline binip esrimişti kıyıcılar
küllenmişti çağ yangınları
karalar da eklendi o kırımda çiçeklerin tarihine
gül idi
sarı-kırmızı-yeşil bir gül
ki ömrü az olur gülün
üstelik zora binmişti artık gül kalmak
ırmaklar kuruyup çekilirken deniz
kalakaldı kıyıda yalnızlığıyla yenik
ve öykündü bukelamuna
sararıp soldu günden güne
soyunup dökündü renklerinden
koparıp attı yapraklarını
kalakala diken kaldı geriye
ve iğdiş bir kahkahayla karşıladı kıyıcıları
sıyrılıp ikliminden Ekim’in
sığındı dev kanatlarına gerçeğin
eksildi bir gül daha gülşenden
25 Eylül 2002 – 5 Şubat 2003 * Bartın Cezaevi * devrim BORAN