Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
PARADOKSLAR ÜZERİNE/TAO
Ürkek Saksağan Usta (Juciano Zi) , Yaşlı Çınar Usta'ya (Changwu Zi) sordu: 'Değerli ustadan hep şöyle sözler duyarım: 'Kutlu kişi işinin peşinde koşmaz. O, ne yarara yönelir, ne zarardan kaçar; ne mutluluğu arar, ne Tao'yu izler. O, konuşmadan söyler ve konuşurken susar. O, dünyanın tozunun ve kirinin ötesinde gezer.' Değerli usta bu tür sözleri, kaynağı belirsiz deli dalgalara benzetir hep. Oysa bana kalırsa bunlar Tao'nun gizemine işaret ediyor. Nasıl buluyorsunuz benim bu görüşümü? '
Yaşlı Çınar Usta yanıt verdi:'Bunlar öyle sözlerdir ki, değil ben, Sarı Hakan gelse onu bile zıvanadan çıkarırlar. Hem sen beklentilerinde pek acelecisin: Yumurtayı görür görmez, horozun öttüğünü duymak istiyorsun. Tatarokunu görür görmez, hemen sofraya kızarmış kuşlar gelsin istiyorsun. Gel ben sana biraz bu tür delice laflardan biraz edeyim de, sen de deli gibi dinle bu lafları, bak...
Gün olur, düşünde şarap içer insan, uyanınca acılar ve gözyaşları içinde açar gözlerini. Gün olur, düşünde acı çeker, gözyaşı döker, uyanınca neşe içinde ava çıkar. Düş görürken fark etmez düşte olduğunu. Hatta düşün ortasında yorumlamaya da kalkar onu. Bir de uyanır bakar ki, hepsi düşmüş!
Ama bir de büyük uyanış var: O uyanışta da büyük düşü anlar insan. Kimi budala da uyanık olduğuna inanır, kendisinin hakan mı, çoban mı olduğunu pek iyi bildiğini sanır.
Demek sen de, ben de uykuda düş görmekteyiz! İyi ama, öyleyse benim sana 'düş görüyorsun' demem de düş değil mi?
İşte bu tür sözlere paradoks derler. On bin kuşakta bir kutlu kişi gelir de bunları çözerse, sen ona var de ki, güneşin doğuşundan batışına kadar geçen süre içinde geldi! '