Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
1 . G Ü Z
G ö ç y o l l a r ı.
Çağrısı gizemli yolculukların ve yürek atışları coşkun serüvenlerin.
H ü z ü n t u t u l m a s ı.
Süzülen bir yağmur damlasında, solgun bir gül yaprağında ve çırpınan bir kuş kanadında kanamak içten içe.
S o l u k l a n m a z a m a n ı.
Dinmek ve durmak. Dönmek ve bakmak. Ardına yaslanması hayatın.
Y a l n ı z l ı k d a ğ l a r ı.
IŞIK kırıldıkça,kısıldıkça,kanadıkça. Silkinir orman. Yeşil yapraktan, yaprak daldan sıyrılır.
Ağaç kalır geriye. Çırılçıplak. Tek ve hür.
E n g ü z e l i k l i m i ö m r ü m ü z ü n!
2 . Y E L v e D E N İ Z
G ü z y e l i.
Usul serin soluğu göğün. Deli-hoyrat, kınsız ve şaha kalkmış.
D e n i z.
Teninde güneş yanıkları. Ve kan ırmakları bağrında. Yorgun ve suskun.
Yel salıyor kuşlarını göğe.
Sevişme zamanı!
Kuşlar konup kalkmakta yanan tenine denizin.
Konup kalkmakta şen bir ezgi mırıldanarak.
Hoyrat kollarında yelin esrimede deniz.
Sevinin kollarında ağıyor usul usul, ağıyor göğe, ağıyor uçtan uca bir ürpertiyle.
3. D O Ğ A
Yaratan ve yokeden. Bağışlayan ve esirgeyen. Kutsal ANA.Soyunup dökünmekte.
4 . Ö M R Ü M
Ve ömrüm!
Ömrüm, yapraklarını döküyor usulca zamanın kıyılarına.
Zaman, bir boş kayık gibi salınıp duruyor uçsuz okyanuslarında ruhumun.
Ruhumdaki çöl, kanatıyor gözbebeklerimi.
Varıyorum kıyısına uçurumun.
Varıp duruyorum pervasızca.
Durup sesleniyorum buluta.
Ben beklerken bulutu kopan fırtına, yarıyor göğümü, çarpıyor göğsüme göğsüme.
Kırıma kesiyor ömrüm.
Öleyazıyorum.
Ölmüyorum ama.
Öldürülemiyorum.
Ateş olmasa, yüreğimde yanan ateş de olmasa büsbütün silinecek ömrüm aşkınyüzünden.
Gözlerim ela, dikili uzaklara.
Bakıyorum ufka, bakıyorum umarsızca.
Ve yanıp sönüyor apansız.
Yanıp sönüyor belli-belirsiz.
Bir sisli dorukta mavi.
Çiçekleniyor hüznüm.
Bir bahargünü Akdenizin güneşli kırlarından kopup yüreğime konan gelincik'in kokusu doluyor içime.
Kadehime keder.
Avuçlayıp içiyorum tek yudumda.
Ve açılıyor kanlı sayfaları kırılgan tarihimin.
Yürüdüğüm yolların bitimsizliği, yarım kalan yolculuklar,hançerlenen düşler,ruhumu saran sis,
gelgitler örseliyor genç ömrümü.
Ağıtlar yakıyorum, ellerimin hoyratlığında sararıp solan kınasız gelincik'e.
O gelincik'ten arda kalan bir damla kan, herdem yinelenip ömrümü milatsız kılan tufan.
Kutsalı lekeleyen günahlarım, boynuma asılı bir urgan karakalın, tüketiyor soluğumu.
Dizelerim soluveriyor rahminde sözün.
Kurumuş bir ırmak dilim.
5 . S I Ğ I N I Ş
Uzanıyorum Firdevs'e.
Sığınıyorum kollarına Tuba'nın.
Yatırıyorum ruhumu Kevser'e.
Yıkıyorum, yıkıyorum, yıkıyorum.....
Yıkarım çıkmaz.
Yıkarım da paklanmaz.
6 . H A K İ K A T K A P I S I
Aralanıyor.
Aralanıyor hakikat kapısı, ışığa keserek gözbebeklerimi.
Yokluyorum yüreğimi.
Korkudan ırak ve bir bilinmezde tutsak.
Yürüyorum basarak bulutlara.
Yeğniyorum her adımda.
Varıyorum kapısına.
Varıp giriyorum.
Ve çözülüyor giz.
7 . T A R İ H İ N İ L E N C İ
Soyundan türedik ilk günahın.
Dişlerimde kesif kokusu hala yasak elmanın.
Girip yoluna Ezazil'in kırdık zincirlerimizi.
Ve ilençlendi soyumuz.
Sürüldük cennetten.
Sürülüp serpildik yedi kıta ve dört iklim boyunca.
Çağlar çağlar boyunca atıldık ateşlere arınmak adına.
Yaktık, yakıldık, yandık.
Yangındı kaç milyon yıllık özeti tarihimizin.
Geçtik çığlık çığlığa, kıldan ince kılıçtan keskin köprüsünden sıratın.
Zaman akıp durdu yatağında.
Ve aktıkça zaman enikonu uzaklaştık kutsaldan.
Örümcek ağında ilencin çırpınıp durdu yüce ne varsa.
İlençli bir soyuz tanrının yargısınca.
İlençli mi kalacağız!
8 . A R I N I Ş
Güzün arık deminde soyunup ilençten, yelken açıyorum kutsala.
A r ı n ı y o r u m.
devrim BORAN * kasım 2001-nisan 2003 * Midyat/Bartın Mahpushaneleri