Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
KADIN VE KAYGI
Kaygı, korku ve endişelerimden,
elim ayagım buz kesiyor
Her gece yatakta fır dönmekten
yorgun, halsiz, bitkin uyanıyorum.
Yastık altına sıgınmaktan, dilim damagım kurudu..
çocuklar olmasa, birdakka durmam burada,
Uzaklarda ufak bir ev tutup, geçinip giderdim...
Belkide, bu adamın hoyratlıgından böyleyim.
Sabahları Daireye vardıgımda
kaş göz arası düzen gözleri sanki görmüyorum!
Sokakları,üstüme üstüme geliyor!
Kendimi kötü hissediyorum!
Aklıma ne pis şeyler geliyor Allahım!
Mutsuzum,
mutsuzlugumu
gittigim her yerde haykırmak istiyorum.
Herkesin duyması iyi olurmu? Belkide.
Her şeye bu vakitlerde olur olmaz gülüyorum.
Dairede masama
Selami,
bilhassa Erol
şevhete saklı dosyalarla gelirler.
“Güzelim, senden iyisimi var,
Allah gülen yüzünü soldurmasın“ demelerine
edepsiz pislikler diyorum içimden..
Büyük KIZ, Üniversiteye gidecek bu sene,
Masraflar da büyüyecek,
üç kuruşu bogazdan kesip biriktirsem ne olur?
Kendime “yama tutmuyacaksın Hülya“diyorum
Erkekligine toz kondurmuyan kocamın en iyi becerisi
Elini taş altına koymadan sıvışmasıdır..
Dügün salonunda,
Resim sergisinde
Otbüs duraginda
yani yolda belde Vesveselerim büyüdükçe büyüyor.
Vayy be, SALI günü tam 30 yıl oldu evliligimize!
Hala bahar gelecek Pencereme!!
Küçük KIZI Cuma günü okuldan atmışlar,ne yaptıysa!
Varya, bu adam öldürecek beni,
bir kez olsun çocugu merak edipte, peşine düşmedi
kiminle düşer, kiminle kalkar ne yer ne içer, diye.
Yavrum eve döndügünde, içeriye öyle aglayarak girdi ki,
yastık altında nefesim tükendi!
Kan ter içinde dogruldum, uykuda oldugumu anlayınca
“ şükür rüyaymış“ diyerek sevincimden kendime sövdüm!!
Ürpertim derimde donuyor, Zemheriden beter.
Midem, acılarıma kan kusuyor her seferinde
ölümüm, belkide ani sıçramalardan olacak.
Ateş vurgunu,vadeli, sıralı ataklarıma gücüm yetmez oldu.
Kızıyorum kendime
"damla Rakı, senden cesaretli pis korkak" diyerek.
Parklarda,Kanepe Kanepe
"bir dost eli, bir tatli bakış" arıyorum!
Sagırlaştıran o ses
havada, korku filmi fonunda hep peşimde!
Kulagımı,
yüregimi eve hep geç gelen, elinde Anahtar
kapıda şangurt şungurt dikilene kapatayım diyorum
Sinirim yollugun üstüne bastıgında
isyanım elimde acınacak hale geliyor.
Rahat bırak beni lütfen diyorum, kocama!
Deliksiz uyumam lazım
yarın,birgün,hergün,
üstelik çalışmak zorundayım.
Ekmek,Katık üst başt lazım herkes gibi
Yarabbiii yardım et ne olur!
Bir mucize olsun hayatıma dair ne varsa!
Ne olur bir kere bayram olsun,olsun ki
Güneş´e baka baka gerneşip, hayal kurayım..
Mesela karlı bir gecede, köy yolunda arabam bozulsa
ve Kurt sürüsü bana yetti yetecek olsa
ve bilmedigim parcalara, aptalca dokunarak tamir etsem
ve sevinç çıglıgım Karla kaplı ovayı yırtıp geçse..
Ya da halay sonundan tutup,tersine tersine hotlasam
Ne bileyim
Uzak doguya yasaklı bir Kargo uçagıyla, Kedimle gitsem
Shangri la da Kral dairesinde uyumadan
Tekirdag Gold Serisiyle başım dönse!
Koca Dünyam püfür püfür olsada
bir yanım Kanada göllerinde
öte yanım kutsal inek vadisinde gezinse,
gezinse diyorum
diyorum da
bilmiyormuyum sanki
Dünyamın, el kadar Bozkırdan ibaret oldugunu
ister Ankara,
ister Konya
ister köy say,
Hayallerim nefes almadan ölür.
Güneş´im ögle vaktinde batar
Balkona kar yagar Agustos ta.
Cam gerisinde Ustra elli ölümün nefesi ensemde kokar..
Ne oluyor bana böyle?
Alt üst oluyorum her gece..
Gülmem bile ellere baglı?
Beklentim yedi kapı gerisinde müebbetle oturur!
Büyümüş korkularımı
bir vakit,yaş bezinen silip atabilsem!
Nefret ediyorum Telefonlardan,
en kuytularda bulup, sorguluyor beni, nerdesin?
Ferim niye bitkin?
Anlamıyorum Kimya dan,
Matematik denklemlerinden.
Sorun ne?
Kalabalık kimsesizligimmi?
Paramı?
Yada kokusu şehrimi vutan,
Su kenarında Kurtlara yem olan leşim mi?
Lütfen biri bana akıl versin!
Güveneceli işim yok, ondan olabilir mi?
Aslında şansım yaver giderse, yakında emeklide olabilirim.
Yok yok, bu öyle yenilir yutulur kaygı degil!.
Yıllarca Halı altına süpürdüklerim büyüdükce büyüdü!
Kafamın içinde
uzun Metrajlı Film çekmeliyim hemen, şimdi..
Sahne 1:
Otel odasında
Komut geliyor,
Kamera!
Yalaka bir erkek,
sevginin ardında buketli dolanırken
Sahneye o an Temizlikçi kadın girer,
çarşaf,
Havlu, yastıkyüzü ne varsa
toplayıp, Makinaya doldurur
ve sayıp söver korkmadan,
ve bilhassa elleri titremez
“hepinizin canı Cehenneme pis varsıllar” deyip
Ayarı verir..boş vaatlere tükürerek !
Sahne 2:
Otel odası
Komut,
Kamera!
Ayaklarım titriyor odaya girerken
temizlikci yanımda, göz ucuyla süzüyorum onu
yarabbi ne kadar dik ve magrur diyorum!
Imreniyorum tınmayan yüregine,
birden elimden tuttugu gibi
korkularımı pat diye yerin dibine gömdü!
Akşam Güneşi, Perdeme her düşdügünde
Sahneler bir bir kaybolup gidiyor
ve sol elimden koluma Karınca lar yürür orduyla.
Biriken notların topunu,
kagıt doğrayıcıya doldurmanın zamanı geldi artık!
Bilinmeziligimde
Yarasalar,atar damarımdan kan yutar
Masada aptal Planıma,
kimsesiz limanıma.
Cüzdana hapsolan endişelerime
bitik halimle avazım çıktıgı kadar
kirlenmiş Dünyamdan bagırıyorum!!
Aloo, bir insan varmı orada???
Haydar Metin