Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Çarpa çarpa çalılara
Dar kıvrak keçi yolunda
Yürüyor kirli gri bir kadın
Sırtını vermiş dolunaya
Gölgesi şişman ve uzun
Yürüyor elinde yular sırtında ben
Karnında katdeşim
Üçcan iki ayak yürüyor zebil
Dilinde hep aynı korku türküsü
Yarim istanbulu meskenmi tuttun
Gördün güzelleri beni unuttun
Yarı ses yarı nefes
Ürkek ve titrek söylüyor zebil
Alnında azgın nehirler kadar gür sel suları gibi bulanık ter
Dağbaşında bir garip nefer
Tütün tarlasında biter hep
Eşekle başlayan sefer
Tütün tarlası evimiz yuvamız
Olduğumuz yer
Yılan çiyan akrep
Huzur bulduğumuz yer
Tütün tarlası çile tarlası cefa tarlası
Ve zebil olduğumuz yer
Ağlayıp güldüğümüz doğup öldüğümüz yer
Bir ahlat gölgesidir beşiğim
Kundağım babamın eski ceketi
İpim keçi kılından örme
Donanık dağlar gibiyim görme
Devrilmiş korkuluk gibi yatıyor zebil
İyi tütüne benzeriz biz
Sapsarıdır rengimiz
Bit pire gelir bize fazla kalamaz
Açlıktan ölür sivrisinekler
Damarımızda kan bulamaz
Başımızda döner döner gider
Bedenimizde can bulamaz
Azraili boşyere yoruyor zebil
Metanetlidir yörük eri
Cesaretli çalışkan ve doğurtkan
Kadını marifetli hamarat doğurgan
Ontas ayran on çocuk birkaşık yoğurttan
Rahim tenceresine maya çalıyor zebil
Tütün tarlasında düşeriz rahime
Tütün tarlasında doğurur yörük kadını
Alışık yanlız doğurmaya
Birönceki gibi doğuruyor zebil
Doğarız tertemiz günahsız masum
Doğarız sözü geçmeyen dünyaya
Ahlakın ve namusun
Ve sen türk oğlu türk
Namuslunun oğlusun
Namussuzların başına bela doğuyor zebil
Doğdun işte anan kurtuldu
Baban pişman
Senin yüzünden nefsine düşman
Oluyor zebil.